Buradasınız
Sarıgazi’de Kıdem Tazminatı Semineri

12 Martta Sarıgazi temsilciliğimizde “Kıdem Tazminatı Tehlikede! Savunalım, Sahip Çıkalım” başlığıyla bir seminer gerçekleştirdik. Kıdem tazminatı fonu ve kölelik büroları saldırısının tüm ayrıntılarıyla tartışıldığı seminere otomotiv, metal, tekstil, deri, hizmet, matbaa gibi pek çok sektörden işçi katıldı.
Seminerin ilk bölümüne kıdem tazminatı hakkının dünya işçi sınıfının mücadelesi sonucu kazanılmış bir hak olduğu, Türkiye’de de kıdem tazminatı hakkının 5 yıl için 15 günlük ücretten, 1 yıl için 30 günlük ücrete yükselmesinin 60’lı yıllardan başlayarak yükselen işçi mücadeleleri sonucunda kazanıldığı anlatıldı. Fakat 1980 askeri darbesinin ardından işçilerin bu dönemde kazanılmış haklarının birer birer ellerinden alındığı ve işçi sınıfında hak gasplarına karşı bir tepki oluşmadığı için yıllar geçtikçe saldırıların katmerlenerek arttığı belirtildi. Patronlar sınıfının ve hükümetlerin medyasıyla, haberleriyle, dizileriyle işçilerde algı operasyonu yaptığı ve örgütsüz işçilerin bu yalanlara kandığı anlatıldı.
Kıdem tazminatı saldırısının sadece maddi anlamda bir saldırı olmadığı, bu saldırıyla işçilerin iş güvencelerinin ellerinden alınacağı, kiralık işçi uygulamasıyla işçilerin patronlar açısından “kullan at” ürünler gibi olacağı belirtildi. Patronların işlerini yaptırıp işçileri kapının önüne koyacağına ve bu konuda üzerlerinde hiçbir yük olmayacağına dikkat çekildi. “Bundan daha kötüsü olmaz artık” diye düşündükçe saldırıların bir yenisinin çıktığı ve işçilerin yaşam ve çalışma koşullarının giderek kötüleştiği ifade edildi. Kâra dayalı kapitalist sistemde patronların işçilere saldırılarının bitmeyeceği anlatıldı. Ayrıca kapitalist sistemin dünya ölçeğinde yaşadığı derin kriz ve emperyalist savaş döneminin olağanüstü koşullarında işçilerden kesilen paralarla oluşturulacak yeni fonların patronların yararına kullanılacağının açık olduğu anlatıldı.
Seminerin ardından işçilerin verdikleri örnekler ve sordukları sorularla bu saldırılara karşı neler yapılması gerektiği konuşuldu. Fabrikalarda çalışan işçi arkadaşlarımız bu saldırıların kimi işçilerin gündemine bile girmediğinden, kimi işçilerin ise oy verdikleri partiler ve kutuplaştırmalar yüzünden bölündükleri için bu konularda da bir araya gelmekte zorlandıklarından bahsettiler. Bilinçli ve örgütlü işçilerin aynı koşullarda çalışan işçi arkadaşlarına sabırla işçi sınıfını bekleyen tehlikeleri anlatması gerektiği vurgulandı.
İşçi sınıfının örgütsüz ve bilinçsiz olması, sendikaların işçileri yeterince bilinçlendirmemesi nedeniyle bu saldırılar karşısında yeterince tepki verilemiyor. Mesela 1980 öncesi dönemde sendikalar işçilerin gece gündüz uğrayabilecekleri, konuşup tartışabilecekleri, bilinçlenebilecekleri yerlerken şimdi böyle bir durum söz konusu değil. İşçilerin haklı mücadelesinin önünde “bu yasalarla bir şey yapılamıyor” veya “kıdem tazminatı bizim kırmızı çizgimizdir, Meclis’ten geçerse eylem yaparız” diyerek tam da şu anda verilmesi gereken tepkilerin hiçbirini vermiyorlar. Mücadeleyi erteliyorlar.
Patronlar sendikalarıyla, ticaret odalarıyla, dernekleriyle örgütlüler. İşçi sınıfının mücadele tarihini iyi biliyor ve bundan dersler çıkararak hareket ediyorlar. Biz işçilerin örgütlendiğinde neler yapabileceğinin, örgütlü işçilerin bu saldırıları durdurabileceğinin farkında olduklarından işçilerin örgütlenmemesi için ellerindeki bütün araçları kullanıyorlar. Sendikaları da harekete geçirecek olan şey işçilerin örgütlülüğüdür. İşçileri bölen düşünceleri bir kenara bırakmalı, işçi arkadaşlarımızla birlik olmalıyız.
Demek ki Oluyormuş!
Gebze’de 8 Mart Etkinliği
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- İzmir Belediyesinde çalışan yaklaşık 23 bin işçinin 29 Mayısta başlayan ve 7 gün süren grevi yoğun bir kara propagandaya maruz kaldı. Belediye işçileri aşağılandı, tembel olmakla, çok yüksek ücret istemekle, hatta “vatan haini” olmakla suçlandı....
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55’inci yılında; TPI Kompozit grevinin 36’ıncı, DYO grevinin 26’ıncı gününde anlamlı bir yürüyüş gerçekleşti. Çiğli Sanayi Sitesi içinden başlayıp İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesine kadar süren yürüyüşte iki...
- 12 Haziran, 2002’den bu yana “Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü” olarak kabul ediliyor. Ancak bugün çocuk işçi sayısı, 1800’lü yıllardaki gibi vahşi kapitalizmin pençesinde büyüyor. İşçi çocukları kölece koşullarda çalıştırılıyor, iş...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Beltur’da çalışan DİSK Dev Turizm-İş üyesi 3 işçi hukuksuzca işten çıkarılmaları üzerine 20 Haziranda direnişe geçti. Direnişin ikinci gününde Beltur Mecidiyeköy Meydan Tesisinde eylem yapan işçiler,...
- Geçtiğimiz günlerde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın aktardığı verilere göre, son dört yılda Alo 144 Sosyal Yardım Hattına başvuranların sayısı 34 milyonu aştı. Yine Bakanlığın paylaştığı bilgilere göre yaklaşık 14 milyon...
- UİD-DER 19 yaşında. İşçi mahallelerinde, fabrikalarda, okullarda, meydanlarda, grev ve direnişlerde birleşen işçilerin özverisiyle UİD-DER büyüdü, 19 yaşına ulaştı. “19 Yaşım” şiirinde Nazım Hikmet’in dediği gibi: “Benim ilk çocuğum, ilk hocam,...
- 15 Haziran 1970 sabahı, İstanbul ve Kocaeli sanki sıradan bir pazartesiye uyanmış gibiydi. Ama sokaklar başka türlü fısıldıyordu. Fabrika bacaları susmuş, presler durmuştu. Ne kayışlar dönüyor, ne makine gürültüsü yükseliyordu. Henüz üç yıl önce...
- İsrail bir tarafta İran ile savaşırken diğer taraftan da Gazze’ye yönelik saldırılarına devam ediyor. Bölgeden gelen haberler ve görüntüler bize Siyonist rejimin insanlık dışı katliamlarının yeryüzünde hiçbir vicdana, hiçbir insanlığa sığmadığının...
- İzmir Dikili’de Danimarka menşeli Queen Tarım’da sendikal baskılara karşı direnen BTO-SEN üyesi işçiler, 16 Mayıs’ta Danimarka Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması yaptı. Kadın işçilerin de hedef alındığı mobbing, tehdit ve hak ihlallerine karşı...
- Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube, 20 Haziran Cuma günü Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezinde 13. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Genel Kurul, Avcılar, Bakırköy, Gaziosmanpaşa, Sultangazi, Zeytinburnu...
- Birleşmiş Milletler (BM), 2001 yılında “savaş, zulüm, çatışma, şiddet, insan hakları ihlalleri nedeniyle zorla yerinden edilen insanların yaşadıkları zorluklara dikkat çekmek” için 20 Haziran’ı Dünya Mülteciler Günü olarak kabul etti. Ne var ki o...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair eylem programını 16 Haziranda açıkladı. Buna göre 18 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında KESK’e bağlı sendikalar...
- İzmir Buca Belediyesi işçileri Nisan ve Mayıs ayı maaşları, mesai ücretleri, 2 aylık gıda kartları ve toplu sözleşme farkları yatmadığı için 18 Haziranda iş bıraktı. İşçiler belediye bütçesinin yönetilememesinden ya da belediyenin borçları nedeniyle...