Buradasınız
Savaş İş Cinayetlerinin Üzerini Örtüyor

İş kazaları ve iş cinayetleri tırmanıyor. İş kazaları her ay 100’den fazla işçinin canını almaya, binlerce işçiyi de sakat, çalışamaz duruma getirmeye devam ediyor. Ölen, sakat kalan işçilerin yakınları için yaşam çok daha zorlaşıyor. Maden ocaklarından, inşaatlardan, yollardan, fabrikalardan her gün iş cinayeti haberleri geliyor. 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma benzeri bir toplu katliam gerçekleşmedi bu yıl. Ama her ay ortalama 150 işçi hayatını kaybetti. Ağustosta en az 158 işçi sermayenin kâr hırsının kurbanı oldu. Bu yılın sadece ilk 8 ayında iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin sayısı 1138’i buldu.
İş cinayetleri medyada artık gündem edilmiyor. Savaş gündemi iş cinayetlerinin üzerini tamamen örtüyor. Kardeşin kardeşi vurduğu haksız savaşta ölen Kürt ve Türk gençlerinin analarının ağıtları yürekleri dağlarken, bir başka savaş da işyerlerinde meydana geliyor, işçiler ölüyor. İşten çıkarma saldırıları, hak gaspları, yasa ihlalleri almış başını gidiyor. İş güvenliği önlemleri, gerekli denetimler yapılmadan kâğıt üzerinde alınmış gibi gösteriliyor. Bunun sonucunda iş cinayetleri artarak devam ediyor.
Geçtiğimiz yıl Soma, Ermenek, Mecidiyeköy ve Isparta’da peş peşe meydana gelen işçi katliamlarında yüzlerce işçi hayatını kaybetmişti. İşçileri ölüme gönderen sermaye düzeni, yüzlerce işçinin ailesini acıya boğdu, boğmaya da devam ediyor. Patronlar ve AKP hükümetinin sözcüleri, işçi ailelerinin acısıyla dalga geçer gibi “güzel öldüler”, “bu işin fıtratında var” sözleriyle ölümleri meşru göstermeye kalkıştılar. Yetmedi, Soma’da madencilerin ailelerine şiddet uyguladılar, yerlerde tekmelediler… Ölüm madenlerinin, inşaatlarının sahiplerineyse göstermelik cezalar verildi. Özellikle Soma faciasının milyonlarca insanda yarattığı tepkiyi söndürmek için göstermelik açıklamalarda bulundular, iş güvenliği yasasında işçi ölümlerini engelleyecek birtakım değişiklikler yapılacağının sözlerini verdiler… Aradan zaman geçtikçe, ailelerin gözyaşları kurudukça verilen sözler unutuldu. İş cinayetleri kesintisiz devam etti. İşçi ölümleri konusunda açılan davalarda ise ciddi bir ilerleme yok. Ankara’da 2011’de Ostim ve İvedik’te gerçekleşen ve 20 işçinin hayatını kaybettiği katliamın ardından açılan davalarda, aradan 4,5 yıl geçtikten sonra sadece 5 kişiye 4 ilâ 15 yıl arası hapis cezası verildi.
Soma faciası davası bir yandan sürerken, öbür yandan 301 işçiyi ölüme gönderen Soma Holding’e ödül gibi ihaleler verilmeye devam ediliyor. Hatta Merzifon’da rödovansla yeni bir maden ocağı açmasına da izin verildi. Üstelik bu madende çalıştırılan işçilerin sigorta primlerinin yatırılmadığı ortaya çıktı. 301 işçinin ölümünden sorumlu olan patron, yeni ihaleler alıyor, yeni madenler açıyor. Yetmiyor, işçisinin sigorta primini ödemiyor.
Maden ocaklarını denetlemekle görevli iş müfettişlerinin Zonguldak’ta bazı patronlar tarafından tehdit edildiği ifade ediliyor. İş Müfettişleri Derneği, patronlar tarafından hedef haline getirildiklerini açıkladı. Zonguldak’ın Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı, “Denetime gidiyorlar. Denetimde üç dört gün içerisinde giderilecek arızaları da iş kapatma nedeni olarak gösteriyorlar. Arkadaşları dövecekler, biz frenliyoruz” açıklamasıyla müfettişlere gözdağı veriyor. AKP hükümeti ise bu tehditlere göz yumuyor.
İş güvenliği önlemlerinin alınmamasına göz yuman, gerekli denetimleri yapmayan hükümet yöneticilerinden hiç kimse ceza almıyor, soruşturulmuyor bile. Oysa madenleri rödovans yoluyla özel şirketlere teslim eden, eksikleri görmezden gelen, yapılan şikâyetleri dikkate almayan, taşeron çalışmayı yaygınlaştıran AKP hükümetidir. Bu nedenle AKP’nin ve bürokratlarının sorumluluğu patronlarınkinden daha az değildir. Yollar, köprüler, barajlar, gökdelenler, doğal yapıyı tahrip ederek HES’ler işçilerin canı pahasına inşa ediliyor; madenlerden o canlar pahasına ucuz kömürler çıkarılıyor.
İş cinayetlerinin üzerini örtmelerine, yalanlarıyla bizi aldatmalarına ve bölmelerine izin vermeyelim. Türk, Kürt bütün işçiler, patronların saldırılarına karşı birlik olmalı ve mücadeleyi yükseltmelidir. İşçiler birleşir ve kararlı bir mücadele verirlerse, savaşların ve iş cinayetlerinin kökünü sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada kazımak mümkün olur.
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Ekmek Hiç Bu Kadar Pahalı Olmamıştı
- Aile Hekimini Öldüren Nedir?
- Ekranlar Başka, Gerçekler Başka Söylüyor
- Sınıfımıza Güvenelim, Güvenli-Sağlıklı Bir Gelecek Yaratalım!
- Hayat Pahalı, Ölüm Ucuz
- BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- Digel Tekstil İşçileri: Sendikalı Çalışmak İstiyoruz!
- Birinci Yılında İliç: Adalet Toprak Altında!
- Antep: İşçiye Yine Baskı ve Yasak!
- “Bu İşe Siyaset Karıştırmayın” Diyenlerin Siyaseti
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Kartalkaya Yangını: Denetimsizlik ve Kâr Hırsı Yine Can Aldı
- Çözüm Sınıfını Bilip Birlik Olmakta!
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
- Harb-İş Eskişehir Şubesinden TİS Eylemi
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Sermaye sınıfı, burjuvazi, sağıyla soluyla, iktidarıyla muhalefetiyle bir bütündür ve yoksul halka, işçi sınıfına düşmandır. Ancak bu utanmaz sınıf ve politikacıları, bizleri kandırmak için yapmadıklarını bırakmazlar....
- Türk Tabipleri Birliği (TTB), 25 Şubatta “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mümkün!” diyerek İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. İstanbul Kadıköy’de bir basın açıklaması yaparak yürüyüşlerini başlatan hekimler,...
- İstanbul Beşiktaş Belediyesi ve Seyhan Belediyesi işçileri ücret gaspına karşı 24 Şubatta geciken ödemelerinin yapılması talebiyle iş bıraktı.
- Bugün ilaç yazdırmak için aile hekimime gittim. Ama onu hiç bu kadar üzgün görmemiştim. Normalde güler yüzlü, hastalarına iyi davranan, insani ilişkileri güçlü biriydi. Üzüntüsünün sebebini sorduğumda iç çekerek anlatmaya başladı: “Gerçekten çok...
- Patronlar sınıfının biz işçilere topyekûn savaş açtıkları çok açık şekilde ortadadır. Her fırsatta mikrofonu kapan patronlar ve siyasetçiler büyümekten, gelişmekten, enflasyonun kısa sürede sona ereceğinden bahsediyor. Ancak gerçekler bunun tam...
- İşçi eylemlerinde, grev ve direnişlerde çokça atılan bir slogan vardır: Hak Verilmez Alınır! Bu yalnızca bir slogan değil, işçi sınıfının mücadele tarihinin bir özeti gibidir. Geçmişten bugüne sendikal ve siyasal hakların mücadeleyle kazanıldığını,...
- UİD-DER, 6 ay boyunca haklarını almak için mücadele eden ve sonunda patrona geri adım attıran Polonez işçileri ile birlikte 23 Şubatta etkinlik düzenledi. Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleştirilen “Polonez İşçileri Diyor ki:...
- Hepsiburada’nın taşımacılık şirketi olan HepsiJET’in İstanbul Esenyurt’ta bulunan deposunda çalışan 4 kadın işçi 17 Şubatta depo önünde direnişe başladı. DİSK/Lastik-İş Sendikası, örgütlenme faaliyeti yürüttüğü İstanbul Esenyurt’ta bulunan Huhtamaki...
- İstanbul’da çeşitli sendikalar, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta “çalışma hürriyetinin ihlali” ve “suç işlemeye tahrik” suçlamasıyla tutuklanmasını ve Antep’te çeşitli fabrikalardan...
- Dünyanın en yüksek sendikalılık oranına sahip ülkelerinden biri olan Finlandiya’da birçok sektörde sendikalar ve işverenler arasındaki toplu sözleşme süreci devam ediyor. Ücret artışları, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, sözleşme süreleri gibi...
- Güven kelimesi aslında ne kadar derin bir anlama sahiptir. Güven, bireyler arasındaki ilişkilerin sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlayan temel bir unsurdur. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde, güven duygusu yaşamın vazgeçilmezidir....
- Mücadele örgütümüzün yayın organı İşçi Dayanışması’nın 201. sayısının arka kapağında yer alan “Suriyeliler Geri Dönecek mi?” yazısını ben de okudum. Yazıda, “Almanya’ya giden insanların ne kadarı kalıcı olarak Türkiye’ye geri döndü?” diye bir soru...
- Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında aralarında otel çalışanlarının ve çok sayıda çocuğun da olduğu, 78 kişi hayatını kaybetti. Sömestr tatili olduğu için ailelerin çocuklarıyla birlikte gittiği otelde toplu bir katliam yaşandı. Akabinde ortaya...