Buradasınız
Sermaye Medyasına Mahkûm Değiliz!
Gebze’den bir işçi-öğrenci

İnsanlığı nefessiz bırakan, her yönüyle çürümüş bir sistem olan kapitalizm artık sadece yalanla ve baskıyla ayakta kalabiliyor. Sermayenin emrindeki medya bizi kendi gerçekliğimizden koparmak için durmaksızın yalan üretiyor. Aylardır bir salgın hastalığı sanki dünyanın sonu gelmişçesine ölüm tabloları gösteren televizyonlar; işten atılan, açlığa mahkûm edilen yüz milyonlarca insanın ne şartlar altında yaşadığına yer bile vermiyor. Geçtiğimiz günlerde sermaye medyasının bu zihniyetini yansıtan bir habere denk geldim ve sizinle paylaşmak istedim.
Muğla’da bir pizzacıda kurye olarak çalışıyordu İlker Özer. Gelen siparişi teslim etmek üzere yola çıktığında saat 22.00’yi geçiyordu. Yapımı henüz tamamlanmamış inşaat halindeki binaya giderken gerekli aydınlatmanın yapılmadığı, etrafının kapatılmadığı 5 metre yüksekliğindeki havalandırma boşluğundan aşağı düştü. İki kolunun ve bacağının kırıldığı bu kazadan neyse ki sağ kurtuldu ancak buna bile sevinemedi. Çünkü koronavirüse yakalanmıştı ve hakkında karantinayı ihlal etmekten ceza kesildi! Sermaye medyası bu detayı “ilginç” bulmuş olacak ki haberi şöyle paylaşma gereği duymuş: “Bodrum’da apartman boşluğuna düşen kurye koronavirüs çıktı: 4 itfaiyeci karantinada”!
Güvenlik önlemleri alınmamasına, gerekli denetimlerin yapılmamasına, işçinin yaralanmasına söyleyecek bir şeyi olmayan sermaye medyası, konu işçinin virüs taşıması olduğunda bunu haber değeri olarak görüyor. Bu yaklaşım bize ne kadar tanıdık geliyor değil mi? İşyerlerinde dipdibe çalışan işçilerin molalarda bir araya gelmesine karşı çıkan, iyi beslenmenin ve bağışıklık sisteminin öneminden bahsedip işçileri açlık sınırında yaşamaya mahkûm eden patronların zihniyetidir bu. Dün “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” diyenlerin, bugün “kuru ekmek yiyorsa aç değildir” diyenlerin zihniyetidir.
Kardeşler, boşuna denmemiştir; “medya sahibinin sesidir”. Dönüp bir bakalım etrafımıza: İzlediğimiz haberler, diziler, takip ettiğimiz gazeteler, dergiler kimin sesini yansıtıyor? Kimin eliyle hazırlanıp ekranlara çıkartılıyor? Bugün işçilerin en çok takip ettiği medya kanalları bizleri fabrikalarda, inşaatlarda iliklerimize kadar sömüren patronlara, holdinglere aittir. Bu yüzden geçim sıkıntısı çeken, kiralarını, faturalarını ödeyemeyen, hakları için haykıran işçilerin sesini duymaz, ekranlara taşımazlar.
Ancak bizim de sesimizi duyuran, bize ait bir basınımız var: İşçi Dayanışması gazetesi! Sermaye medyasının yalanlarına karşı bize kendi sınıf gerçekliklerimizi gösteren gazetemiz, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya kurma mücadelesinde yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Gazetemizin başyazısında denildiği gibi: İnsanlığa nefes aldırmayan sömürü düzenine de medyasına da mahkûm değiliz!
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerin ardından İzmir Çiğli Belediyesinde çalışan 147 işçi tasarruf bahanesiyle işten atılmış, yürütülen mücadele sonucu işçilerin bir kısmının işe iadesi yapılmıştı. Verilen tüm sözlere rağmen işe iadesi yapılmayan...
- Bu yıl 1 milyondan fazla öğrenci LGS sınavına, 2,5 milyon öğrenci YKS sınavına girmek için başvuru yaptı. Her yıl milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte sınav stresiyle baş etmeye çalışıyor. Çocuklarının geleceğine yönelik kaygı duyan...
- Artan fiyatlar karşısında alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Enflasyonun artış hızının azaldığı söyleniyor ama bu, fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor. Yaz meyveleri tezgâhlara çıktı ama kilosu 150-200 liraya varan fiyatlar yüzünden alamıyoruz....
- 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, cesaretini, onurunu ve örgütlü gücünü kuşanmış Türkiye işçi sınıfının tarihe kazıdığı iki büyük gün… İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek...
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde en kötüsünü geride bıraktığımızı söyledi ve “2026 yılı, refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak” dedi. Yıllardır iktidar sözcülerinden...
- Özel Okul Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenlerin Büyük Öğretmen Yürüyüşü 3. gününde devam ederken, 27 Haziranda Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapıldı. Aynı gün Haber-Sen Türkiye genelinde yaptığı basın açıklamalarında...
- Sevgili Polonez işçisi kardeşlerim, Dayanışma TV’de yayınlanan “146+Bir Polonez Bir İşçi Direnişinin Kalbinden” belgeselinizi büyük bir dikkatle izledim. Belgeseldeki her bir kare, her bir sözünüz direnişinizin gün gün örülmüş gerçek hikâyesini...
- “Gerçeğin içinden, sınıfın penceresinden” şiarıyla yayın yapan Dayanışma TV, işçi sınıfının ilham verici mücadelelerini belgelemeye, bu mücadelelerin işçi sınıfının ortak deneyimi haline getirilmesi çabasına katkı sunmaya devam ediyor. Dayanışma TV...
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın yüzde 16’lık sefalet zammı dayatmasına karşı 26 Haziranda Türkiye genelinde yarım gün iş bıraktı. Türkiye Sağlık-İş Sendikasına...
- İspanya’nın güneyinde bulunan sanayi kenti Cadiz’de yaklaşık 30 bin metal işçisi grevde. 18-19 Haziranda 2 günlük grevlerinin ardından talepleri karşılanmayan işçiler 23 Hazirandan bu yana süresiz grevdeler. CCOO ve UGT sendikalarına üye işçiler,...
- Gençlik dönemi, insan hayatının en heyecanlı, en meraklı ve en enerjik zamanlarıdır derler. Bu yönleriyle gençlik bir nehre benzetilebilir; coşkulu, yönünü arayan, bazen de önüne çıkan taşlara çarpa çarpa yolunu bulan… Bazen hızlı, bazen yavaş akar...
- Yozgat Sorgun’da, 71 yaşındaki Selami Şimşek dede, çalıştığı inşaatın 6. katından düşerek yaşamını yitirdi. Akla ilk şu soru geliyor: “71 yaşındaki bir dedenin evinde torununu sevmek yerine, ne işi var inşaatın 6. katında?”
- Umutlarım, hayallerim, sevdalarım Sığmıyor ceketimin cebine Bunca zamandır ket vurulmuş umutlarıma Bunca zamandır kafeste tutulmuş ruhum, nefesim, aklım Sığar mı bu düzene gencim, yaşlım