Buradasınız
Suriyeli Emekçiler Bizim Düşmanımız Değildir
Bahçelievler’den bir inşaat işçisi
Bugün Türkiye’de, özellikle büyük şehirlerin işçi mahallelerinde, yüz binlerce Suriyeli emekçi yaşamak için mücadele veriyor. Suriyeli emekçiler küçük işletmelerde kayıt dışı ve ucuz işgücü olarak çalıştırılıyorlar. Çaresizliklerinden yararlanan patronlar bunu fırsata çeviriyor; onları düşük ücretlere, uzun saatler çalıştırıyorlar. Bununla da bitmiyor, mahallelerimizde fırsatçı ev sahipleri, evlerini olduğundan daha yüksek fiyatlarla Suriyeli emekçilere kiraya veriyorlar. Üstelik bütün bu olanların suçlusu Suriyeli emekçiler olarak gösterilmekte. Suriyelilerin gelmesiyle işsiz kaldığını, düşük ücretlerle çalıştırıldığını, ev kiralarının yükseldiğini gören işçiler ise Suriyelilere karşı kin ve nefret beslemekteler. Ve bu duygular yeri geldiğinde ırkçı saldırganlığı da giderek artırmakta.
Suriyeli mültecilere dönük düşmanlık ve şiddet giderek artıyor. Emani’den sonra geçtiğimiz günlerde Mersin’deki evlerinde Suriyeli bir kadın ve 17 yaşındaki kızı vahşice katledildi. Bu aile de tıpkı Emani’nin ailesi gibi bir işçi ailesiydi. Baba, limon bahçelerinde yevmiyeli olarak çalışıyordu. Ne Suriye’deki savaştan ne Türkiye’de artan işsizlikten, ev kiralarından onlar sorumluydu. Ama körüklenen nefretin kurbanı onlar oldu.
Bu düşmanlığın tam tersine Suriyeli emekçilere yardım eden işçi aileleri de var. Suriyelilerin yaşadıkları sorunların, kendi hayatındaki sorunlarla benzer olduğunu gören insanlar da var. İki göz odası olan, 3 aylık yaşlılık maaşıyla geçinmeye çalışan tanıdığım yaşlı bir teyze, Suriyeli komşusuyla bir dostluk kurmuş. Bu teyze komşusu olan Suriyeli emekçi bir aileye elinden geldiği kadar yardım ediyor. Tabiri caizse kuru ekmeği bile paylaşıyorlar. Aynı dili konuşamasalar da birbirlerine olan ihtiyaçlarını gözleriyle anlatıyorlar. Bu örnek beni çok duygulandırdı ve egemenlerin yarattığı düşmanlığa kanmayan insanların da olduğunu bana gösterdi.
Kardeşler, Suriyeli emekçiler bizim düşmanımız değildir. Onlar, savaşı çıkartan egemen güçlerin mağdurlarıdır. Bu savaşı çıkaran egemenler sınıfı, milyonlarca insanı yerinden yurdundan etti. Milyonlarca insanı da katletti ve katletmeye devam ediyorlar. İşçiler olarak bu haksız savaşlara dur demediğimiz sürece katliamlar, sürgünler, ırkçı-faşist saldırganlıklar devam edecek. İşçiler olarak Suriyeli kardeşlerimize sahip çıkalım. Biz işçileri Suriyeli, Kürt, Türk olarak bölmelerine izin vermeyelim. Bu zalim, acımasız düzene karşı halkların kardeşliğini savunalım, işçilerin birliğini kuralım.
Elleri Var Özgürlüğün
Çok Tükettiğimiz İçin mi Yoksuluz?
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Hiçbirimiz Yerli Değiliz, Hepimiz Göçmeniz...
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Hem Yurtdışına Gitmek İste Hem de Göçmenlere Demediğini Bırakma!
- Genç Bir Göçmen, Eziklik Duygusu ve Yitirilen Vicdanlar!
- Göçmen Kıyımı Bu Kez de Teksas’ta Yaşandı
- Kapitalizmde Güvenli Liman Yoktur!
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- İki Yıl Önce Bugün ve Kapitalizmin Fotoğrafı
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Umut Yolculuğu
- Hindistanlı Göçmen İşçilerin Eve Dönüş Mücadelesi
- Yunanistan’da ve Almanya’da Mültecilerle Dayanışma Eylemleri
- Bu Sistem Acı Üretiyor!
- Önyargı ve Suriyeliler Meselesi
- Fakir Baykurt’un Gece Vardiyası; Türk, Alman ve Suriyeli İşçiler
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...