Buradasınız
Taşıma İşçileri: Kıdem Tazminatı İş Güvencemizdir!
Bir grup taşıma işçisi

Kıdem tazminatı bütün işçiler gibi biz taşıma işçilerinin de iş güvencesi demek. Bizden önceki işçi kuşaklarının mücadele ederek kazandığı haklar tek tek elimizden alındı, alınmaya devam ediyor. Kıdem tazminatı ise elimizde kalan en önemli haklarımızdan biri. Diğer sektörlerde olduğu gibi taşıma sektöründe de çalışma koşulları ağır ve kuralsız. Çalışma saatleri uzun, çalışma temposu ağır. Taşeron ve güvencesiz çalışma çok yaygın. Çalışma saatlerimiz bile belli değil. Sabah başlama saatimiz belli akşam paydosu ise iş bitiminde. Hal böyleyken günlük çalışma saatlerimiz 11-12 saati buluyor. Fazla çalışma saatlerimizin karşılığı ise “işimiz böyle” denilerek ödenmiyor. Koşullar böyle olduğu için de çalışanlar çareyi ya işten ayrılmakta buluyor ya da sessiz sedasız var olan koşullara katlanarak çalışmak zorunda kalıyor. Bizi iliğimize kadar sömüren patronlar şimdi de kıdem tazminatımıza göz dikmiş durumdalar. Bir sürü zorluğa katlanarak çalışıyoruz. Bu sayede biriktirdiğimiz kıdem tazminatlarımız bir fon kurularak ortadan kaldırılıyor. Bu bizim sektörde çalışma biçimini tamamen kuralsız hale getirecek.
Kıdem tazminatı ile ilgili medyada dolaşan haberleri biz de takip ediyoruz. “Çalışana müjde, artık herkes kıdem tazminatı alabilecek, bir gün bile çalışan kıdem alabilecek” gibi yalan ve kandırmaca üzerine kurulu propaganda yapılıyor. İşçiler olarak tepki vermeyelim, gasp edilen kıdem hakkımıza sahip çıkmayalım diye, yalanlar söyleyerek bizi kandırmaya çalışıyorlar. Patronların bir dediğini iki etmeyen AKP hükümeti çıkardığı yasalar ile bizim kıdem tazminatı alabilmemizi zaten hayli zorlaştırmış durumda. Taşeron işçi çalıştırmanın kapsamını genişleterek, part-time çalışma, esnek çalışma, kiralık işçi çalıştırma gibi yasaları çıkaran hükümet, burada karşılaştığımız sorunları bahane ederek kıdem tazminatı hakkımızı ortadan kaldırıyor. Sanki haklarımıza dönük bu saldırı yasalarını hayata geçiren patronlar ve onların temsilcisi hükümet değilmiş gibi bize bin bir çeşit yalanlar söyleyerek kıdem tazminatı hakkımızın gasp edilmesine karşı ses çıkarmayalım isteniyor.
Kardeşler, kıdem tazminatı hakkının bu mevcut hali bile bizim sektördeki iş güvencemizdir. Sendikalı sendikasız, taşeron veya kadrolu da olsa patronlar bizi işten çıkartmak istediklerinde biz işçilerin söylediği ilk şey “ver haklarımı” oluyor. Yani biz işçileri işten çıkartmanın patronlara bir bedeli var. Bu hakkımızı bile çok gören patronlar, bu güvencemizi de ortadan kaldırmak istiyorlar.
Biz taşıma işçileri kıdem tazminatı hakkımızın gasp edilmesine karşıyız. Bizim sektörde tazminat alamadan işten atılan ve ayrılan binlerce işçi var. Her seferinde “müjde”, “işçileri düşünüyoruz” diyerek çıkarılan yasalar, bizi güvencesiz çalışmaya ve daha da yoksullaşmaya itiyor. Patronların bu yalanlarına kanmayalım. Eğer hükümet biz işçileri düşünüyorsa her işçinin kıdem tazminatı alabilmesi için taşeron çalışma, esnek çalışma, sözleşmeli çalışma gibi işçi çalıştırmayı yasaklamalı. Kıdem tazminatı almanın koşullarını hafifletmeli, tazminat vermeyen patronları da cezalandırmalıdır. Hükümetin işçiler için bu düzenlemeleri yapmayacağını, işçiler için bu güne kadar neler yaptığına bakarak anlayabiliyoruz. Biz işçiler kendi sorunlarımıza sahip çıkmadan, bir araya gelip mücadele etmeden, patronların bu saldırılarına karşı duramayız. Kıdem tazminatı hakkımızın gaspı ilk saldırı değil ve son da olmayacak. Bu saldırıları geri püskürtmenin yolu işçiler olarak top yekûn mücadele etmekten geçiyor.
Elleri Var Özgürlüğün
Borç Yiğidin Kamçısı mıdır?
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Rosa’nın yaşamına ve yüreğine 7 yıl süren bir yolculuk yapan Jülide Kural, yazdığı ve oynadığı “Ben Rosa Luxemburg” adlı tiyatro oyunuyla onu kadınlarla, gençlerle, işçilerle, öğrencilerle buluşturuyor. Bu oyunla, onu tanıyan ve mücadelesini...
- “Yoksulluk, bir annenin başını yastığa koyduğunda gündüz çocuğuna istediğini alamadığını düşünüp üzülmesidir.” Bu sözler iki çocuğu olan ve üçüncü çocuklarını bekleyen bir anneye ait. Bugün pek çok anne de yaşadığımız yoksulluğu çocuklarına...
- Kocaeli Başiskele’de bulunan Kartonsan fabrikasında işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine 22 Aralıkta greve çıktı. Selüloz-İş üyesi işçiler, ücretlerine gerçek enflasyon oranında zam yapılmasını, çalışma koşullarının...
- 29 Ocakta İran’ın Batı Azerbaycan eyaletine bağlı Hoy kentinde 5,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kışın en soğuk günlerinde, gece 21.44’te meydana gelen depremde en az 3 kişi öldü, 122 kişi yaralandı, çok sayıda ev hasar gördü. Hoy halkı...
- Toplumda çoğunluğun doğru kabul ettiği fikirleri sorgulamak, yanlışları görmek, bunları dile getirmek kolay değildir. Kolay olan herkesin söylediğini söylemek, herkesin yaptığını yapmaktır; çünkü bu çaba sarf etmeyi gerektirmez ve “zararsızdır.”...
- 31 Ocak 2008’de İstanbul Davutpaşa’da kaçak bir maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 20’si işçi 21 kişi ölmüş 100’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliamın 15. yıl dönümünün Anayasa Mahkemesi kararıyla tekrar görülen davanın 2. duruşmasının...
- Bizler İşçi Dayanışması gazetesi okuru bir grup petrokimya işçisiyiz. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldik ve “Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı” kampanyamızın bildirisini okuduk. Hayat pahalılığı, sosyal hayattan kopma ve baskılar...
- Sendikaların araştırmalar sonucunda açıkladıkları rakamlara göre yoksulluk sınırı 27 bin liranın üzerine çıktı. Türkiye’de bu miktarın üzerinde bir ücrete çalışan işçi sayısı neredeyse parmakla sayılacak kadar azdır. Yani Türkiye’de işçiler...
- Binlerce demiryolu işçisi, 300 bin öğretmen, 70 bin üniversite çalışanı, 100 bin kamu işçisi, 2 bin otobüs şoförü… Bugün İngiltere’de farklı sektörlerden 500 bin işçi grevde. İşçiler mücadelelerini birleştirdiler, grevlerini ortaklaştırdılar ve hep...
- Fransa işçi sınıfı 10 gün arayla 2. kez genel greve gitti. Macron hükümetinin emeklilik yaşını yükseltmek istemesine karşı 31 Ocakta 2,8 milyon işçi bir kez daha meydanları doldurdu. Ülkedeki 8 sendikanın çağrısıyla; Paris, Nice, Toulouse, Lille,...
- İstanbul Esenyurt’ta bulunan LCW’nin deposunda çalışan ve Kod-46 ile işten atılan 14 işçinin 10 Ocakta başlayan mücadelesi kazanımla sonuçlandı. British American Tobacco işçileri greve çıkma kararı aldı. 2022’nin Ağustos ayından bu yana sendikal...
- 2022 sonlarına doğru fırınlarda ekmeğin fiyatı 5 liraydı. İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kent Ekmek fiyatı ise 3 liraydı. Kent Ekmek fiyatı artık 4 liraya çıkartılmış oldu. Yani ekmeğe yüzde 33 zam bindirilmiş oldu. Ekonomik kriz yukarıya doğru...
- Türkiye’de hızla yükselen enflasyon karşısında emekçilerin alım gücü iyice eridi. TÜİK’in resmi enflasyonu ile gerçek enflasyon arasında uçurum olduğu için ve ücret artışları resmi enflasyon veri alınarak yapıldığı için, yapılan zamlar reel...