Buradasınız
Teknik Katı Atık’ta İşçilere Baskı Artıyor
Gebze’den UİD-DER üyesi bir işçi
Gebze Belediyesinin temizlik işlerini yürüten taşeron şirket Teknik Katı Atık’ta işçilerin yaşadığı sorunlar 19. yüzyıl koşullarını aratmayacak boyutlara ulaştı. Taşeronluk sisteminin yaygınlaşmasıyla birlikte işçilerin sorunları katlanarak artmaya devam ediyor. Teknik Katı Atık işçilerinin maruz bırakıldığı insanlık dışı çalışma koşulları bunun sadece bir örneği.
Bu firmada çalışan iki işçi arkadaşımızla sorunları üzerine sohbet ettik. Şirkette yaklaşık 350 işçinin çalıştığını söyleyen arkadaşlar, toplam üç aylık ücretlerinin içeride olduğunu belirttiler. Birçok işçi arkadaşa, kredi kartı borçları yüzünden bankalardan ihtar mektupları ulaşmış. İşçiler, yaklaşık on işçi arkadaşlarının elektrik ve suyunun kesildiğini ve esnafın veresiyeyi kestiğini üzülerek anlatıyorlar. İşçi arkadaşlarımıza “Patronun ücretleri ödememe sebebi belediyenin ödeme yapmaması mı?” diye sorduğumuzda net bir cevap alıyoruz: “Kesinlikle hayır! Patron şu an biri Şekerpınar’da olmak üzere iki fabrika yaptırıyor. Bunlardan biri trafo fabrikası, diğeri ise çöpleri balya haline dönüştüren atık fabrikası. Paraları oralara aktarıyor, bizim aç kalmamız onun umurunda bile değil.”
Patron çay ve yemek molalarını kaldırmış. Çay molası yaklaşık üç ay önce, yemek molası ise krizin başlangıç dönemlerinde kalkmış. Yani işçiler 10-12 saat, hatta bazen 15 saat aç çalıştırılıyor, dinlenmelerine izin verilmiyor. En ufak hak arayışında ise kapının yolu gösteriliyor. Taşeron şirketin sahibi bir dönem (1994-98) Çayırova Belediye Başkanlığı yapmış ve son yerel seçimlerde Saadet Partisi Çayırova Belediye Başkan adayıymış. Seçim döneminde nur yüzlü maskesini takarak dolaşmış ev ev.
Son dönemde işçilere yönelik baskıların giderek arttığını belirtiyor işçi arkadaşlarımız. Sokakları, caddeleri temizleyen bu işçilerin en çok maruz kaldığı sorunlardan biri de temizledikleri bölgelere daha sonra atılan çöplerden dolayı ceza yemeleri. Belediyenin şirkete kestiği cezaları taşeron şirket de işçilere yansıtıp iki günlük ücretlerini kesiyor. İşçi ise ne kadar dil dökse de bölgeyi temizlediğini kabul ettiremiyor. Çalışma saatlerinin uzaması durumunda ise fazla mesai ücreti kesinlikle söz konusu olmuyor. Ayrıca fazla mesaiye kalan işçi, işini bitirdiğinde evine kendi imkânlarıyla dönmek zorunda kalıyor. Çünkü patron, fazla mesaiye kalanlara servis tahsis etmiyor. Sohbet ettiğimiz arkadaşlar, bizzat kendilerinin fazla mesaiye kaldıktan sonra aç ve yorgun bir şekilde evlerine kadar yaklaşık bir saat yürüdüklerini anlatıyorlar. Çünkü ceplerinde yol parası ödeyecek paraları dahi kalmamış.
İşçilerin çalışırken kullandıkları iş eldivenleri ortalama bir hafta içinde yırtılmakta ve patron eldivenleri sadece ayda bir dağıtmakta. İşçi arkadaşlar bu durumdan kaynaklı ellerinin enfeksiyon kaptığını söylüyorlar.
Bu şirkette çalışan işçilerin kıdemi en fazla beş yıl, en az olanı ise iki ay. Geçtiğimiz günlerde iş bırakmaya çalışmışlar, fakat patronun noter çağırırım tehdidi sonrasında birçoğu kıdem tazminatlarını kaybetme korkusuyla geri adım atmış. Sohbet ettiğimiz işçi dostlarımız bir şeyler yapmak gerektiğini düşünmekteler ve arkadaşları arasında bu yaşananlara karşı birlikte hareket etmenin önemini anlatmaya devam ettiklerini söylüyorlar. Bizler de hem yasal haklarımız, hem de örgütlü duruşun önemi üzerine konuştuk onlarla. Özellikle İşçi Dayanışması bültenimizde yer alan Mersin Liman işçileri örneğini de gösterdik.
Evet, dostlar, patronlar kendi kârları için biz işçileri gözlerini kırpmadan sefalete sürüklüyorlar. Patronlar bizi açlıkla terbiye edip fabrika sayılarını arttırırken, elektriksiz, susuz ve aç kalan bizler daha ne kadar göz yumacağız bu yaşadıklarımıza? İnsanlık dışı çalışma koşullarına maruz bırakılıp aylarca ücretleri ödenmeyen işçi arkadaşlarımız için tek kurtuluş yolu örgütlü mücadeledir. Korkunun ecele faydası yok!
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
Nike’ta İşten Atmalar
UİD-DER Çocuklarına
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
Son Eklenenler
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...