Buradasınız
Telefon Kırıcıları!
Gebze’den bir metal işçisi

Bir grup işçi arkadaşımla birlikte, fabrikadaki mola saatinde işin yorgunluğunu üzerimizden bir nebze olsun atmak için dinleniyorduk, dinlenirken de sohbet ediyorduk. Son haftalarda ülkenin gündemi çok hareketli olduğundan biz de hararetle doları, yükselen enflasyonu, ücretlerin erimesini konuşuyorduk. Bu sırada bir işçi arkadaşım telefonundan bir Youtube videosu açtı. “Bakın işte bizi yıkmaya çalışan Amerika’ya karşı böyle yaparsak kazanırız” dedi. Amerikan dijital ürünlerine boykot konusunu işleyen bir videoda Iphone telefonunu kıran adam videosunu gösterdi. Hep birlikte videoyu izledik. Bir adam elinde balyozla yere koyduğu 5 Iphone marka telefonu teker teker kırıyor. Videodaki adam “darbe vız gelir”, diye bitiriyor çekimi. Bu video dışında da onlarca video vardı, hepsinde de insanlar aldıkları Iphone marka telefonları kırıyordu.
Video sonunda bir arkadaşım “Iphone marka telefon kullanmamalıyız, bunlar hep bizi bağımlı yapmak istiyorlar. Ben Vestel kullanıyorum, yerli markaları kullanmalıyız” dedi. Bunun üzerine diğer bir arkadaşım “oğlum hangi dünyadasın, hem Iphone telefonunu gidip para vererek alacaksın, sonra da boykot ediyorum diyerek kıracaksın, böyle boykot mu olur? O videonun sonunda da Iphone marka telefonun müziği çalıyor, zaten bunların hepsi hikâye” dedi. Başka bir arkadaşım “peki Vestel marka telefon yerli mi?” diye bir soru attı ortaya. Başka bir arkadaşım cevap olarak, “benim bildiğim sadece kasası ve önemsiz parçaları yerli diğer parçaları, çip gibi, ithal geliyor” dedi. Sohbet böyle devam ederken bir işçi arkadaş da “ben bu tür şeylere, boykotmuş falan, güvenmiyorum. Bugün kırarsın yarın ülkenin politikası değişir, bu sefer tekrar alırsın. Türkiye’nin yarısından çoğu dışa bağımlı, hemen hemen her şeyi dışarıdan alıyoruz, ne boykotundan bahsediyorsunuz? Ben gerçekten boykot yapacaklarını düşünmüyorum, gerçekten de boykot almamaktır, alıp kırmak değil ki” dedi. Sohbetimiz uzayacaktı ama mola saatimizi geçmiştik ve hemen çalışmaya başladık.
Ülkeyi yönetenler ve medya başta kriz, Türkiye’nin Amerika ile yaşadığı gerilim gibi konularda olmak üzere toplumu yalan yanlış “bilgilerle” zehirliyorlar. Gazetelerde ve sosyal medyada karmakarışık yüzlerce “bilgi” dolaşıyor. Apple ürünlerini boykot etmek, telefon parçalamak bir anda patladı. Bunun üzerine Türk patronları da kendi ürünlerini satmak için yarışa girdiler. Gururla yerli diyerek kendi markalarını pazarlamaya çalıştılar. Bir de yüzde yüz yerli diye pazarladıkları telefonların gerçekte yüzde 90’ı, ekran camından, işlemcisine, grafik kartından, işletim sistemine kadar, Amerikan malı olmasına rağmen bile bile yalan söylüyorlar. Patronlar kazanacakları kâra bakarlar. Onlar için hangisi kârlı ise ona yönelirler, çıkarları gereği ABD ile bir dost bir düşman olurlar. Ama sıra işçi ve emekçilere gelince onları üç-beş telefon kırma görüntüsüyle aldatıyorlar. Siyasi iktidar için dün düşman olanların bugün dost olduğu, bugünün düşmanlarının dünün dostu olduğu bir ortamda bakalım önümüze daha neler gelecek.
Şekerin Faturası İşçiye!
“Biz Bir Aileyiz!”
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...