Buradasınız
Tüm Kadın İşçilerin 8 Mart’ını Kutluyorum
Ben PTT’de taşeron olarak çalışan postacı bir kadın işçiyim. Taşeron bir şirkette çalıştığımız için birçok haksızlıkla karşı karşıya kalıyoruz ve bunlardan rahatsızım. Ama öncelikle şunu belirtmek isterim ki taşeronluk sistemi biz işçiler için tam bir çıkmaz ve hak gaspıdır. Çünkü herhangi bir sorunla karşı kaşıya kaldığımızda muhatap bulamıyoruz. Bizi oradan oraya gönderiyorlar. Bu da yetmezmiş gibi bir de taşeron kadrolu ayrımı yapılıyor. Kadrolu işçilerle ücretten yemeğe ve servise kadar her şeyimiz farklı. Aynı işi yapıyoruz ama taşeronda çalıştığımız için farklı muamele görüyoruz. Elbette öfkem kadrolu olarak çalışan işçi arkadaşlara değil, taşeronluk sistemine ve bu uygulamayı getiren patronlar sınıfının düzeninedir.
Yol parası, yemek parası ve “asgari geçim indirimi” dâhil 1200 TL civarında bir maaş alıyoruz. İş kıyafetimiz verilmiyor ama bir taraftan da iş kıyafetsiz çalışmak yasak diyorlar. Bize kendi maaşınızdan alın diyorlar. Günlük dağıtıma neredeyse 10 kiloluk bir çuvalla çıkıyoruz. Bu 10 kiloyu taşımak tam anlamıyla bir çile. Bir kadın olarak her gün 10 kilo ile dolaştığınızı düşünsenize! Bazen belim kopacak gibi oluyor. Bel ve boyun fıtığı gibi meslek hastalıklarına yakalanıyoruz. Hastalandığımızda hastaneye gitmek istesek bir sürü soru soruyorlar, hasta olduğumuzu kanıtlamamızı, aldığımız raporu da hasta halimizle işyerine getirmemizi istiyorlar. Bundan iki üç ay öncesine kadar taşeron şirket maaşlarımızı doğru düzgün ödemiyordu. Maaşlarımızın düzgün ödenmesi için işyerindeki arkadaşlarla yan yana gelerek basın açıklamaları ve yürüyüşler yaptık. Şimdi maaşlarımızı PTT’nin kendisi ödüyor. Tepkimizi birlikte göstermeseydik maaşlarımızla ilgili sorun çözülmeyecekti. Çalıştığım işyerinde yaşadığımız sorunlarımız böyle ve bu sorunları ancak kadın erkek işçiler yan yana gelerek ve örgütlenerek çözebiliriz.
Genç bir kadın işçi olarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün yaklaşması dolayısıyla şunları da sizinle paylaşmak istiyorum. İşçi ve emekçi kadınlar her zaman eziliyor. Kadın işçiler aile içerisinde ve işyerlerinde kendini ifade edemiyor, düşüncelerini söyleyemiyorlar. İşyerinde patron, müdür, şef, evde ise eş, abi, baba eziyor. Erkek egemen zihniyeti besleyen, kadını yok sayan patronlar sınıfının bu düzenidir.
Çalışma koşullarımızı düzeltmek, haklarımızı alabilmek, kendimizi ifade edebilmek ve kadına yönelik tacizin, şiddetin son bulması için işçi sınıfının tüm kadınları mücadele etmeli. İşçi ve emekçi kadınların özgürce, rahatça ve korkusuzca yaşayabileceği bir dünya istiyorum. Tüm işçi ve emekçilerin özgürce yaşayabileceği bir dünya mümkün ve bu bizim elimizde. Güzel ve güneşli günlerin bizi beklediğine inanıyorum. Ve bunun için bıkmadan, yorulmadan mücadeleye devam diyorum ve herkesi UİD-DER’de mücadele etmeye çağırıyorum. İşçi sınıfının tüm kadınlarının 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum.
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
Son Eklenenler
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...