Buradasınız
UPS İşçileriyle Dayanışma Şenliğinden Söyleşiler

100. gün şenliğinde buluştu UPS işçileri, aileleri ve sınıf dostları. Oldukça coşkulu bir dayanışma şenliği gerçekleşti. Dayanışma gecesine biz UİD-DER’li işçiler de katıldık ve direnişçilerle ve aileleriyle sohbet ettik. İşçiler bize sıcak ve anlamlı cevaplar verdiler. Sınıf dostlarımızla paylaşıyoruz.
UİD-DER: Direnişinizde 100. günü geride bıraktınız. Geçen 100 gün size ne kattı, neler öğretti?
İbrahim: Hiç tanımadığımız arkadaşlarla tanıştık, aile gibi olduk. Türk, Kürt, Alevi, Sünni herkesle kaynaştık. Eskiden insanlara güvenimiz bu kadar yoktu. Şimdi çok güveniyorum arkadaşlarıma. Birlikte polisle çatıştık, sonrasında top oynadık. Her şeyi beraber yaşamak moral veriyor bize. Düşüncelerim değişti. Biz birlik olunca nelerin değiştiğini gördüm.
Yusuf: Sizin gibi sınıf dostlarımızın destek vermesi çok heyecan verici. Bugün de bizimle olduğunuz için mutluyuz. Bugüne kadar pek çok şeyin farkına vardık. Çok ağır çalıştırılıyorduk. Yemek ve servis sorunlarımızı kendi imkânlarımızla halletmeye çalışıyorduk. 100 gün geçse de çalışma koşularını unutmadım. Bunların düzelmesi için mücadele ettiğimizde polisin de baskısı oldu, yılmadık. Birbirimize daha fazla kenetlendik. İnşallah kazanacağız. Sadece biz değil, herkes kazanacak.
UİD-DER: Düzenlemiş olduğunuz bu direniş gecesiyle ne amaçlıyorsunuz?
İbrahim: Sesimizi daha çok kişiye duyurmak istiyoruz. Hem dayanışmayı arttırmak hem de ekonomik katkı sağlamak için yaptık bu geceyi. İçimizde maddi durumu çok sıkıntılı olan arkadaşlarımız var. Onlara destek sağlamış olacağız. Duyuruları biz yaptık, biletleri biz sattık. Zaman kısaydı hazırlanmak için. Böyle bir gece moral kazanmak için de önemliydi bizim için.
Yusuf: Çocuklarımızla geldik. Yakınlarımız da durumumuzu anlama imkânı buldular. İyi oldu. Bu kadar kişinin bizi sahiplendiğini görmek bize moral veriyor.
UİD-DER: Önümüzdeki 100 güne dair planlarınız nelerdir?İbrahim: 100 gün daha sürerse daha çok insanla tanışır, direnişimizi anlatırız. UPS’de örgütlenmekten başka bir amacımız yok. Gereği neyse öyle mücadele edeceğiz.
Yusuf: İlk defa direniş yaşıyorum. O kötü koşullara karşı arkadaşlar sendikaya üye olalım dediler. Olgun ve Deniz’i tanıyordum. Onlar beni ikna etti. Hakkımızı alana kadar direneceğiz. Yaptıklarımızı tekrar yapacağız. Sendikamızla birlikte planlayacağız.
UİD-DER: 100 gün boyunca verilen bu mücadelenin ev hayatınıza yansıması ne oldu?
Direnişçi Eşi Gülizar: Eşimle daha fazla yakınlaştık. Moralimizi yüksek tutmak için elimizden geleni yapıyoruz, birbirimize destek oluyoruz. Ekonomik sıkıntılar yaşadık. Şu an ben çalışıyorum. Ayaklarımın üstünde daha sağlam durmaya başladım. Bu gece sinevizyonu izlediğimde çok etkilendim. İlk defa direniş görüyorum. Eşimin ve arkadaşlarının polisle nasıl çatıştıklarını görünce daha fazla destek olmaya karar verdim. Şimdiye kadar fazla yanlarında olamadığım için pişmanım. İşe geri alınacaklarına inanıyorum.
Direnişçi Kızı Özge (8. Sınıf Öğrencisi): Babama daha çok yardımcı olmaya çalışıyorum. Ekonomik olarak kısıtlıyorum kendimi. Sınıf arkadaşlarıma direnişi anlatıyorum. Arkadaşlarım üzüldüler, ben de babamın atılmasına üzülüyorum. Arkadaşlarımı direniş yerine götürmeyi düşünüyorum. Gurur duyuyorum babamla hakkını aradığı için.
Direnişçi Eşi Songül: Eşimin işyerinden aldığı maaş ile şu an sendikadan aldığı maaş aynı. Ben de çalıştığım için pek sorun olmuyordu. Ama hamilelikten dolayı işten çıktım, bundan sonra zorlanabiliriz. Eşimle arkadaşları birlikte mücadele ettikleri için seviniyorum. İşyerinde eşimin direnişinden bahsediyorum. Olumlu bakan da var, olumsuz bakan da. Direnişçilerin aileleri olarak birbirimizin evine gidiyoruz. Geçenlerde de birlikte “Diyet” filmini izledik. UİD-DER hazırlamıştı etkinliği. Sonra sohbet ettik, direnişle ilgili konuştuk. Ben eşimin ve arkadaşlarının kazanacağına inanıyorum.
- Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Yalçınkaya ile Söyleşi
- Dev Sağlık-İş Bursa Sorumlusu Alper Küçük ile KÇP Üzerine Söyleşi
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...