Buradasınız
Yoksullar Kobay Olacak
Avcılar’dan bir kadın işçi

Birçok tehlikeli ilaç deneyi insanlar üzerinde yapılıyor. 2011 yılında, ABD’de birçok ilaç şirketinin yasalardan kaçınmak ve araştırma maliyetlerini düşürmek amacıyla, insanlarla yapılan deneyleri daha geri ülkelere taşıdığı ve Türkiye’nin de bu ülkelerden biri olduğu belirtilmişti. Konu bir dönem Türkiye’de de gündeme gelmiş, ama sonra unutulmuştu.
Şimdi tekrar ilaç tekellerinin ilanları gazetelerde boy göstermeye başlamış durumda. Tabii kimse bu deneylerde ölen binlerce insandan bahsetmiyor. Türkiye’de ilaç tekelleri kobay olacak kurbanlar arıyor. Bazı hastanelerin klinik bölümlerini deney alanı olarak hazırlamışlar. Sosyal medyada hiç çekinmeden deney yerlerini göstererek para karşılığı insanları kobay olmaya çağırıyorlar. Çoğu ilan, kanser gibi çaresi bulunmayan hastalıklara yönelik deneysel ilaçlar için olduğundan, bu tür hastalıklardan ölümü bekleyenler sıkça başvurabiliyor.
Bu durum, ilaç tekelleri için oldukça kârlı bir iş. Karışanın yok, önüne koyulan yasalar yok. Hele devlet böyle işlere hiç bulaşmaz, hatta önünü açacak yasalar çıkarır. Normal şartlarda hasta olan insanlar doktorlara güvenir, doktorlar ise kendilerine güvenen ve canını emanet eden hastaları iyileştirirdi. Şimdi öyle bir duruma geldik ki, bizzat hastalar kobay olarak kullanılıyor. Verilen ilaçlar vücudun bir yerini iyileştiriyorsa başka bir yerinde başka hastalıklar çıkartıyor. Burjuvazi sağlık sektörüne kâr amaçlı baktığı için insanların hastalıklardan kurtulması umurunda değildir. İlaç tekelleri yoksul ve çaresiz, kimsesiz insanları göz göre göre kullanıyorlar. Özellikle de savaştan kaçmış binlerce yoksul Suriyelinin ilaç tekellerinin eline düşmesi kaçınılmaz. Üstelik bu ilaç deneyleri çoğu zaman kalıcı sakatlıklar veya rahatsızlıklar bırakabiliyor. İnsanlar bazen ömür boyu acı çekebiliyorlar.
Burjuvazinin düzeni insanların çaresizliğini bile kâra dönüştüren, insanî değerleri olmayan bir sistemdir. Böylesi bir düzende insan sağlığından söz etmek mümkün değildir.
Savaşı Yaşamayan Bilmez!
Kimin Siyaseti İşçiyi Böler?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...