Buradasınız
“Yüzümüzün Gülmesi Adaletin Gereğidir!”
İşçi Dayanışması, No: 154

“Canımı veririm adalet uğruna. Elbette, bizim de yüzümüzün gülmesi adaletin gereğidir.”Bu cümleler maden işçilerinin hayatını, mücadelesini konu alan Germinal romanındaki bir maden işçisinin eşinin ağzından dökülüyor. 1860’lı yıllarda Fransa’daki bir maden kasabasında işçilerin gerçek grev öyküsünü konu alan roman, yoksulluğa, açlığa, iş cinayetlerine başkaldıran işçileri anlatıyor.
Romanda kuşaktan kuşağa maden işçisi olan ailelerin günlük yaşamları ayrıntılı bir şekilde tasvir ediliyor. 10 yaşına geldiğinde artık bir çocuk değilsindir o madenci evlerinde. Kör karanlıkta uyanıp, kör karanlığa inmeye başlamışsındır çoktan. Maden işçisi olmak zordur, her an ölümle burun buruna olmaya alışman gerekir. Ölümün ağzındasındır yani… Ancak buna rağmen doğru dürüst doymaz karınlar, karanlık, rutubetli ocaklar gibidir madenci ailelerin evleri. Günler böyle geçer ve adaletsizlik öyle dayanılmaz olur ki artık kavga kaçınılmazdır. Maden işçileri atılırlar mücadeleye. İşçilerin eşleri ve çocukları da haksızlıklara başkaldırmaktan geri durmazlar. Hatta işler öyle bir noktaya gelir ki umutsuzluğa düşen ve teslim olmayı düşünen işçilerin karşısına eşleri dikilir. Çetin mücadeleler olur, günler daha da zor akar ama haklı olmanın verdiği gururu yaşarlar aynı zamanda.“Ne yapacağız bilmem… Ama yine de dayanacağız. İnsan haklı olunca böyle yapmalı, değil mi? Bu insana cesaret veriyor, daha kuvvetli olduğunuzu hissediyorsunuz” diye kararlılık vurgusu dökülür yine bir madenci eşinin ağzından. Yollara döküldüklerinde karşılarına askerler çıkartılır. “Ekmek” haykırışları susturulmak istenir ama yine de geri durmaz emekçi kadınlar. Jandarmalarla burun buruna gelirler ama korkup kaçmazlar. Çığ gibi büyüyen öfke patlamıştır bir kere! Acıyla, haksızlıklarla, yoksullukla yıllar geçirmiş kalpler şimdi artık hesap sormak için atmaktadır.
“Benim kocamın önünü keserlerse hiç fark etmez ben buradan üç çocuğumla yürürüm. Beni de gözaltına alın. Hadi bakalım, hodri meydan!”diyerek tepkisini haykıran da bir madenci eşi. Ama 1860’lı yıllardan ya da Fransa’dan değil. 2020 yılında Türkiye’den… Bugün Türkiye’de de Somalı ve Ermenekli maden işçileri hakları için mücadele ediyor. Emekçi kadınlar da eşlerinin yanında, baskıya ve adaletsizliğe tepkilerini dile getiriyorlar. Her gün helalleşerek eşlerini madenlere çalışmaya gönderen emekçi kadınlar bu mücadelenin dışında kalabilirler mi?
Zaman değişiyor, mekânlar değişiyor işçi sınıfının uğradığı haksızlıklar, baskılar devam ediyor. Fakat işçi sınıfının mücadelesi de öyle! İşçi sınıfı kadını ve erkeğiyle birlikte adaletsizliğe karşı öfkesini haykırıyor. Çünkü kapitalist sistem doymak bilmez bir açlıkla sömürüyü azdırıyor. Baskı ve yasakları arttırıyor. Emekçi kadınlar da dün olduğu gibi bugün de mücadelede “Biz de varız!” demeye devam ediyor. Hayatı beraber göğüsleyen işçi aileleri mücadeleyi de beraber sırtlamak zorundadır. Adaletin gereği yüzlerce yıl önce neyse, bugün de aynıdır. İşçilerin, emekçi kadınların ve evlatlarının yüzlerinin gülmesidir adaletin gereği. Gelecek kaygısı yaşamadan, gece gündüz üretmesine rağmen açlığa mahkûm olmadan, güneşe hasret kalmadan yaşayabilmesidir. Kömür karası gibi karanlığa gömülmemesidir.
Bambaşkadır işçi sınıfının hak ettiği yaşam, güneşli güzel günlerdir. İşsizliğin, açlığın, yoksulluğun olmadığı bir dünyadır. Ama biliyoruz ki bunlar kendiliğinden gelmeyecek, işçi sınıfına bahşedilmeyecek. İşçi sınıfı örgütlülüğünü, dayanışmasını, mücadelesini büyüttüğünde kendi elleriyle getirecek adaletin gereğini! Romana dönecek olursak yaşananlar ne olursa olsun ümit ve geleceğe olan inançla bitiyor son sözler: “Alev saçan güneşin altında, sanki bir tohum gibi bir kara insan ordusu yetişiyor. Filizlenince toprağı çatlatacak bu tohum. Bir gün…”
Uzat Elini Kardeş
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
Son Eklenenler
- İzmir Kemalpaşa’da grevde olan Petrol-İş üyesi Temel Conta işçileri, patronun grev kırıcılığını tespit ettirmek için açtıkları davanın duruşması öncesi Bayraklı Adliyesi Ek Binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. İstanbul Şişli Belediyesi...
- İnsanların kardeşçe yaşayacağı bir dünya özleyen, böyle bir dünyayı kurabilecek tek güç olan örgütlü işçi sınıfının mücadelesine inanan, o mücadelede yer alan nice şair, yazar, sanatçı var. Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal bu sanatçılardan ikisidir....
- Tuzla’da bulunan Reckitt Benckiser’de Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçiler 27 Mayısta greve çıktılar. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak grevci işçileri mücadelelerinde yalnız bırakmıyoruz. Grevlerinin 17. gününde işçi kardeşlerimizi tekrar...
- İsrail devleti Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik bir soykırım gerçekleştiriyor. Egemenler kimi zaman bu katliamı sözde kınadıklarını belirtseler de İsrail’le her türlü ekonomik ve politik ilişkiyi sürdürmeye devam ediyorlar. Egemenlerin...
- ABD Başkanı Trump, göçmen karşıtı politikalarını sürdüyor. Göçmenleri hedef alarak açık bir savaş ilan eden Trump’ın ABD’sinde, göçmen işçi ve öğrencilerin vizeleri iptal ediliyor, göçmen işçiler tutuklanıyor ve sınır dışı ediliyorlar. ABD’li...
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi bundan tam 55 yıl önce bu topraklardaki işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldı. O tarihten bu yana örgütlü işçi sınıfı bu iki günü anarak yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. 15-16 Haziran, örgütlü işçi...
- 12 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılında Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ilan edildi. Ne yazık ki o zamandan bu zamana çocuk işçiliğin azalması bir yana, 1800’lü yıllara benzer koşullar yaratıldı. Patronlar için tatlı kârlar...
- KESK Ankara Şubeler Platformu ve emekten yana siyasi partiler 11 Haziranda, ABD Büyükelçiliği önünde siyonist İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırımı, Türkiye limanlarından İsrail’e askeri malzeme taşınmasını, Gazze’ye insani malzeme...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, 29 Mayısta greve çıkmıştı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçiler, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikası üyeleriyle aynı işi...
- Yaşamın hangi alanına bakarsak bakalım, her başarının ancak büyük emekler vererek, sabırla çalışarak elde edildiğini görürüz. Henüz ilk denemede iyi sonuçlar elde etmek, hedefe ulaşmak mümkün değildir. Özellikle toplumsal alanda hiçbir değişim bir...
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....