Buradasınız
Zama Zam Zamlara Zam!
Beylikdüzü’nden bir kadın işçi

Doların yükselmesiyle her şeye zam geliyor. Geçenlerde bulaşık makinesi deterjanı almak için markete gittim. 25 liraya aldığımız ürün şimdi 35 lira olmuş, yüzde 40 zam gelmiş! Hadi diyeceksiniz bulaşık deterjanı lükse kaçıyor, elinle yıkayıver. Fakat gördüğüm fiyatlar gerçekten insanı çileden çıkarıyor. Beş market gezdim fiyatlar aynı mı diye maalesef aynı. Ürün bir markette 35 lira ise diğer markette 43 lira, inanın abartı yok. Nasıl olur aynı ürün yan markette bu kadar fark koyar diye söylenerek çıktım. Birden aklıma Kemal Sunal’ın filminden bir kare geldi. Filmde Kemal Sunal her gün her şeye zam gelince “zama zam zamlara zam” diye kafayı yiyor.
Diğer markete gittim, iki kadın hem fiyatlara bakıyorlar hem de sohbet ediyorlar. Kadın eskiden annesinin yağ kuyruklarına girdiğini, açlığın olduğunu söylüyor. Diğer kadının “haklısın kardeş şu an her şey bolcana üretiliyor. Bu bollukta inşallah başımızdakiler artan bu pahalılığı bir yoluna koyarlar” sözleri eşliğinde kasaya doğru gittiler. Ben fiyatlara bakakaldım, benim bulaşık deterjanım burada da 54 liraydı. Sonra marketin içinde başka ürünlerin fiyatlarına baktım. Fiyatlar uçmuş durumda, hadi bulaşığı çamaşırı elimde yıkayayım. Peki, tüketeceğim gıda fiyatları ne olacak? En ucuz meyve 3 liradan başlıyor!
Ben asgari ücretle çalışan bir işçiyim. Madem dolar yükseliyor her şeye zam geliyor. Biz işçilerin maaşına da zam gelsin. Alım gücümüz düşünce otomatik olarak her şeyden kısıyoruz. Egemenler krizin faturasını da işçilerin sırtına yıkıyor. Kendileri lüks yaşamlarından ödün vermiyorlar. İşçilere gelince de yalan makinesi gibi çeşitli bahaneler üretiyorlar. Ekonominin durumunu dış güçlere bağlayarak hedef olmaktan çıkıyorlar. Elbet işçiler de kralın çıplak olduğunu görecekler. İşçilere hayatı zehir edenlerden bunun hesabını soracaklar.
Taş mı Yiyeceğiz?
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...