Buradasınız
30 Madencinin Hesabını Vereceksiniz!
17 Mayıs 2010’da Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü’ne bağlı maden ocağında, yerin 540 metre altında meydana gelen grizu patlamasında 30 işçi yaşamını kaybetmişti. Patlama, taşeron firma Yapı-Tek’te çalışan 30 madencinin galeri açma hazırlıkları sırasında meydana gelmişti. 30 madenci için açılan ceza davasının 16. duruşmasında karar çıktı. 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, “Birden çok kişinin ölmesine ve yaralanmasına neden olmak” suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan 28 sanıktan İsmail Güner, Halim Köse, Kadir İpek, Yusuf Ünlütürk, Vedat Küçükbükücü, Ertekin Sayın, Mustafa Küçük ve Murat Taşcı hazır bulundu, diğerleri katılmadı.
Yaşamını kaybeden madencilerin ailelerinin avukatlarından Ünal Demirtaş, davanın 4,5 yıldır sürdüğünü hatırlatarak, “İş kazaları toplumun kanayan yarası oldu. Büyük maden kazaları gündemde. Sanıkların tutuklu yargılanmasını talep etmiştik. Ama olmadı. Yargılama bu şekilde olsaydı bu tür iş kazalarında caydırıcı olurdu. Cezanın üst sınırdan verilmesi, yine bu tür iş kazalarının caydırıcı olması açısından önemli” dedi. Avukatlar, sanıkların cezalandırılmasını istediler.
Sanık avukatları ise beraat istediler. Suçlamaları kabul etmeyen Yapı-Tek ortağı Halim Köse, konuşurken kendisinin tek suçlu olmadığını da ortaya koydu: “Olayın meydana gelmesinde hiçbir eylemim yoktur. Alınan ekipmanlar, tesisatlar TTK’nın onayıyla alınmıştır. İşletim ve ruhsatı TTK’ya aittir. Ocağa giriş ve çıkışlar TTK’nın sorumluluğundadır. Her şey onların kontrolü altındadır.” Dönemin Karadon Müessese Müdürü olan TTK Genel Müdür Yardımcısı İsmail Güner ise, kazada sorumluluğun taşeron firmada olduğunu savunarak kendi suçunu başkalarına yüklemek istedi.
Daha sonra mahkeme heyeti kararını açıkladı. Buna göre suçları sabit görülen sanıklardan Yapı-Tek ortağı Halim Köse ile Yapı-Tek Proje Sorumlusu Kadir İpek’e 10’ar, dönemin Karadon Müessese Müdürü, TTK Genel Müdür Yardımcısı İsmail Güner’e 6 yıl 3 ay, Karadon Müessese Müdür Yardımcısı Yusuf Ünlütürk ile TTK İnşaat Emlak Daire Başkanı Mustafa Küçük’e de 5’er yıl hapis cezası verildi. Mahkeme, hapis cezası alan 5 sanığa yurt dışına çıkma yasağı getirirken, adli kontrol şartı uygulanmasını kararlaştırdı. Diğer sanıkların ise beraatlerine karar verildi.
Bu sonuç da gösteriyor ki, sermaye düzeninde adalet işçileri kapsamıyor. İş kazaları durmaksızın devam etmesine rağmen iş güvenliği önlemleri alınmıyor ve işçiler yaşamlarını kaybediyorlar. Patronlara ise dokunulmuyor. Onlar doğru düzgün yargılanmıyor ve göstermelik cezalarla paçayı sıyırıyorlar. Mecidiyeköy’deki Torunlar İnşaat’ın ya da Bursa’daki maden ocağının sahiplerinin yaptığı gibi, işçilerin çaresizliğinden yararlanarak, onlara kan parası vererek katliamların üzerini örtüyorlar. AKP ise tüm bu olup bitenleri izlemekte ve meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Kan parasının olumlu bir şey olduğunu açıklayan bizzat Çalışma Bakanı Faruk Çelik’tir. Peş peşe gelen maden faciaları da gösteriyor ki, işçilerin ölmesi ne patronların ne de AKP’nin umurundadır. İşçiler iş kazalarında ölüyorlar, sağ kalanları patronlar sömürmeye devam ediyorlar. Bu kahredici durum durdurulabilir. Bunu yapacak tek güç işçilerin örgütlü mücadelesidir. İşçiler örgütlenip ayağa kalktıklarında, kan parasını patronların yüzüne çarpacak ve onlardan tüm iş cinayetlerinin hesabını soracaktır.
Barış
Kara Haberin Adresi Amasra ve Zonguldak
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
Son Eklenenler
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....