Buradasınız
Anadolu Kentlerinde İşçi Mücadeleleri
Geçen ay Bolu Gerede’de deri işçileri iş bırakıp sokağa çıktılar. Ağır ve düşük ücretlerden bıkıp usanan binlerce işçi “yeter artık” dedi. Deri işçilerinin bu eylemi, patronların nereye giderse gitsinler işçi mücadelesini de peşlerinde götürdüklerinin bir kanıtıydı. Anadolu kentlerinde sanayinin gelişmesi hızlanıyor. Daha 1960’lardan itibaren bazı Anadolu kentlerinde, şimdilerde kendilerine “Anadolu Kaplanları” diyen sermaye kesimlerinin iş tuttuğunu görürüz. Özellikle 1980’lerden sonra devletin desteğiyle bu sermaye kesimi palazlandı. 1990’larla birlikte bu eğilim daha da güçlendi. İstanbul’dan Anadolu’ya doğru bir kayış oldu. Ucuz ve örgütsüz işçi çalıştırmak amacıyla patronlar, Anadolu’ya eskiye göre daha fazla rağbet eder hale geldiler.
İstanbul Sanayi Odası’nın yaptığı araştırmaya göre 1997-2009 yılları arasında İstanbul’un en büyük 1000 sanayi kuruluşu listesinde yer alan şirket sayısı 105 tane, İzmir’in ise 37 tane azalmış. Bu şirketlerin önemli bir kısmı Anadolu kentlerine kaymıştır. Türkiye’nin en büyük 1000 şirketinin 35’i Denizli’de, 32’si Gaziantep ve Kay-seri’de, 16’sı Balıkesir’de, 14’ü Konya’-da, 9’u Kahramanmaraş’ta, 8’i Çorum’da ve 5’i Samsun’da bulunuyor. Bunların dışında yönetim merkezleri İstanbul’da olup büyük üretim tesisleri Anadolu’da bulunan çok sayıda şirket var.
Devlet ve hükümetler sermayedarların önünü açmak üzere çalışıyorlar. “Serbest bölgeler” kurarak sermayeye, işçileri daha katmerli sömürecekleri alanlar açıyorlar. Bu bölgeler patronlar açısından vergi cenneti durumunda. Bazı koşulların yerine getirilmesi durumunda gümrük vergisi yok, teşvikler ise çok. Fabrika arsalarının bedelinin bir kısmı ya da tamamı devlet tarafından karşılanıyor. Yurtdışından ithal edilen makine, teçhizat ve hammaddeler için vergi ödenmiyor. “Serbest bölge”den yurtdışına ihracat yapmak da kolay. Şirketler kazandıkları parayı da vergi ödemeden yurtdışına transfer edebiliyorlar.
İş yasaları sözde “serbest bölge”lerde de geçerli, ancak devlet, teşviklerle adeta “yürü ya kulum” dediği “serbest bölge” patronlarını diğer sanayi bölgelerindeki kadar bile denetlemiyor. “Serbest bölge”lerde işçilere yönelik esnek çalıştırma ve sömürü politikaları almış başını gidiyor. İşçilerin örgütsüz olmasından ötürü sömürü katmerli. Bu nedenle bu bölgelere patronların yoğun bir ilgisi var. “Serbest bölge” patronları, üyesi oldukları derneklerde işçileri daha fazla sömürme konusunda ortak kararlar alıyorlar. İşçi ücretlerinden mesailere, sigortadan çalışma sürelerine kadar işçileri nasıl sömürecekleri konusunda ortak politika yürütüyorlar.
Ancak son senelerde Anadolu kentlerinde de işçiler mücadeleye atılıyor ve bu durum patronların işçi mücadelesinden kaçışları olmadığını ortaya koyuyor. Buralarda mücadeleler henüz çok cılız, ama geleceğe ışık tutuyor. Gerede’deki eylemi de bu kapsamda değerlendirmek gerekiyor. 150’den fazla fabrikanın bulunduğu ve 3 bin 500 deri işçinin çalıştığı deri sanayi bölgesinde toplanan işçiler, kötü çalışma koşullarına isyan ederek işbaşı yapmamışlardı. Gerede meydanına yürüyen işçiler, patronları ve Gerede Belediye Başkanını protesto etti. Gerede merkezine yürüyen işçilere polis copla ve biber gazıyla saldırdı. İşçilerin bazılarını gözaltına aldı. İşçiler gözaltına alınan arkadaşları serbest bırakılıncaya dek karakolun önünden ayrılmadı. Bu eylem sonucunda patronlar işçilerin kimi taleplerini kabul ettiklerini duyurmak zorunda kaldılar.
Gerede deri işçilerinin hemen sonrasında ise Adana’daki saya (ayakkabı) işçileri iş bırakarak, ağır çalışma koşullarına ve düşük ücretlere karşı eylemler yaptılar. Geçen sene ise, Diyarbakır’da tuğla işçileri kitlesel bir şekilde iş bırakarak taleplerini kabul ettirmişlerdi. Öyle görünüyor ki, önümüzdeki dönemde bu tip kitlesel eylemleri Anadolu’nun sanayileşmiş kentlerinde daha fazla göreceğiz. Kitlesel iş bırakmaların yanı sıra, sendikalaşma mücadelesinde bir yükselişe de şahit oluyoruz. Balıkesir’de İŞBİR sentetik işçilerinin, Yörsan işçilerinin, Düzce’de MAS-DAF işçilerinin, Antalya’da Novamed işçilerinin, Mersin’de liman işçilerinin sendikal mücadelesine bu kapsamda bakmak lazım. Sanayileşmenin ilerlemiş olduğu Antep’te ise işçilerin mücadelesi diğer kentlere göre daha fazla gündeme geliyor. Geçen sene Çemen Tekstil işçilerinin grevi önemli bir gündem oluşturmuştu.
İşçilerin örgütsüzlüğünden ve bilinçsizliğinden faydalanan patronlar, katmerli sömürü koşullarını dayatıyorlar. Çalışma saatleri uzun ve yorucu, milyonlarca işçinin sigortası yok, ücretler düşük, üstelik de çoğu zaman zamanında ödenmiyor. Anadolu kentlerinde sanayi bölgesini kapsayacak şekilde, kitlesel olarak ayağa kalkan ya da sendikalaşan işçiler bu koşulları reddediyorlar. Ancak işçilerin bu mücadeleleri kazanabilmesi için örgütlü ve bilinçli olmaları ve patronlara karşı bu şekilde hareket etmeleri gerekiyor. Aksi takdirde kazanan patronlar olur.
Dayanışma
DİSK’in Dünü ve Bugünü
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- DİSK TÜİK Önünde Basın Açıklaması Yaptı
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- BİRTEK-SEN’e Verilen Para Cezası Çalışma Bakanlığı Önünde Protesto Edildi
- Agrobay İşçileri Ankara’da Basın Açıklaması Yaptı
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- İktidarın ve Sermayenin Saldırılarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Borusan Lojistik’te Sendika Düşmanlığına Karşı Eylem
- Belediye İşçileri, Öğretmenler, Emekliler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- İzmir, Manisa, İstanbul, Denizli: İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı Derhal Serbest Bırakılsın!
- Emekçi Kadınlar 8 Mart Coşkusuyla Alanlardaydı
- Güvenlik-Sen Vakıfbank’ta Mobbing ve Sürgünleri Protesto Etti
- Patronların Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Patronların Saldırılarına Karşı İşçi Direnişleri Sürüyor
- Tekgıda-İş’ten Perfetti Van Melle’de Basın Açıklaması
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
Son Eklenenler
- Arjantin’de sendikaların çağrısıyla işçiler 9 Mayısta 24 saatliğine genel greve gitti. Faşist devlet başkanı Javier Milei ve hükümetine karşı yapılan genel grev çağrısına çeşitli sektörlerden işçiler karşılık verdi. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT...
- Zorlu bir yıldan geçerken işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı, heyecan ve coşku içinde karşıladık. UİD-DER olarak 1 Mayıs’a işçi kentleri Lüleburgaz ve Bursa’da katıldık. Lüleburgaz’da geçirdiğimiz ilk 1 Mayıs’ımız...
- Emekli bir işçi: Bu 1 Mayıs’ta da sınıf kardeşlerimizle kol kola yürüdük. Sınıfımızın taleplerini hep birlikte haykırdık. İyi ki önümüzde bizlere yolu açan sınıfımızın mücadele örgütü UİD-DER var. Kendini, sınıfın taleplerine ve sadece sınıfın...
- Bugün 13 Mayıs 2024. Soma madenci katliamının 10. yıldönümü. 10 yıldır dinmeyen bir acı ve öfkedir Soma Türkiye işçi sınıfının kalbinde. Çünkü Soma’nın hesabı sorulmadı, çünkü Somalar devam ediyor, çünkü kapitalistlerin kâr hırsı yeni Somaların...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- Çorum’un Dodurga ilçesinde bulunan maden ocağında faaliyet gösteren ODAŞ Elektrik bünyesindeki Yel Enerji’de çalışan işçiler patronun sendika düşmanlığına karşı 9 Mayısta direnişe başladı. Yel Enerji işçileri kötü çalışma koşulları ve düşük...
- Sınıfımızın uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Mücadele örgütümüz UİD-DER, bu sene 1 Mayıs’ı işçi kentleri olan Bursa ve Lüleburgaz’da kutlama kararı aldı. Bizler de bu doğrultuda tüm hazırlıklarımızı yaparak...
- Öz İplik-İş Sendikası, Başkanlar Kurulunu, direnişteki Durak Tekstil işçileriyle dayanışmak amacıyla Bursa’da gerçekleştirdi. Kurulun ardından sendika yöneticileri direnişlerinin 83. gününde Durak Tekstil işçilerini ziyaret etti. Burada yapılan...
- 1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik ve mücadele günü. Her 1 Mayıs’ta UİD-DER’li mücadeleci işçiler bir gelincik tarlasını andırır gibi dolduruyorlar meydanları. Her 1 Mayıs’ta, işçi sınıfının bu çalışkan evlatları coşku dolu, disiplinli...
- Merhaba dostlar, uzun zamandan beri çalışma şartlarım nedeniyle birçok etkinliğe katılamıyordum. Yaşımın genç olmasına rağmen heyecanımı yitirmiştim. Hem yaşadığım şehirlerde etkinliklerin olmaması hem de maddi imkânsızlıklar yüzünden uzak kalmıştım...
- İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisenin müdürü 74 yaşındaki emekli öğretmen İbrahim Oktugan öğrencisi tarafından silahla vurularak öldürüldü. Öğretmenler “Can Güvenliğimiz Sağlansın, Gerekli Tedbirler alınsın!” talebiyle İzmir’den Bursa’ya, Mardin’...
- 21-28 Nisan Ebeler Haftası ve 12-18 Mayıs Dünya Hemşireler Haftası vesilesiyle 10 Mayısta İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen hemşire ve ebeler basın açıklaması gerçekleştirdi.
- Bu sene 1 Mayıs’a UİD-DER’le birlikte bir işçi kenti olan Lüleburgaz’da katıldım. 1 Mayıs heyecanımız sabah saatlerinde başladı. Yol boyunca türkülerimizle, marşlarımızla 1 Mayıs alanına gittik. Tabii içimizde İstanbul’da kitlesel ve birleşik bir 1...