Buradasınız
“Biz Suriyeli miyiz?”
Ankara’dan bir grup sağlık işçisi
Merhaba dostlar, biz sağlık sektöründe çalışan işçileriz. Hastanelerde Suriyelilere yönelik ayrımcılığa dair yaşadıklarımızı sizlerle paylaşmak istedik. Geçtiğimiz günlerde şöyle bir olaya tanık olduk: Hastanede hasta ve personel için iki faklı asansör var. Biz personel asansörünün kapısında beklerken bir hasta da çocuğuyla birlikte yaklaştı. Doktorlardan biri “buna değil, hasta asansörüne binmeniz gerek” dedi. Hasta acelesi olduğundan binmek için ısrar etti. Binmesine izin verilmeyince şöyle karşılık verdi: “Biz Suriyeli miyiz? Türkiyeliyiz. Niye böyle davranıyorsunuz?” Sonra olay bir şekilde çözüldü hepimiz aynı asansörle yukarıya çıktık. Ancak aklımıza takıldı. Adam neden böyle bir savunma yaptı? Asansöre binmek isteyen kişi Suriyeli olsa verilen tepki haklı olur muydu? Maalesef Suriyelilerin aşağılanması normal kabul ediliyor. Aynı örnekte asansöre binmek isteyen bir Suriyeli olsa ve yine izin verilmese adam bunu sorun etmeyecekti. Çünkü ona göre Suriyelilere bağırılması, böyle davranılması normal. Peki, ona böyle düşündüren ne?
Başka bir örnekte ise çalıştığımız yerde kayıt masasında bir karışıklık oldu. Sinirlenen biri koridorda “Suriyeliler vardı o yüzden karışıklık çıktı” diye bağırdı. Oysa kayıt masasında tek personel çalışıyor ve hasta sayısı yoğunlaştığında sıklıkla böyle karışıklıklar çıkabiliyor. Yani gelenin Suriyeli olup olmamasına bağlı bir durum değil bu. Sorunların kaynağı iyice düşünülmeden yoksul, sesi çıkmayan Suriyeli emekçiler suçlanıyor. Oysa suçlu olan, personel sayısını az tutup karışıklığa davetiye çıkaran hastane yönetimidir.
Hükümet öyle gözükmeye çalışsa da aslında Suriyeli mültecileri düşünmüyor, onları çıkarları için kullanıyor. Çok fazla ayrıcalık sağlıyor, yardım yapıyor gibi görünüyor ama gerçekte onları sefalete terk ediyor. Egemenler ve onların medyası Suriyeli göçmenlere karşı ayrımcılığı körüklüyor. Sokakta, markette, hastanede, nerede olursa olsun Suriyeliler ikinci sınıf insan olarak görülüyor ve şiddete-baskıya maruz kalıyor. Ancak yaşadığımız örnekler bize gösteriyor ki bundan zarar görenler gene yoksul işçi-emekçiler. Çünkü sorunları çıkaranların göçmenler olduğunu zannetmek asıl sorunu görmemizi engelliyor.
Zengin Suriyeli hastalar yanlarında mutlaka tercümanla geliyor ya da İngilizce bildikleri için çat pat da olsa anlaşabiliyoruz. Yoksul Suriyelilerin muayenesi yapılsa bile tercüman olmadığı için hasta derdini tam olarak anlatamıyor, tedavisi eksik yapılabiliyor. Çoğunlukla kötü muameleye maruz kalıyorlar. İş yükü fazla olan sağlık işçileri Suriyeli hastaları iş yüklerini daha da arttıran “sorun” olarak görüyorlar. Ancak parası olanları, giyimi daha iyi olanları kötülemek kimsenin aklına dahi gelmiyor. Sanki yoksulluk içinde sokaklarda yaşamayı, günlerce aynı kıyafeti giymeyi yoksul göçmenler kendileri seçmiş gibi.
Suriyelilerin daha ayrıcalıklı, daha iyi bir sağlık hizmeti aldığı düşünülüyor. Gerçekte durum böyle değil. Suriyeli olsun, Türkiyeli olsun yoksul işçiler, emekçiler bu sistemde kaliteli ve yeterli sağlık hizmeti almaktan yoksun bırakılıyor. Parası olansa diline, ırkına bakılmadan istediği hizmeti alabiliyor. Biz Türkiyeli emekçiler yaşananlardan Suriyeli göçmen kardeşlerimizi sorumlu tutmamalı, oyunlara gelmemeliyiz. Birlik olup bizi böyle ayıran, düşmanlaştıran ve yoksul bırakanlara karşı mücadele etmeliyiz.
Gölge
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Hiçbirimiz Yerli Değiliz, Hepimiz Göçmeniz...
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Hem Yurtdışına Gitmek İste Hem de Göçmenlere Demediğini Bırakma!
- Genç Bir Göçmen, Eziklik Duygusu ve Yitirilen Vicdanlar!
- Göçmen Kıyımı Bu Kez de Teksas’ta Yaşandı
- Kapitalizmde Güvenli Liman Yoktur!
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- İki Yıl Önce Bugün ve Kapitalizmin Fotoğrafı
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Umut Yolculuğu
- Hindistanlı Göçmen İşçilerin Eve Dönüş Mücadelesi
- Yunanistan’da ve Almanya’da Mültecilerle Dayanışma Eylemleri
- Bu Sistem Acı Üretiyor!
- Önyargı ve Suriyeliler Meselesi
- Fakir Baykurt’un Gece Vardiyası; Türk, Alman ve Suriyeli İşçiler
Son Eklenenler
- Bugün 13 Mayıs 2024. Soma madenci katliamının 10. yıldönümü. 10 yıldır dinmeyen bir acı ve öfkedir Soma Türkiye işçi sınıfının kalbinde. Çünkü Soma’nın hesabı sorulmadı, çünkü Somalar devam ediyor, çünkü kapitalistlerin kâr hırsı yeni Somaların...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- Çorum’un Dodurga ilçesinde bulunan maden ocağında faaliyet gösteren ODAŞ Elektrik bünyesindeki Yel Enerji’de çalışan işçiler patronun sendika düşmanlığına karşı 9 Mayısta direnişe başladı. Yel Enerji işçileri kötü çalışma koşulları ve düşük...
- Sınıfımızın uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Mücadele örgütümüz UİD-DER, bu sene 1 Mayıs’ı işçi kentleri olan Bursa ve Lüleburgaz’da kutlama kararı aldı. Bizler de bu doğrultuda tüm hazırlıklarımızı yaparak...
- Öz İplik-İş Sendikası, Başkanlar Kurulunu, direnişteki Durak Tekstil işçileriyle dayanışmak amacıyla Bursa’da gerçekleştirdi. Kurulun ardından sendika yöneticileri direnişlerinin 83. gününde Durak Tekstil işçilerini ziyaret etti. Burada yapılan...
- 1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik ve mücadele günü. Her 1 Mayıs’ta UİD-DER’li mücadeleci işçiler bir gelincik tarlasını andırır gibi dolduruyorlar meydanları. Her 1 Mayıs’ta, işçi sınıfının bu çalışkan evlatları coşku dolu, disiplinli...
- Merhaba dostlar, uzun zamandan beri çalışma şartlarım nedeniyle birçok etkinliğe katılamıyordum. Yaşımın genç olmasına rağmen heyecanımı yitirmiştim. Hem yaşadığım şehirlerde etkinliklerin olmaması hem de maddi imkânsızlıklar yüzünden uzak kalmıştım...
- İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisenin müdürü 74 yaşındaki emekli öğretmen İbrahim Oktugan öğrencisi tarafından silahla vurularak öldürüldü. Öğretmenler “Can Güvenliğimiz Sağlansın, Gerekli Tedbirler alınsın!” talebiyle İzmir’den Bursa’ya, Mardin’...
- 21-28 Nisan Ebeler Haftası ve 12-18 Mayıs Dünya Hemşireler Haftası vesilesiyle 10 Mayısta İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen hemşire ve ebeler basın açıklaması gerçekleştirdi.
- Bu sene 1 Mayıs’a UİD-DER’le birlikte bir işçi kenti olan Lüleburgaz’da katıldım. 1 Mayıs heyecanımız sabah saatlerinde başladı. Yol boyunca türkülerimizle, marşlarımızla 1 Mayıs alanına gittik. Tabii içimizde İstanbul’da kitlesel ve birleşik bir 1...
- 1 Mayıs’a gitmeden önce egemenlerin yarattığı algı yüzünden benim de endişelerim vardı. Fakat “Ben hakkımı savunmalıyım” diye düşünerek, arkadaşlarımın ısrarlı daveti sayesinde UİD-DER’le birlikte Bursa’da 1 Mayıs’a katıldım. İlk 1 Mayıs’ımdı, iyi...
- Ağır sorunlar altında bunalan işçi sınıfının bu sorunlar karşısında bir çıkış yolu bulabilmesi için sendikalarına sahip çıkması, sermayenin ve sendika bürokratlarının planlarını, niyetlerini boşa düşürmesi büyük önem taşımaktadır. Özellikle siyasi...
- Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden işletmesinde 14 Ekim 2022’de patlama meydana gelmiş, 43 maden işçisi yaşamını yitirmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin 7’si tutuklu 23 sanığın yargılanmasına 8...