Buradasınız
1 Mayıs’a Doğru: İşçiler Konuşuyor /17
“Fabrikalardan Alanlara, Haydi 1 Mayıs’a” adlı coşkulu etkinliğimiz sonrasında, işçi dostlarımızla 1 Mayıs hakkında konuştuk. Farklı sektörlerden gelen işçi arkadaşlarımızla yaptığımız söyleşimizi sınıf kardeşlerimizle paylaşıyoruz.
UİD-DER: Uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a katılmak sizin için ne ifade ediyor?
Lojistik işçisi: 1 Mayıs her şeyden önce, işçiler olarak 365 günün 1 günü gerçek anlamda taleplerimizi haykırabildiğimiz en önemli gündür diyebilirim. Tarihsel anlamını da düşündüğümüzde, söylenmesi gerekenlerin söylenebildiği tek gün bizler için.
Bir kadın işçi: Aslında yakın zamana kadar televizyondan vs. izlediklerimizle hep kavga ve kargaşanın hâkim olduğu bir gün olarak aklımda kaldı. Ayrıca “bir gün alanlara çıkılıyor da ne oluyor, ertesi gün hayatımızda ne değişiyor sanki” diye düşünürdüm hep. Özellikle bu etkinlikten sonra daha iyi anladım ki bizleri koyun gibi gütmelerine izin vermemeliyiz ve bu anlamda 1 Mayıs çok önemli bir gün.
UİD-DER: İşçiler 1 Mayıs’ta hangi talepleri dile getirmeliler?
Lojistik işçisi: Özellikle düşündüğüm bir şey var ki o da, haklı ve olabilecek taleplerin dile getirilmesi. Bunlar arasında sıralayabileceklerim ise; çalışma saatlerinin düşürülmesi, ücretsiz izinlerin ücretli hale getirilmesi, emeklilik yaşının düşürülmesi ama ücretinin yükseltilmesi. Ayrıca siz de biliyorsunuz ki asgari ücret çok düşük. Yoksulluk sınırında bile değil. En azından bu sınıra getirilmesi gerekiyor. Yine önemli bir sorunumuz da işçilerden alınan vergiler. Yediğimiz ekmekten peynire, ilaçtan suya her şeye vergi ödüyoruz. Bunların yanında maaşlarımızdan kesilen vergiler var. Bunların kesilmemesi de haykırılması gereken talepler arasında.
Kadın işçi: Benim ilk aklıma gelen çocuklarımıza nasıl bir gelecek bırakacağımız konusu. Onlara iyi bir gelecek bırakabilmek için gerekli olacak her şeyi talep etmeliyiz diye düşünüyorum. İşsizlik ve kriz koşullarında ve özellikle bugünkü etkinlikte yaptığımız sohbetlerde gördüğüm şu ki, ben bir 15-20 sene sonrasını çocuklarımız adına göremiyorum. Bu yüzden alanlarda yerimizi almamız ve taleplerimizi haykırmamız gerekiyor.
UİD-DER: 1 Mayıs’ın kitlesel ve coşkulu olması, işçilere güven vermesi ve patronların yüreğine korku salması için sendikalar nasıl bir hazırlık yapmalılar?
Lojistik işçisi: İşçiler olarak en önemli gerçeğimiz birey olarak bir şey yapamayacağımızdır. Bugün UİD-DER’in yaptığı etkinlik çok önemli. İşçilerin bilinçlenmesi gerekiyor ve böyle yerlere ihtiyaç var. Böyle yerlerin olduğundan da işçilerin haberdar edilmesi gerekiyor. Zaten siz bunu yapıyorsunuz. Bugün sizin yaptığınız bu bilinçlendirme çalışması gibi, sendikaların da kendi tabanlarında bu tür çalışmaları ve hatta daha kapsamlısı ve genişletilmiş şeklini yapmaları gerekiyor. Sendikaların ve onlara önderlik edenlerin amaçları eğer işçilerinkiyle aynıysa, toplantılar, bildiler vs. her tür çabayla işçiye ulaşılması gerekli. Kendi üyeleriyle de sınırlı kalmayıp tüm işçilere 1 Mayıs’ı anlatan çalışmaları olması gerekiyor. Alanlara baktığınızda kendinize şu soruyu soruyorsunuz: “Sendikaların bu kadar mı üyesi var?” Elbette ki değil. Bu da gösteriyor ki en azından kendi tabanlarını harekete geçirmeleri lazım.
Kadın işçi: Sizin bugün yaptığınız etkinlik gerçekten çok önemli. İşçileri bilinçlendiren bu tür seminer ve etkinlikler yapılması gerekir.
UİD-DER: Devletin ve patronların 1 Mayıs’ın içeriğini boşaltmak ve katılımı azaltmak için her daim yaptığı karalamalar ve baskılara karşı ne yapmalıyız? Çevrenizden bu korkular yüzünden 1 Mayıs’a katılmayanlar oluyor mu?
Lojistik işçisi: Öncelikle işçilere 1 Mayıs’ın doğuşunu, amacını ve önemini çok iyi anlatmak gerekiyor. Ayrıca devletin ve patronların, işçilerin 1 Mayıs’a katılmaması için ne tür oyunlar oynadıklarını da çok iyi anlatabilmek gerekiyor. Bugün burada nasıl konuşulup paylaşıldıysa, bunu ulaşabildiğimiz herkese anlatmamız çok önemli. Ayrıca tekrar dile getirmek gerekir ki, işçiler de korkunun yanı sıra özellikle yaratılan önyargılar var. Sürekli olarak bize “2 Mayıs sabahı ne değişecek” duygusunu yaratmaya çalışıyorlar. Ama şu gerçek var ki “sen ya da senin gibi düşünenler gelmediği için sesimiz eksik kalıyor”. Bunu anlatmak gerekir. Bir de korkularımız var. Korkuların üstüne giderek ancak yenebilirsiniz.
Kadın işçi: Televizyonlardaki görüntüler yüzünden katılmayan birçok işçi var. Gerçekten de korkularımızın üstüne gidersek… Yani, bu gün bu etkinlik boyunca da konuşulduğu gibi, alanlara çıkıp taleplerimizi haykırdığımızda ve bu duyguyu yaşadığımızda zaten korkumuzu yenmiş olacağız.
UİD-DER: İlk kez 1 Mayıs’a katılacak olanlara veya diğer işçi kardeşlerimize ne söylemek istersiniz?
Lojistik işçisi: Sokaklarda bir sürü işsiz var. Patronlar da bunu çok iyi kullanıyor. Bizler alanlara çıkarak asıl onların bize muhtaç olduğunu göstermek zorundayız. 1 Mayıs’a katılmanın hepimizin üzerinde önemli bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum. Mücadele etmeyi ve alanlarda olmayı bir taşa benzetiyorum. Bu büyük bir taş ve herkesin güzel şeyler adına bu taşın altına elini koyması gerekiyor. Hepinize teşekkür ederim.
Kadın işçi: 1 Mayıs’a katılmanın, her şeyden önce benim için bir hak olduğunu öğrendim. Taleplerimi haykırmak ve her konuda hakkımı aramak için 1 Mayıs’ta alanlarda olmamız gerektiğini öğrendim. Bugün bunlar benim için önemli kazanımlar. Herkesin katılması gerekiyor diye düşünüyorum. Teşekkürler.
UİD-DER: Biz teşekkür ederiz.
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- Katil İsrail devleti, Gazze’deki saldırılarını bir yıldır sürdürürken Lübnan’a yönelik son saldırılarıyla bölgeyi daha da büyük bir yıkıma sürüklüyor. Gazze’de 42 bine yakın insanı öldüren, Lübnan’ı bombalayarak birkaç günde bine yakın insanı...
- 24 Eylülde Avustralya’nın en büyük sağlık sistemi NSW’ye bağlı çalışan binlerce sağlık işçisi iş bıraktı. Eylül ayı içerisinde 2 kez iş bırakan işçiler, Sidney’deki Hyde Park’tan Parlamento Binasına yürüyerek “yüzde 15 zam istiyoruz” sloganlarını...
- Belediye otobüslerinde boşsa karşılıklı dörtlü koltuklardan şoför tarafında cam kenarına otururum. Oturduğum yerde sola yaslandığımda rahat ederim. Sebebi omurgamdaki eğikliktir. Bedenimdeki daha doğrusu omurgalarımdaki eğikliğin nedeni, 1989 Bahar...
- Siyasi iktidar sürekli ekonominin iyiye gittiğini propaganda ediyor. Muhalifinden yandaşına tüm ekonomistler de ekonominin düze çıkması için hep birlikte fedakârlık yapmamız gerektiğini söylüyorlar. Ekonomi büyüdüğünde patronundan işçisine hepimiz...
- Yıllık ücretli izinler çalıştığımız her bir yılın karşılığında biz işçilere tanınmış yasal bir haktır. Bu hakkı bütün bir yılın yorgunluğunu atmak için genelde yaz aylarında kullanmayı tercih ederiz. Kimimiz köyüne gider ailesine yardımcı olmak için...
- Fernas Madencilik işçileri direnişin 30. gününde Ankara’ya yürüyüş başlattı. Madenciler TBMM açıldığında Ankara’da haklı taleplerini bir kez daha duyurmayı planlıyorlar. CHP yönetimindeki Ankara Çankaya Belediyesi Çankaya Evleri’nde taşeron şirket...
- Siyasi iktidar, sefalete mahkûm ettiği emeklilerin kamu bütçesine çok büyük bir yük olduğunu iddia ediyor, zam taleplerini görmezden geliyor. Örneğin AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi “EYT demek geleceğin kaynaklarını bugünden tüketmek...
- Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Türkiye’de iş kazası ve meslek hastalıklarına ilişkin 2023 yılı istatistiklerini 4 Eylülde açıkladı. SGK’nın açıkladığı veriler ilk kez, İSİG Meclisi’nin açıkladığı iş cinayeti sayısını aştı. İSİG Meclisi verilerine göre...
- Sevgili işçi kardeşlerim ve işçi çocukları, söyleyeceklerimi bizim mahalledeki çocukların kendi ifadeleriyle yani olduğu gibi anlatacağım. Bu çocuklar yani benim onlara seslenişimle gençlerin istek ve taleplerini aşağıda okuyacaksınız. Gençlerle...
- Farklı sektörlerde çalışan bir grup genç UİD-DER’li işçi “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adıyla bir mini belgesel hazırlamış, belgesel UİD-DER Web TV’de yayınlamıştı. UİD-DER, filmleri belgesele konu olan işçi sınıfının...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet!” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 25 Eylülde İstanbul Saraçhane Parkında gerçekleşen işçi buluşmasına DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK yönetim kurulu...
- Türkiye’de işçi mücadelelerine yenileri eklenirken kazanımla sonuçlanan grev ve direnişler de oluyor. Bursa Kemalpaşa’da Eker Süt Ürünleri fabrikasında Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan 3 işçi 23 Eylülde fabrika önünde direnişe...
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi neticesinde yoksulluğun pençesindeki işçi ve emekçilerin öfkesi büyüyor. Sermaye sınıfı ve siyasi iktidar Orta Vadeli Programlarla işçi ve emekçilerin üzerindeki sömürüyü arttırıyor....