Buradasınız
1 Mayıs’a Doğru: İşçiler Konuşuyor /6
UİD-DER’li işçiler olarak, çeşitli sektörlerden işçi arkadaşlarımızın 1 Mayıs’a dair görüşlerini alıyoruz. Sendikalı işçiler cephesinde 1 Mayıs ne demek ve nasıl hazırlıklar yapılıyor? Gelin Devlet Malzeme Ofisinde çalışan işçi kardeşlerimizden dinleyelim.
UİD-DER: Uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a katılmak sizin için ne ifade ediyor?
Emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize sahip çıkmak için 1 Mayıs’a katılmalıyız.
UİD-DER: İşçiler 1 Mayıs’ta hangi talepleri dile getirmeliler?
Bu yılki 1 Mayıs’ta, yeni çıkarılacak anayasada işçilerin yararına da bir şeyler olması talebimizin yükseltilmesini istiyoruz. Kriz ortamında patronlara her türlü hak tanınırken işçiye hiçbir hak tanınmadı, hükümetlerin bu tutumlarını kınıyoruz. İşsizliğin olmamasını istiyoruz. İşten çıkartılsak da, işsizlik sigortası ödeneğinin evimizin ihtiyaçlarına yetecek kadar olmasını istiyoruz. Herkese iş istiyoruz. İşçilerden ya hiç vergi alınmasın ya da düşürülsün istiyoruz. Hastanelerdeki, okullardaki katkı paylarının kaldırılmasını istiyoruz. Artık biraz da patronlardan katkı alsınlar.
UİD-DER: 1 Mayıs’ın kitlesel ve coşkulu olması, işçilere güven vermesi ve patronların yüreğine korku salması için sendikalar nasıl bir hazırlık yapmalılar?
Sendikacıların daha duyarlı olması gerekiyor. Koltuk sevdalarından vazgeçip, işçilerin çıkarları için mücadele etmeliler. Bizim için mücadele etmeliler. Onların o koltuklarda oturmasını sağlayan bizleriz. Onlar da bir dönem işçi olduklarını unutmasınlar. İşçileri bilinçlendirip bütün işçilerin 1 Mayıs alanına gelmesini sağlamalılar. Konfederasyonlar parçalanmış bir 1 Mayıs yapmaktansa, birleşik, kitlesel ve coşkulu bir 1 Mayıs hazırlığına girmeliler.
UİD-DER: Devletin ve patronların 1 Mayıs’ın içeriğini boşaltmak ve katılımı azaltmak için her daim yaptığı karalamalar ve baskılara karşı ne yapmalıyız?
Biz yıllardır sendikalı olarak çalışan işçileriz ve haklarımızı korumak için yıllardır da 1 Mayıs’a katılıyoruz. Bugüne kadar televizyonlarda yaşanan görüntüleri biz görmedik ve hiç yaşamadık. Bunlar tamamıyla patronların sahibi olduğu televizyon şirketlerinin abartmasıdır. Medyanın abartmasıdır. Unutmayalım ki “ayıdan post, patrondan dost olmaz”. Medya şirketlerinin sahipleri de patrondur. Yani ister devlet olsun ister özel sektör olsun, patron aynı patrondur, zihniyet aynı zihniyettir. Ben arkadaşlarıma bunları anlatıyorum ve hepsini de 1 Mayıs alanına davet ediyorum.
UİD-DER: İlk kez 1 Mayıs’a katılacak olan diğer işçi kardeşlerimize ve işçi ailelerine ne söylemek istersiniz?
Sonuna kadar haklarımız için mücadele etmeye devam. Yılgınlık yok! Unutmayalım ki emek yüce bir değerdir. Gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakabilmek için, emeğimize ve haklarımıza sahip çıkmak için 1 Mayıs’a katılalım. 1 Mayıs alanında buluşalım.
- Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Yalçınkaya ile Söyleşi
- Dev Sağlık-İş Bursa Sorumlusu Alper Küçük ile KÇP Üzerine Söyleşi
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...