Buradasınız
1 Mayıs Umuttur
Gebze’den bir metal işçisi
İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele dayanışma günü 1 Mayıs. İşçi sınıfının bir neferi olarak, her 1 Mayıs’ta aynı duygularla doluyorum. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü gibi 1 Mayıs da biz işçilere miras kalan en değerli şeydir. Başka hangi gün bizleri anlatabilir ki. 1 Mayıs, işçi sınıfının haksızlıklara, dünyanın her tarafından dur dediği bir gündür. Egemenler ne yaparlarsa yapsınlar 1 Mayıs’ın taşıdığı mücadele ruhunu asla yok edemez. Bugün tüm dünyanın kapitalistleri, koronavirüs bahanesiyle temel haklarımıza büyük bir saldırı dalgası başlatmış durumda. O yüzden hem 1 Mayıs’ın taşıdığı mücadele ruhunu unutturmamak hem de egemenlerin yarattığı korku duvarlarını yıkmak bugün için çok önemlidir.
Hükümetin koronavirüs önlemleri olarak açıkladığı sokağa çıkma yasağı 1 Mayıs’ı da kapsıyor. Sendikalı bir işyerinde çalıştığımız için bu yılki 1 Mayıs nasıl olacak diye merak ediyorduk. Sendikadan yapılan açıklamada bu yılki 1 Mayıs’ta miting olmayacağını ama işyerlerinde ve bulunduğumuz her yerde kutlamalarımızı yapacağımızı söylediler. Fabrikada birlikte çalıştığım bir grup işçi arkadaşımla iş çıkışı servislerin kalkmasını beklerken sohbet ettik. Yaklaşan 1 Mayıs hakkında konuştuk aramızda. Bir işçi abim “1 Mayıs bizim günümüz, bu günün diğer günler gibi sıradan bir hale getirilmemesi lazım. Neden bir arada olup miting ve yürüyüş yapamıyoruz? Fabrikada yüzlerce işçi olarak çalışıyoruz, birlikte yemekhanede yemek yiyoruz, aynı servislere biniyoruz. Bu olanlarda sorun yok da 1 Mayıs’a gelince mi sorun oluyor?” dedi. Başka bir abi de “aslında çok doğru diyorsun, burada sendikanın üzerine iş düşüyor, bugünü ilk önce onların önemsemesi lazım. Onlar da demek ki çok korkuyorlar, zaten yanımıza dahi gelmiyorlar bu süreçte” diyerek sitemde bulundu. Sendikacıların “evde kalın, yan yana gelmeyin, sosyal mesafeyi koruyun” türü açıklamalarının umutsuzluğu yaydığı kesin. Bu süreçte donuk kalmaları ve patronların saldırılarına karşı bize hiçbir çağrı yapmamaları yüzünden işçi arkadaşlarım haklı olarak öfke duyuyorlar.
Bu yılki 1 Mayıs’ın kitlesel bir miting şeklinde olmaması bir olumsuzluk yaratmıyor değil. Dünyada yaratılan koronavirüs bahanesi ve estirilen korku havası bütün herkesi etkilemiş durumda. Ama her ne olursa olsun 1 Mayıs umut olmayı sürdürüyor. 1 Mayıs’ın mücadele ruhunu yaşatmak, ayrışın diyenlere inat birleşmeyi ve dayanışmayı büyütmek her zamankinden daha önemli.
1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Dünden Bugüne 1 Mayıs Ruhunu Yaşatanlara Selam Olsun
- Selam Olsun Dünü Bugüne, Bugünü Yarınlara Bağlayacak Olanlara!
- UİD-DER Birlikte Çarpan Yüreklerin Sesi Oldu
- Rehberimiz UİD-DER
- UİD-DER’li Gençler: 1 Mayıs Coşkumuzu UİD-DER’e Borçluyuz!
- Ruhumuzda Var Kimse Unutturamaz!
- 1 Mayıs’ı Elimizden Alanların Oyunlarına Kanmayalım!
- Yaşasın 1 Mayıs!
- Tek Bir Gün Değil, 365 Gün Mücadele! Teşekkürler UİD-DER!
- Yine Yeniden 1 Mayıs Ruhunda, UİD-DER’ de!
- Emekçi Kadınların Coşkusu Yüreklerimizi Tutuşturdu
- Biz Bu Oyunu Bozduk!
- Sınıf Mücadelesinde Karamsarlığa Yer Olmadığını Gösteren UİD-DER’e Teşekkürler
- 1 Mayıs UİD-DER’le Güzel
- Yüreğindeki Sese Kulak Ver!
- 1 Mayıs Mesajları İnancımızı ve Bilincimizi Pekiştirdi
- UİD-DER 1 Mayıs Kürsümüz Oldu
- 1 Mayıs Coşkusu Her Yerde!
- Geçmişi Bugüne, Bugünü Yarına Bağlayanlara Selam Olsun!
- Emekçi Kadınlar 1 Mayıs Geleneğine Sahip Çıkıyor!
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...