Buradasınız
İyi ki UİD-DER’deyim! İyi ki UİD-DER’liyim!
Mersin’den bir işçi
Her organizma, her canlı meşrebine uygun bir biçimde hareket eder. Nasıl ki aslan günlük avlanıyorsa, balık suda yaşıyorsa, kaktüs mecnun misali kendini çöllere atıyorsa, kuşların cıvıldaşmalarına nazaran, fareler de kedilerden kaçıp peşi sıra fili ürkütebiliyorsa, kimileri etle kimileri otla besleniyorsa, kapitalizm de canlı bir organizma olarak emekle, kanla, irinle, savaşlarla, ölümlerle, vahşetle besleniyor. Doğasına uygun olarak, genetik kodunda yazanlarla yaşamını devam ettiriyor. Bugünlerde de salgın bahanesiyle insanların zihinlerinde korkuyu egemen kılıp birliğini, dayanışmasını bozmakla kanını tazeliyor.
Bizlere her türlü kötülüğü reva gören patronlar ve onların sömürü düzeni her şeyi yakıp yıkmakta, bölüp parçalamakta. Salgını bahane edip kendi krizini bizlere fatura etmekte. Milyonlarca işçi işinden atıldı, evlerde ölmeye mahkûm bırakıldı. Zerrece umurlarında olmadığımız ortada değil mi? İkiyüzlülükleri her sorunda, her “çözümde” belli olmuyor mu? Elbette oluyor. Onların tek derdi dünya işçi sınıfından çalıp ceplerine doldurdukları hazineleridir. Yani paraları, tatlı kârları, sermayeleridir. Ortak önemsedikleri, uğruna kendi canlarını değilse de bizim canımızı feda ettikleri tek şey kapitalist düzenleridir. Salgını fırsata çevirmek için domuz topu gibi birleşmeleri elbette boşuna değil!
Böyle bir atmosferde Mayıs’ta, sokaklara toplu halde çıkmak yasaklandı. Sağlığımızı, yaşamımızı, bizleri önemsedikleri için! Yalan söylüyorlar, aklımızla dalga geçiyorlar, korkutmak, sindirmek istiyorlar, örgütlülüğümüzü, dayanışmamızı yok edip bizleri sadece kendini düşünen bir birey olmaya zorluyorlar. Bizler, dünyanın hiçbir yerinde işçi sınıfı olarak yalnız değiliz. Hele ki UİD-DER’li işçiler olarak hiç değiliz!
Farklı yerlerde yaşayan, çalışan işçiler olsak da aynı çatı altında aynı derdi yük edinen örgütlü işçileriz. Tüylerimiz aynı şarkıda diken diken oluyor ve aynı sevinci paylaşıp aynı acıları katıyoruz soframıza. Alanlarda olamasak bile bir arada olmanın gururunu ve sevincini paylaşıyoruz. Bir kez daha “iyi ki UİD-DER’deyim! İyi ki UİD-DER’liyim!” diyorum. Burada yaratılmak istenen atmosfere, korkuya kapılmıyoruz. Pusulamızı kapitalist düzeni yıkmaya çeviriyoruz. Bugün bizleri 1 Mayıs meydanlarından sökmüş olsalar da umudumuzu ve mücadelemizi onlara teslim etmemeliyiz. Bütün UİD-DER’li dostlara yürek dolusu selamlar. Emeğimiz ve çabamız hep burada ve daha ileri olsun. Bizi bir arada tutan kan bağımız var ve UİD-DER sayesinde kan uyuşmazlığımız olan patronlardan da günü geldiğinde hesabını sormasını biliriz.
2018 ve 2019 yıllarına dünyanın pek çok yerinde mücadelelerle damgasını vuran işçi sınıfı yaratılan salgın paniğiyle sokaklara çıkamasa da bu ilelebet böyle gitmeyecek. Bunun bilincinde olarak, korkuya esir olmadan, örgütlenmeye devam edeceğiz, etmeliyiz de. “Zor günlerin zor sınavlara çektiğini” hiç unutmadan mücadelemizi, birliğimizi, dayanışmamızı büyütelim.
Yaşasın UİD-DER! Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Yaşasın 1 Mayıs!
İşçilerden 1 Mayıs Kutlama Mesajları
1 Mayıs Umuttur
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
- Dünden Bugüne 1 Mayıs Ruhunu Yaşatanlara Selam Olsun
- Selam Olsun Dünü Bugüne, Bugünü Yarınlara Bağlayacak Olanlara!
- UİD-DER Birlikte Çarpan Yüreklerin Sesi Oldu
- Rehberimiz UİD-DER
- UİD-DER’li Gençler: 1 Mayıs Coşkumuzu UİD-DER’e Borçluyuz!
- Ruhumuzda Var Kimse Unutturamaz!
- 1 Mayıs’ı Elimizden Alanların Oyunlarına Kanmayalım!
- Yaşasın 1 Mayıs!
- Tek Bir Gün Değil, 365 Gün Mücadele! Teşekkürler UİD-DER!
- Yine Yeniden 1 Mayıs Ruhunda, UİD-DER’ de!
- Emekçi Kadınların Coşkusu Yüreklerimizi Tutuşturdu
- Biz Bu Oyunu Bozduk!
- Sınıf Mücadelesinde Karamsarlığa Yer Olmadığını Gösteren UİD-DER’e Teşekkürler
- 1 Mayıs UİD-DER’le Güzel
- Yüreğindeki Sese Kulak Ver!
- 1 Mayıs Mesajları İnancımızı ve Bilincimizi Pekiştirdi
- UİD-DER 1 Mayıs Kürsümüz Oldu
- 1 Mayıs Coşkusu Her Yerde!
- Geçmişi Bugüne, Bugünü Yarına Bağlayanlara Selam Olsun!
- Emekçi Kadınlar 1 Mayıs Geleneğine Sahip Çıkıyor!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...