Buradasınız
Açlıktan Ölenlerin Sayısı Hızla Artıyor!
İstanbul’dan bir işçi
Dünya nüfusu şu anda 6,5 milyar civarında. Dünyada üretilen et, süt, pirinç ve diğer tüm gıda maddeleri bu 6,5 milyar insanı rahatlıkla doyurur ve hatta fazlası kalır. Ama başta Afrika olmak üzere dünyanın dört bir yanında, her gün yüzlerce insan açlıktan ölüyor. Açlık yüzünden ölen insan sayısı savaşlarda ölen insan sayısından daha fazla! Dünyada her üç saniyede bir insan ya açlık ya da hastalık yüzünden ölüyor. Ama bu ölen insanlar arasında tek bir burjuva veya bu sınıfa mensup olan kimse yok!
Son aylarda dünyanın birçok ülkesinde başta ekmek olmak üzere yoksul insanların tükettiği gıda maddelerine %100’ü aşan zamlar yapıldı. Durum Türkiye’de de farklı değil. Son altı ayda gıda maddelerinin her birine en az birkaç kez zam yapıldı. Son zam furyası da ekmekle başlamıştı. İstanbul’da “halk ekmek”e iki yıldır zam yapılmamıştı. Son altı ayda ise iki kez zam yapıldı. Geçen Ekim ayında “halk ekmek” 15 kuruştan 20 kuruşa, ardından da 25 kuruşa çıkarıldı.
Yoksullarla, zenginlerin yani işçi-emekçi sınıflarla kapitalistlerin tükettiği gıdalar aynı değil. Biz işçiler kırmızı eti kasap ve marketlerin reyonlarında görmekle yetiniyoruz. İşçiler en iyi ihtimalle ayda bir kere birkaç parça tavuk eti yiyebiliyor. İşçilerin tenceresinde en çok pişen bulgur, pirinç, mercimek, fasulye, nohut bile artık lüks haline geldi. Pirinç adeta kırmızı et gibi el yakıyor!
Ama zenginler için gıda fiyatlarına yapılan zammın bir önemi yok. Kaldı ki, işçi ve emekçiler kapitalistlerin tükettiği lüks gıda maddelerinin birçoğunun ne adını ne de tadını biliyor. Dünyadaki tüm zenginlik işçi sınıfının ellerinin üzerinde yükseliyor. Toprağı işleyen de işçi, ekmeği pişiren de işçi, treni yürüten de işçi, bilgisayarı üreten de işçi, ama aç kalan da işçi! Tüm gıda ürünlerini üreten işçiler, ama aç kalıyorlar, tüm ilaçları üreten işçiler, ama ilaçsızlıktan ölüyorlar, tüm giysileri üreten işçiler, ama üzerlerine giyecek elbise alamıyorlar! Peki, ne yapmalıyız? Yapmamız gereken esasında çok basit: bu kurulu düzeni değiştirip yeni bir düzen, adaletli bir paylaşım düzeni kurmak gerekiyor. İşte o zaman kimse açlıktan ve ilaçsızlıktan ölmeyecek!
“Fırsatçılar” Ekonomisi
Asiyeler, Cemileler ve Diğerleri…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
Son Eklenenler
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...
- Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de...
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...