Buradasınız
“Anne, Bu Ev Devrimden Sonra Bizim Olsun mu?”
Sefaköy’den bir işçi
Bir gün işyerinden işçi arkadaşlar olarak toplanıp çay içip sohbet edelim diye sözleştik. Aramızdan bir arkadaşın yakın zamanda yeni bir eve taşındığını duyunca da kararlaştırdığımız bir gün işçi ağabeyimize ziyarete gidelim dedik. Bu vesileyle hem hayırlı olsun demiş oluruz hem de bir araya gelip vakit geçirmiş oluruz diye düşündük. Ağabey diyoruz çünkü yaş olarak bizden büyük ve işyerinde sevilen birisidir. Eve vardığımızda bizi eşi ve çocukları ile kapıda karşıladılar. Eşini ve çocuklarını da önceden tanıyorduk. Sıcak bir selamlamadan sonra sohbete koyulduk. İnsanlar bir araya geldiler mi ortak geçmişlerini konuşurlar. Bizde de öyle oldu. Bizim de ortak geçmişimiz işyeri önünde sendikalaşmak için direnişe çıktığımız günlerde başladı. Bizleri güldüren, zorluklarını beraber aştığımız ve içinde dayanışmanın güzel örneklerini yaşadığımız anılar sohbetimizi koyulaştırıyordu. Bunlardan birkaçını sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Direniş boyunca sendika belli oranda bir ücret ödüyordu. Bu ücretler kimi arkadaşlarımıza yetse bile çoğu arkadaşımıza yetmiyordu. Kiracı olan, çocuk okutan çok sayıda arkadaşımız vardı. Ama biz bir aileydik. Birimiz aç yatarken diğerimiz tok yatamazdı. Bunun için biz de kendi aramızda başka bir fon oluşturduk. Kiracı olmayan veya evinde başka çalışanı olan arkadaşlar olarak sendikadan aldığımız ücretlerden arttırdıklarımızla maddi durumu daha kötü olan arkadaşlarımıza destek oluyorduk.
Daha farklı sıkıntısı olan arkadaşlarımız da vardı. Kimi arkadaşlarımız sendikaya üye olduklarını, bu yüzden işten atıldıklarını ve işyeri önünde direnişe çıktıklarını ailelerine söyleyememişti. Ailelerinin desteğini almadan yola çıkan bu arkadaşlarımız moral ve motivasyonlarını da yitiriyorlardı. Bu yüzden bir aile komitesi kurup, ziyaretler düzenleyerek hem bu arkadaşlarımızın moral ve motivasyonunu yükseltmeye hem de ailelerini mücadelemizin bir parçası haline getirmeye çalışıyorduk. Yine yaptığımız bir aile ziyaretinde, arkadaşımızın ailesinin daha sendikalaşma mücadelesi verdiğimizden haberi yoktu. Biz de durumu anlatınca arkadaşın babası “Benim hiç bir şeyden haberim yok. Bizim oğlan her gün işe gider gibi çıkıyor, akşam da eve geliyordu. Son zamanlarda değişmeye başladı. Hiç konuşmuyor, biz de bu bir işler çeviriyor diye düşündük. Sendikalaşmak için mücadele verdiğini bilsek biz de destek oluruz. Ben de sendikalı çalıştım. Sendika iyidir” dedi. Bu amcamız da sonraki zamanlarda bizi ziyaret eder destek olurdu.
Dönelim sohbetimize. Biz “yeni evden memnun musunuz?” diye sorduk. Onlar da “bu ev daha iyi, en azından sıcak ve yeni” dediler. Eski evi biz de biliyorduk. Teras kat, sobalı ve eski bina. Kışın ne kadar soba yakarsan yak yine soğuk. Yazın da sıcaktan duramazsın evin içinde. Ağabeyimizin eşi “Bu ev çok iyi, doğalgazı var. Bütün odalar sıcak. Çocuklar üşümeden uyuyabiliyorlar. Bizim küçük oğlan çok beğendi. Diğer evde hep hastalanırdı. Şimdi ise üşümeden rahat uyuyabiliyor. Hatta geçen bana, ‘anne bu ev çok güzel ve sıcak. Bu ev devrimden sonra bizim olsun mu?’ dedi. Ben de gülmekten kendimi alamadım” diye anlattı. Tabi biz de güldük. Küçük oğlan biz direnişteyken henüz altı yaşındaydı. Babası çoğu zaman onu da getirirdi direniş alanına. Bu lafları da oradaki ağabeylerinden öğrendi herhalde dedik. “Tabi insan üzerine düşünmeden de edemiyor” dedi bir arkadaş. “Hepimizin yaşam koşulları üç aşağı-beş yukarı aynı. Sen Esenler’den Esenyurt’a taşındın. Orada kiracıydın, burada da kiracısın. İşçiler olarak onca çalışıyoruz ama başımızı sokacak doğru düzgün bir ev bile bulamıyoruz. Şu çocuğun söylediğini başkasına anlatsam, Bebek’te, Ortaköy’de bir eve taşınmışsın sanacak. Valla işçiler olarak halimiz hiç de iç açıcı değil” dedi.
Başka bir işçi arkadaş ise “Şu Esenyurt’ta binlerce lüks konut yapıldı. Başka yerlerde de görüyoruz. Bütün bir ömür hiç yemeden çalışsan bir tane daire bile alamazsın. Ama bu biz işçilerin suçu. Hiç bir şeye sesimiz çıkmıyor. Kiralara zam geliyor, ekmeğe zam geliyor, her şey ateş pahası, haklarımız tek tek elimizden alınıyor ama bizim yine sesimiz çıkmıyor. Başka yerlerde böyle mi olur? Başka ülkelerde ekmeğe, benzine zam geldi mi halk sokaklara dökülüyor. Bizde birlik yok. İşçiler olarak haklarımızı bilmiyoruz. İşçiler olarak bir araya gelmeden bir şey değişmez” dedi.
Ziyaretimiz bu sohbetlerle sona erdi. Ama küçük çocuğun söylediği kulaklarımızdan silinmedi: “Anne, devrimden sonra bu ev bizim olsun mu?” Evet, kardeşler, Esenyurt’un ücra bir mahallesinde bir işçi çocuğunun sıcak bir hayali. Sıcak, küçük ve güzel bir hayal. Belki de milyonlarca işçi çocuğunun hayali. Üşümeden, aç kalmadan ve gelecek kaygısı duymadan yaşayabilmek. Bu aslında biz milyarlarca işçinin hayali. Ama bu hayallerimiz, dünyadaki her şeyi ürettiğimiz halde payımıza yoksulluk ve sefaletin düştüğü bu düzende mümkün olmayacak. Hayallerimizi gerçek kılmak ve çocuklarımızın mutlu olduğu bir dünya kurmak için işçi sınıfının örgütlü mücadelesini büyütelim!
Konut Çok, Emekçiye Ev Yok
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Almanya’da on binlerce işçinin çalıştığı otomobil üreticisi Volkswagen’de (VW) işçiler 2 Aralık Pazartesi günü uyarı grevleri yaparak taleplerini ve şirketin kitlesel işten çıkarma planlarını protesto etti. IG Metal sendikasında örgütlü yaklaşık 100...
- Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü. Türkiye’de de dünyada da madenciler, karşı karşıya kaldıkları tehlikelerle, katliamlarla anılır. Oysa madenciler aynı zamanda görkemli eylemlerin, mücadelelerin altına imza atmışlardır, büyük kalkışmaları...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında Grid Solutions, Schneider Elektrik, Hitachi Energy, Arıtaş Kriyojenik ve MESS’ten ayrılan Green Transfo fabrikaları için yürütülen toplu iş sözleşmesi...
- Dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilerin yoksulluğa, kamu hizmetleri yerine savaşa devasa bütçeler ayrılmasına, emperyalist savaşa karşı öfkesi ve mücadelesi büyüyor. Meydanlara çıkan işçiler sınıf dayanışmasını büyütüyor, hayatı cehenneme...
- Geçtiğimiz ay 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı başlatılan mücadele sürüyor. Başta aile hekimleri olmak üzere sağlık çalışanları “eziyet yönetmeliği”ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...