Buradasınız
Anneler, Babalar Yarınlarınızı Mücadeleyle Koruyabilirsiniz
Sarıgazi’den bir matbaa işçisi

Bülten dağıttığımız fabrikadaki bir işçiyle asgari ücret üzerine sohbet ediyorduk. “Asgari ücret yetiyor mu, asgari ücretin daha yüksek olması için ne yapmalıyız?” diye sordum. “Düşük ama ne yapabiliriz? İşçiler bir araya gelmez, bu çok zor, en güzeli ne yapabilirsen kendin yaparsın” dedi. Ben de “tek başına uğraşmak çözüm mü, kendimizi bugün kurtardık, peki yarın ne yapacağız, çocuklarınıza nasıl bir yaşam bırakacaksınız?” dedim. “Haklısın ama ne gelir elden” diyerek gitti. Sonra bizim konuşmamızı duyan aynı fabrikadan bir işçi arkadaşımız mesailerle ücretlerini yükseltebildiklerini, ücretlerin düşük olduğunu söyleyerek yanımdan ayrıldı.
O an patronların işçilere güçsüzlük ve çaresizlik duygusunu “her koyun kendi bacağından asılır”, düşüncesini nasıl kanıksattığını bir kez daha anladım. Patronlar işçilere içinde bulundukları durumu kabullendirmişti ve bunun değişebileceği düşüncesini kafalarından silmişti.
Biz işçiler patronların bize kanıksattığı düşüncelerden kurtulmalıyız. İşçi anneler ve babalar bugün bu düşüncelerle işyerlerinde yan yana gelip mücadele etmekten geri durmamalılar. Çünkü yarın çok geç olabilir. Üstüne titrediğiniz, iyi bir gelecek vermek için uğraştığınız çocuklarınız yarın hayal ettiğinizden bambaşka bir gelecekle karşı karşıya kalabilir. “Çocuğum okuyacak ve kurtulacak” diye düşünmek doğru değil.
Benim babam memurdu, biz çocukları da işçi olarak fabrikalarda çalışıyoruz. Yaşam mücadelesi veriyoruz. Babam okuyup kendini “kurtarmakla” bizi de kurtarmış olmadı. Bizler dönem dönem işsiz kaldık. Çalışma koşullarımız ağırdı. Düşük ücretler aldık. Meslek hastalılığına yakalandık. Bizim iş güvencemiz patronun iki dudağının arasında.
Patronlar sınıfına karşı mücadele etmeye başladığımda anladım ki anneler babalar kendi ailelerini tek başlarına kurtaramazlar. Önemli olan kendini kurtarmaya çalışmak değil diğer işçilerle birlikte işçilere dayatılan şartlara karşı mücadele etmektir.
Safını Bil
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...