Buradasınız
Başka yerde arama, çözüm örgütlü mücadelede!
Kartal’dan bir genç işçi
Merhaba dostlar,
Ben yaklaşık bir yıldır bir çağrı merkezinde sözleşmeli olarak çalışıyorum. Çalıştığım işyerinde ağırlıklı olarak öğrenciler, henüz askerliğini yapmamış genç işçiler çalışıyor. Bu yüzden çalışanların çoğu işini geçici olarak görüyor ve yaşanan sorunlara karşı genelde bir duyarsızlık havası hâkim.
Örneğin işyerinde en önemli sorunlarımızdan biri vardiyaların düzensizliği. Tam 13 tane vardiyamız var! Sosyal yaşamımızdan tutun da, ev yaşamımıza kadar her şeyi kısıtlamakta vardiyalarımız. Kimi vardiyalar eve gidip uyumaktan başka bir şey yapma olanağı vermeyen vardiyalar. Bu nedenle derneğimizin faaliyetlerine katılma konusunda çok kere sorun yaşadım. İzin almak istediğimde gerekçe soruluyor ve ancak belgelendirilmiş gerekçeler değerlendirmeye alınıyor. Bu da bize duyulan güvensizliği ve işten başka yaşamımız olamayacağını düşündüklerini gösteriyor.
İşyerinde bizden sorumlu olarak görevlendirilen “takım liderleri”miz var. Onlar da bizim gibi sözleşmeli çalışmalarına ve iş güvencelerinin olmamasına rağmen kendilerine verilen “lider” ismine kanarak kraldan fazla kralcı davranıyorlar. “Takım liderleri” düzenli olarak haftalık performansımızın değerlendirmesini yapmakla yükümlüler. “Feedback” adını verdikleri bu uygulamada, dinledikleri çağrılarımızda bir hata yapıp yapmadığımızı, molalardan vardiyalara kadar süremizi aşıp aşmadığımızı saniyesine varıncaya kadar hesaplıyorlar. Molalarımızı kaç saniye aştık, vardiyaya kaç dakika geç kaldık bunların hesabı soruluyor. Vardiyalı çalışmamıza rağmen doğru düzgün servis vermeyen patron, trafikte kaybettiğimiz zamanı umursamazken mesai saati içerisinde saniyelerimizi bile hesaplıyor. Bunu da “takım liderleri” aracılığıyla yaparak “böl-parçala-yönet” taktiğini hayata geçirmiş oluyor.
Yine yaşadığımız sorunlardan biri de yemek saatleri. Yemek saatlerinin bir standardı yok. Gelen çağrıların durumuna göre yemek saati belirleniyor. Yemeklerin kötü olması yetmezmiş gibi normal vardiyadan 5-6 saat sonra yemeğe çıkıyoruz. Üstelik toplam 8,5 saat çalışmamıza rağmen.
Daha sayabileceğim pek çok sorun var. Ama fazlasına gerek yok. Eminim bu ve benzeri sorunları pek çok işçi arkadaşımız yaşıyordur. Bu işi geçici olarak gördüğü için bütün bu kötü çalışma koşullarına aldırmayan veya göz ardı eden arkadaşların gözden kaçırdığı bir nokta var. O da kendilerini “kalıcı” olarak gördükleri bir işe girdiklerinde de yine bunun gibi veya belki de daha kötü koşullarda çalışmak zorunda kalabilecekleri gerçeği. Geçici ya da “kalıcı” olsun hangi sektörde çalışıyor olursak olalım iş ve yaşam koşullarımızı iyileştirmenin yolu iş değiştirmek değil, bulunduğumuz yerde daha fazlasını istemek ve almak için örgütlenerek mücadele etmektir.
Bugün Daha Büyük Hayallerim Var
İşyeri sorunları
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın sefalet zammı dayatmasına karşı eylemlerine devam ediyor. 1 Temmuzda Türkiye genelinde kent meydanlarında kitlesel basın...
- İzmir Buca Belediyesi işçileri, birikmiş maaş ve alacakları ödenmediği için 18 Haziran’dan bu yana iş durdurmuş durumda. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesi gereği yasal haklarını kullanan işçiler, belediye binası önünde maaş, gıda kartı ve diğer...
- Merhaba dostlarım. Bu yıl da Haziran ayını hem UİD-DER’in kuruluş yıl dönümünü hem de sınıfımızın tarihine damgasını vurmuş 15-16 Haziran günlerini anarak ve anlamlandırarak geçirdik. UİD-DER’imizin internet sitesinde, sosyal medyasında ve İşçi...
- UİD-DER’in 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yıldönümünde gerçekleştirdiği “15-16 Haziran: Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!” etkinliğine farklı sektörlerden yüzlerce işçi katıldı. Etkinliğe katılan konuklar arasında; unutulmaz...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının 25 Haziranda başlattığı Büyük Öğretmen Yürüyüşünü gerçekleştiren ve bugün Ankara’ya ulaşan öğretmenlerin önü Ziya Gökalp Caddesi üzerinde polis barikatıyla kesildi. Talepleri için yürüyüşlerini Milli Eğitim...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerin ardından İzmir Çiğli Belediyesinde çalışan 147 işçi tasarruf bahanesiyle işten atılmış, yürütülen mücadele sonucu işçilerin bir kısmının işe iadesi yapılmıştı. Verilen tüm sözlere rağmen işe iadesi yapılmayan...
- Bu yıl 1 milyondan fazla öğrenci LGS sınavına, 2,5 milyon öğrenci YKS sınavına girmek için başvuru yaptı. Her yıl milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte sınav stresiyle baş etmeye çalışıyor. Çocuklarının geleceğine yönelik kaygı duyan...
- Artan fiyatlar karşısında alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Enflasyonun artış hızının azaldığı söyleniyor ama bu, fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor. Yaz meyveleri tezgâhlara çıktı ama kilosu 150-200 liraya varan fiyatlar yüzünden alamıyoruz....
- 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, cesaretini, onurunu ve örgütlü gücünü kuşanmış Türkiye işçi sınıfının tarihe kazıdığı iki büyük gün… İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek...
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde en kötüsünü geride bıraktığımızı söyledi ve “2026 yılı, refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak” dedi. Yıllardır iktidar sözcülerinden...
- Özel Okul Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenlerin Büyük Öğretmen Yürüyüşü 3. gününde devam ederken, 27 Haziranda Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapıldı. Aynı gün Haber-Sen Türkiye genelinde yaptığı basın açıklamalarında...
- Sevgili Polonez işçisi kardeşlerim, Dayanışma TV’de yayınlanan “146+Bir Polonez Bir İşçi Direnişinin Kalbinden” belgeselinizi büyük bir dikkatle izledim. Belgeseldeki her bir kare, her bir sözünüz direnişinizin gün gün örülmüş gerçek hikâyesini...
- “Gerçeğin içinden, sınıfın penceresinden” şiarıyla yayın yapan Dayanışma TV, işçi sınıfının ilham verici mücadelelerini belgelemeye, bu mücadelelerin işçi sınıfının ortak deneyimi haline getirilmesi çabasına katkı sunmaya devam ediyor. Dayanışma TV...