Buradasınız
Başarının Sırrı ve Sömürüsüz Topluma Giden Yol!
“Thomas Edison, ampulü icat edene kadar tamı tamına 10 bin başarısız deneme yaptı. David Sanders KFC’yi kurmadan önce, tavuk tarifini satmaya çalıştı, 1009 kez «hayır» cevabı aldı. Dyson şirketinin kurucusu, istediği elektrik süpürgesini yapana dek 5126 başarısız prototip yaptı.” Bu tür sayısız deneme yanılma örnekleri, kimi bilim insanlarının ama özellikle de dünyanın süper zenginlerinin “başarı hikâyeleri” anlatılırken sıkça kullanılır. Kapitalistlerin (burjuvazi) masallarına inanacak olursak; sistemi sorgulamaya hacet yoktur, azimli olan herkes kariyer basamaklarını tırmanabilir. Bu sistemde bireysel başarının sırrı denemek, tekrar denemek, başarana kadar denemektir, kararlı olmaktır! Sınıf atlama/zengin olma hayalini pompalarken bu örnekleri pazarlayanlar, mevzubahis insanlığın esaretten ve sömürüden kurtuluşu olduğunda derhal çark ediyor ve tam tersini söylüyorlar: “Denediniz, yenildiniz. Tekrar denemek ahmaklıktır!”
1990’ların başında SSCB’nin temsil ettiği bürokratik diktatörlük rejimlerinin çökmesiyle, sömürücü egemenler sosyalizmin öldüğünü, kapitalizmin nihai zaferini ilan ettiğini söylemeye başladılar. Onlara göre işçi sınıfı diye bir sınıf kalmadığı için sınıf mücadelesi de bitmişti; sömürüsüz bir dünya isteyen herkes “demodeliği” ve “arkaikliği” temsil ettiği için alay edilmeyi hak ediyordu. Peki, aslında pervasızca saldırdıkları neydi? İnsanlığın kadim sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız, özgür toplum düşü! İşçi iktidarının kurulmasını sağlayan 1917 Ekim Devrimi de bu doğrultuda atılmış önemli bir adımdı.
Geçmişten bugüne toplumun büyük çoğunluğunun hayali; insanın insanı sömürmediği, savaşların olmadığı, tüm insanların refah içinde yaşadığı, barış ve özgürlük dolu bir toplum olmuştur. İnsanlığın, kökleri binlerce yıl öncesine uzanan hayalidir bu ve beraberinde muazzam bir gelenek yaratmıştır. “Kula kulluğa son vereceğiz” diyen, sömürüye karşı binlerce yıllık bir mücadele geleneği! Bu geleneğin izlerine 2000 yıl öncesinin Roma İmparatorluğunda rastlıyoruz mesela; Spartaküs liderliğinde 100 bin kişilik bir köle ayaklanmasında! Yahut 600 yıldan uzun süre önce yârin yanağından gayrı her şeyin ortak olduğu bir düzeni savunan Şeyh Bedreddin’le birlikte binlerce Anadolu ve Trakya köylüsünün başkaldırısında rastlıyoruz. Boyun eğmeyen insanlık kimi zaman “yeryüzü cenneti” demiştir bu düşünün adına, kimi zaman “güneş ülkesi”… Binlerce yıldır insanlığın düşüncelerinde ve eylemlerinde yaşayan, hatta dini kitaplara da yansıyan bu toplum hayali, küresel ve makineli bir üretim sistemi olan kapitalizmle birlikte gerçek temelleri üzerine oturmuş ve “bilimsel-modern sosyalizm” olarak adlandırılmaya başlamıştır. Özetle sosyalizm, tüm önceki “sömürüsüz ve savaşsız dünya” düşüncesinin ve hayalinin bugünkü temsilcisidir.
İşte Ekim Devrimi insanlığın bu düşünü gerçek kılmaya dönük atılmış en büyük ve gerçekçi adım, en ileri noktadır. Rusya’da Ekim 1917’de işçi sınıfı, ona önderlik eden sosyalist öncüsünün, Bolşevik Partinin sayesinde burjuvaziyi alaşağı ederek iktidarı ele geçirdi. Ünlü Rus romancı Gogol’ün “insan kilometre taşlarını saymaya kalksa ömrü vefa etmez” dediği Rusya gibi koca bir köylü ülkesinde “ayaklar baş oldu”! Tarihte ilk kez ezilenler, giriştikleri böylesi büyük ölçekli kavgadan zaferle çıktılar! İlk kez baldırı çıplaklar denilerek aşağılanan sınıflar, kendilerini bu konuma düşüren sömürü sistemini, kapitalizmi yıktılar! İnsanlık tarihinin en önemli adımlarından biri olan bu büyük devrim, işçi sınıfının kapitalizmi yıkabileceğini gösterdi. İşte Ekim Devrimini tarihsel bir hazineye dönüştüren ve sermaye sınıfını da korkuya boğan budur!
Ancak insanlığın kapitalizmin esaretinden kurtulması bir kere ayağa kalkmakla gerçekleşemez. Tıpkı başarıya ulaşmak için sayısız deneme yapan bilim insanları gibi emekçi insanlık da sınıfsız toplum düşünü gerçekleştirene kadar tekrar tekrar denemek, ayağa kalkmak, mücadele etmek zorundadır. Emekçileri uyutmak için kişisel gelişim öyküleri anlatırken yüzlerce, binlerce kez denemeler yapan bilim insanlarının başarısını örnek gösteren egemenler, sıra toplumsal mücadeleye geldiğinde büyük bir ikiyüzlülükle şöyle diyorlar: “Bir kere denendi, başarısız oldu. Kapitalizmden başka seçenek yok.” Ama biz bu anlatıya ve yalanlara “hayır” diyor ve insanlığın kadim düşü için mücadele ediyoruz.
Tüm üretimi gerçekleştiren ve hayat pınarlarını besleyen işçi sınıfı, Ekim Devrimi başta olmak üzere, kendisinden önceki deneyimlerden ders çıkarabilirse, insanlığın kadim düşüne giden yolu açabilir. İnsanlık, kapitalizmin büyütüp korkunç bir bataklığa dönüştürdüğü sınıflı toplumdan kurtulabilir. Bilim ve teknolojinin geldiği aşama sayesinde kadim düşünü gerçeğe dönüştürebilir. İşte bunun için tüm işçilerin, gençlerin, emekçi kadınların bu büyük mücadelenin bir parçası olması gerekiyor!
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
Son Eklenenler
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ve terapistlerin sorunlarına değindi.
- İngiliz egemenleri, sömürge döneminde ticaret gemilerini, donanmalarını korumak için vahşi bir yöntem geliştirmişler. “Yamyam fare yöntemi” olarak adlandırılan bu yöntem şöyle: Açık denizdeki gemilerde fareler çoğalınca önce bir fare yakalanır, boş...
- Asgari ücret pek çok işçinin beklediğinin tersine 23 bin lirayı bile bulmadı. Utanmadan “işçiyi enflasyona ezdirmedik” dediler, gözlerimizin içine baka baka bizimle dalga geçtiler. Hiçbirimiz bu yalana inanmıyoruz. Çünkü yoksulluğu biz yaşıyoruz,...
- Evlatlarımızın sağlıklı gelişimi, sadece ne yiyip içtikleriyle değil, nasıl bir ortamda, çevrede büyüdükleriyle de ilgilidir. Empati, iletişim gibi sosyal, duygusal ve zihinsel becerileri çevreleriyle etkileşimlerinin izlerini taşır. Çocukların...
- 17 Ocakta okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan yaklaşık 20 milyon öğrenci birinci dönem karnelerini alarak yarıyıl tatiline girdi. Mersin’de Eğitim-Sen ve Özel Öğretmenler Sendikası eğitimdeki sıkıntıları dile getirmek için Yenişehir İlçe...
- Suriye’deki Esad rejimi 8 Aralıkta yıkıldı. Hemen ardından da Suriye’deki savaşın bittiği ve Türkiye’deki Suriyelilerin artık güvenle ülkelerine geri dönebileceği konuşulmaya başlandı. Medyada Erdoğan’ın Suriye politikasının ne kadar başarılı olduğu...
- Sevgili işçi kardeşlerim, bizler yani işçi sınıfımızın örgütlü mücadelesinin bir parçası olanlar, eski kuşaktan işçilerin deneyimlerinden ziyadesiyle istifade etmeyi öğrendik sınıf büyüklerimizden. Bundandır karşımızdaki herhangi bir işçi...
- UİD-DER Müzik Topluluğu (UMUT), Ruhi Su’nun sesinden dinlediğimiz Boşa Didinmek Fayda Vermez şarkısını yeniden yorumladı. Şarkının mücadeleye çağıran sözleri kadar hikâyesi de çok anlamlı. Rusya işçi sınıfının romancısı Maksim Gorki, 1907’de,...
- İşyerinde yeni yıl kutlaması yapmak için işi biraz erken bıraktık. Kutlama için masaları hazırladık, şarkı listemizi ayarladık. İşin yorgunluğunu atıp dinlenecek, uzun uzun sohbet edecektik. Tabii eğlence kısmına geçmeden önce işyerinin şef ve...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine 13 Aralıkta başlayan GE Grid Solutions grevinin 33. gününde anlaşma sağlandı. Böylece MESS sözleşmeleri kapsamında 4 işletmede...
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...