Buradasınız
Ben bir işçi eşiyim!
Gebze’den bir ev kadını
Merhaba Arkadaşlar
Ben de sizler gibi UİD-DER’liyim. Ben bir ev hanımıyım ve iki çocuk annesiyim. Ama bütün çocukları seviyorum. Eskiye bakarsak yaşantım biraz monoton ve sıkıcıydı. Ev işleri, çamaşır, bulaşık, temizlik vs. Buna benzer birçok şey ekleyebiliriz. Ama kendi isteğimle ve eşimin yardımıyla ilk başta İşçi Özeğitim Gruplarının yapmış olduğu etkinliklere katılmaya başladım. Tabii ki benim eşimle saygı, sevgi ve en önemlisi de güvene dayanan bir ilişkimiz var. Her ikimiz de birbirimize destek vererek, mücadele ederek bugüne geldik. Bununla beraber gerçek hayatın ne olduğunu ve var olan olumsuzlukların kişiler üzerinde bıraktığı etkileri, olumsuzlukların sebeplerini yavaş yavaş kavramaya başladık. Ayrıca fabrikalarda yaşanan sorunları, kadın ve erkek işçilerin nasıl sömürüldüklerini, kötü koşullarda nasıl yaşamaya mahkûm edildiklerini, burjuvazinin işçi sınıfının sırtından geçinerek nasıl yükseldiğini öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz.
Hayatımızı çalışarak sürdürmek zorunda olan bizler yani işçi sınıfı bu sistem altında hiçbir zaman emeğimizin karşılığını alamayacağız. Kapitalizm yani sömürü düzeni var oldukça ve insanlar arasında ayrım var olduğu sürece hayatın her alanında bizler açısından olumsuzluklar devam edecektir. Bu olumsuzlukları ortadan kaldırabilmek için bütün dünyadaki işçilerin bir araya gelerek var olan sistemi yıkıp yerine üretenlerin yöneteceği bir dünya kurması gerekmektedir.
Bir taraftan da derneğimizin bu çalışmaları beni olumlu yönde etkiledi. Örneğin önceleri yaşadığım hayatla şimdikinin daha farklı olduğunu düşünüyorum. Derneğimizde yapılan çeşitli faaliyetlere elimden geldiği kadar katılmaya çalışıyorum. Bu beni çok mutlu ediyor. Benim için en önemli şeyin güven olması ve bu güveni de arkadaşlarımda bulmam beni iyi yönde etkiledi. Kadın ve erkeğin nasıl eşit olduklarını arkadaşlarımın aralarına girerek, katılarak, konuşarak ve paylaşarak öğrendim. Yaşadığımız toplumda ve dünyada kadınlar ikinci sınıf insan olarak hayatını sürdürüyorlar. Ama bunun böyle olmak zorunda olmadığını etkinliklere katılara öğrendim.
Çalışan işçi kadınların nelere maruz kaldığını görüyoruz. Örneğin işini iyi yapması ve üretimin daha hızlı olmasını istiyorlar. Bu isteklerin ve baskıların sonu gelmiyor. Birçok kadın işyerinde, sokakta ve her yerde cinsel tacizle karşı karşıya geliyor. Aynı şekilde fabrikalarda erkek arkadaşlar da üretim baskısına maruz kalıyorlar. Niçin bunlar oluyor? Bunların sebebinin var olan kapitalist sistemle alakalı olduğunu biliyoruz. Yaşamın her alanından buna benzer birçok örnek verebiliriz.
Yukarıda belirttiğim gibi bu olumsuzlukları ortadan kaldırmanın tek yolu kapitalizmi yok edip yerine işçi sınıfının iktidarını kurmak. Ancak o zaman bütün dünyadaki insanlar rahat ve huzurlu bir yaşam sürebilir.
Bütün dünyanın işçileri birleşin!
Yaşasın işçi sınıfının birleşik mücadelesi!
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...