Buradasınız
Beşiktaş Tersanesi Servetine Servet Katıyor
Yalova Tersaneler Bölgesinden bir kadın işçi
Beşiktaş Tersanesi’nin sahibi Yavuz Kalkavan, Vbg Tersanesi’yle anlaşarak hurda halinde olan yüzer havuzu satın aldı. Bu durum Beşiktaş Tersanesi’nin üçüncü havuzunu alarak gemilerin bakımını daha hızlı gerçekleştireceği anlamına geliyor. Vbg Tersanesi’nden aldıkları hurda havuzu tamir etmek ise yine işçiye kaldı.
Havuz savaş alanını andırıyor. Göz gözü görmüyor. Her yer toz ve dumanaltı. Havuz tamamen çürümüş bir halde. Oksijen kaynağı ile yapılan her sıcak çalışma işçilerin sağlığını daha çok bozuyor. İşçiler böyle bir ortamda çalışmaktan hiç de memnun değiller. Nefes alıp vermekte zorlandıklarını söylüyorlar. “Boğaz ağrısı ve göz yanmasından geceleri gözümüze uyku girmiyor” diyorlar. Üstelik bu gibi belirtiler ilerleyen zamanlarda işçilerde kalıcı hastalıkların oluşmasına sebebiyet veriyor. Bahsettiğimiz kalıcı hastalıkları akciğer kanseri, sağırlık, cilt kanseri vs. olarak sıralayabiliriz.
Gerek işin sağlık açısından taşıdığı risk gerekse de zor bir iş olmasını kolaylıkla göz ardı edebilen patronların ise bu durum için kurduğu tek cümle “Bu havuz üç ay içinde bitecek’ olmuş. Bu cümlenin tek bir açıklaması var, kendileri için yeni bir kâr kapısı açmak ve beklemede olan gemilerin bakımını hızlandırarak ve elbette bunu işçilerin üzerinden yaparak servetlerine servet katmak.
Beşiktaş Tersanesi’ni bir nevi oto yıkamaya benzetebiliriz. Çünkü bir gemi girip diğer bir gemi çıkıyor tamir havuzundan. Beşiktaş Tersanesi için tamir gemilerinde en iyi “iş yapan” tersane diyebiliriz. İşçiler gece gündüz demeden çalıştırılıyor ve üstelik bir de taşeron uygulamasıyla bu sömürü daha da arttırılıyor ve böylece “daha iyi iş” yapılıyor. İşçiler ise haftanın yedi gününü nerdeyse tersanede geçiriyor ve bundan kaynaklı ailelerine zaman ayıramadıklarından ve dinlenemediklerinden yakınıyorlar.
Aslında bu sorunların hemen hepsini her iş alanında, her işçide görmek mümkün. Asıl olarak da patronlar, işçiler örgütlü olmadığı ve mücadeleyi seçmediği sürece bu şekilde sömürmeye devam edecek ve sermayelerini her geçen gün daha da arttıracaktır.
Ne Umduk? Ne Bulduk?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...