Buradasınız
Beynelmilel
Aydınlı’dan genç bir işçi
12 Eylül darbesinin işçi sınıfı ve toplum üzerindeki etkisini trajikomik bir dille anlatan Beynelmilel filmini derneğimiz UİD-DER’de izledik. Film, 1982 yılında, faşist diktatörlük döneminde, Adıyaman’da, geçimlerini Gevendelik yaparak sürdüren çalgıcıların maruz kaldığı baskıları anlatarak başlıyor. Dışarı çıkma yasağının, adım başı kimlik sormaların hüküm sürdüğü, düğünlerde bile sadece faşist cuntanın izin verdiği türkülerin çalınabildiği bir dönemi gözler önüne seriyor. Evet, yasaklarla, hapishanelerle başlıyor film.
Aslında, aradan 25 yıl gibi uzun bir zaman geçmesine rağmen, filmde gösterilen birçok sahne ile bu dönemde yaşadıklarımız arasında benzerlik kurabiliyoruz. Filmin anlattığı faşizm koşullarında Kürtçe müzik yasaktı. Bugünse sözümona serbest olmasına rağmen, hâlâ bunu hazmedemeyip susturmak isteyenler var. Aynı zihniyet devam ediyor. Yine filmde bir sahne var ki, faşist cunta devrimcilerin halkı kültürel ve siyasal olarak eğittikleri Halkevini pavyona çeviriyor. Böylece film burjuvazinin ve faşist cuntanın gerçek yüzünü de basit bir dille teşhir etmiş oluyor. Yine her mahalleye, her bölgeye polis, jandarma koyamayacağını bilen faşist cunta, aileleri polisleştirmeye, muhbirleştirmeye çalışarak devrimciliğe özenen çocuklarını engellemelerini sağlıyor. Filmi izlerken bir ağlamaklı bir gülmekli oluyoruz. Keman sesi içimizi acıtıyor, ama faşist komutanın Enternasyonal marşını anlamadan “baharı karşılamak” olarak bilip destek vermesi de güldürüyor.
12 Eylül askeri faşist rejimin bu tarz filmlerle de olsa sorgulanması beni sevindirdi. Çünkü onlarca devrimcinin yaşamlarına darağaçlarında, işkencelerde, dört duvar aralarında son veren 12 Eylül darbesiydi. Ayrıca Enternasyonal marşının böyle bir dönemde böyle bir filmde çalınması, Engels’in, Troçki’nin kitaplarının sahnelenmesi de güzeldi. Son dönemde 12 Eylül faşist darbesinin etkilerini anlatan filmler içinde beni en çok etkileyen bu filmdi.
Kuşkusuz bir tek filmle faşizmin her yönü anlatılamaz, ama yönetmenin belli sahnelerde öfkemizi hat safhaya çıkarmayı başardığını söyleyebilirim. O günlerde faşizm gözünü kırpmadan 17 yaşındaki bir genci asmış, “asmayalım da besleyelim mi?” diyebilecek kadar pervasızlaşmıştı. Bizler genç kuşaklar olarak 12 Eylül sürecini yaşamamış olabiliriz, ama faşizmin kanlı diktatörlüğünü nasıl ve hangi zamanlarda kuracağını işçi sınıfına göstermek, hem de cuntacı generallerin vitrinin ön yüzündekiler olduğunu, perde arkasında ise faşizmin asıl sahibi olan burjuvazinin bulunduğunu teşhir etmek görevimizdir. Ancak bu yolla 12 Eylül faşizminin hesabının sorulacağı günlere ulaşabiliriz. Aynı yıllarda Şili halkı da faşizme maruz kalmıştı, ama onlar hiç olmazsa darbecilerini yargılayabildiler. Bizim de bu mücadeleyi örgütleyip darbecileri püskürtmemiz gerekiyor.
UİD-DER 1 Yaşını Doldurdu
1 Mayıs İşçinin Emekçinin Bayramı
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.
- 31 Mart seçimleri sonrası onlarca belediye “tasarruf tedbirleri”, “borcumuz çok”, “işçilerin maaşını ödeyemiyoruz”, “seçim öncesi işe alınan işçiler” gibi bahanelerle işten atma saldırısına başladı. Belediye işçileri bu saldırılara boyun eğmeyerek...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte eylemler yapıldı.
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...
- Sokak ortasında yürürken elektrik kaçağından ölmek kaza olarak görülemez. Gencecik insanların ölmesinin nedeni kamu hizmetlerine insan, toplum odaklı değil kâr odaklı bakan, parayı insan canının önüne koyan kapitalist zihniyettir. Bu zihniyet...
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...