Buradasınız
Birleşik Metal-İş “Metal İşçisinin Gerçeği” Araştırmasını Yayınladı

Metal işkolundaki grup toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin taraflarından biri olan DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası, kamuoyuyla bir araştırma paylaştı. 5 Şubatta çıkacağı greve hazırlanan sendikanın “Metal İşçisinin Gerçeği” başlıklı araştırmasında, metal işçilerinin çalışma ve yaşam koşullarından sözleşme sürecindeki uyuşmazlık ve taleplere varıncaya kadar bir dizi veri bulunuyor.
Araştırma, 23 Ocakta Şişli Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evinde yapılan bir basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşılırken, toplantıya sendika yöneticileri ve metal fabrikalarından işçi temsilcileri katıldı. “İşçiler Açken Patronlara Huzur Yok”, “Patronların Kölesi Olmayacağız”, “MESS MESS Şaşırdı Sabrımızı Taşırdı”, “Çarklar Duracak Elimizde MESS Dize Gelecek Önümüzde!” sloganlarının hep bir ağızdan haykırılmasıyla toplantı başladı.
Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu bir açılış konuşması gerçekleştirdi. 7 Ekimde başlayan grup toplu iş sözleşmesi sürecinde bugüne kadar MESS ile 7 görüşme gerçekleştirdiklerini fakat bir sonuç alınamadığını ifade eden Sedaroğlu, tarafların taleplerini hatırlattı. MESS’in son olarak yüzde 10 ücret zammı teklif ettiğini, kendi taleplerinin ise yüzde 34 olduğunun altını çizdi. “MESS bugüne kadar metal işçilerinin taleplerini karşılayacak adımlar atmadı. İşverenlerin bugüne kadar gösterdiği yaklaşım sorunu masada çözmekten oldukça uzak” diyen Serdaroğlu, taleplerini oluştururken birçok faktörü göz önünde bulundurduklarını söyledi. Otomotivden beyaz eşyaya, demir dökümden elektroniğe geniş bir alanı kapsayan metal sektöründe önemli bir ekonomik sorunun yaşanmadığını ve şirketlerin kârlılık oranlarının halen yüksek olduğunu dile getiren Serdaroğlu; “kimse kriz fırsatçılığı yapmasın!” dedi.
Metal işçilerinin yan ödemeler ve sosyal haklar dışarıda tutulduğunda asgari ücretin biraz üzerinde ücret aldığını aktaran Serdaroğlu, işçilerin reel ücretlerinde ciddi kayıplar gerçekleştiğini, yoksulaşmanın arttığını vurguladı. Günlerdir gerek fabrikalarda gerekse de alanlarda eylemler yaptıklarını, 19 Ocakta Gebze’de binlerce işçinin katılımıyla görkemli bir miting gerçekleştirdiklerini belirten Serdaroğlu; “kimse metal işçisinin mücadele azmini ve kararlılığını test etmesin!” dedi.
MESS’in, hükümetin “grev erteleme” uygulamasından cesaret aldığını vurgulayan ve Anayasa Mahkemesi tarafından bakanlar kurulunun suçlu bulunduğunu belirten Serdaroğlu; “erteleme adı altında grev yasaklamak yasa tanımamazlıktır” dedi. Serdaroğlu grev yasaklarına ilişkin ayrıca şöyle konuştu: “Olası bir grev yasağını kabul etmemiz mümkün değildir. İşçilerin grev hakkını kullanması değil, bu hakkın engellenmesi milli güvenliği tehdittir!” 41 fabrikadan yaklaşık 10 bin işçi adına yürüttükleri grup toplu iş sözleşmesinde sona yaklaşıldığını vurgulayan Birleşik Metal-İş Genel Başkanı, “5 Şubatta Grevdeyiz! Artık bıçak kemiğe dayandı, sabrımız taştı. Grev kapıda!” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Metal İşçisinin Gerçeği
Serdaroğlu’nun konuşmasının ardından Birleşik Metal-İş Araştırma ve Toplu Sözleşme dairelerinin hazırladığı “Metal İşçisinin Gerçeği” araştırmasından kimi veriler paylaşıldı. İşte araştırmadan satır başları:
Metal sektöründeki firmaların yüzde 92,4’ü 2018 yılını kâr ile kapatmıştır. Çalışan sayısı verisini paylaşan firmalar esas alındığında sektörde çalışan kişi başına elde edilen kâr 116 bin liradır. Söz konusu 105 firmanın toplam kârı 26 milyar 177 milyon, ortalama kârı ise 249 milyon liradır. İSO verilerine göre 2018 yılı kârlılık oranı açısından son 8 yılın en yüksek seviyelerinde gerçekleşmiştir.
Kâr miktarlarının kriz koşullarında bile yüksek seviyelerde gerçekleşmesi, işçilerin daha fazla değer üretmesiyle ilgilidir. Nitekim İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmasının sonuçlarına göre işgücü verimliliği 2017 ve 2018 yıllarında sıçrama kaydetmiştir. Avrupa İstatistik Kurumu EUROSTAT verilerine göre, Türkiye’de ana metal sanayide çalışan bir işçi, ücretinin yaklaşık 4 katı büyüklüğünde artı-değer üretmektedir.
Teknolojik yenilenmenin yanı sıra iş saatlerinin ve yoğunluğunun, baskıların artmasıyla kişi başına düşen üretim artmıştır. Mesela otomotiv sektöründe, Tofaş’ta mavi yakalı işçi başına üretilen araç sayısı 50’nin üzerine, Ford Otosan’da 46’nın üzerine, Hyundai Assan’da 107’nin üzerine çıkmıştır. Öte yandan üretim giderleri içinde işçilik giderlerinin oranı ise giderek düşmüştür. Mesela Ford Otosan’da toplam üretim giderleri içinde işçilik giderlerinin oranı yüzde 3,6’ya, Tofaş’ta yüzde 1,66’ya düşmüştür. Bu durum işçilerin nasıl sömürüldüklerini açıkça göstermektedir.
Emeğin ürettiği değerden aldığı pay ise azalmıştır. 2012 yılında emeğin katma değerden aldığı pay yüzde 63,2 iken 2018’de bu oran yüzde 44,6’ya düşmüştür. AB ülkeleri ve Türkiye arasında üretilen değerden işçinin aldığı pay kıyaslandığında, hemen hemen her metal sektörü aynı kalırken, Türkiye’de gerilemiş ve kıyaslanan ülkelerin son sırasına üşmüştür.
İşçilerin reel birim ücretleri de düşmüştür. 2019 yılının ikinci çeyreği için reel birim ücretler, dolar için yüzde 21,4 ve Euro için yüzde 22,3 düzeyinde gerilemiştir. Ortalama ücret alan bir metal işçisinin ücretini, asgari ücretle karşılaştırdığımızda, ücretinin asgari ücret karşısında sürekli gerilediği ortaya çıkmaktadır. 2010 yılında ortalama bir işçinin ikramiye hariç ücreti, asgari ücreti yüzde 91 üzerinde iken, bugün itibariyle asgari ücretin yalnızca yüzde 20 üzerindedir.
MESS kapsamındaki işyerleri esas alındığında 2010 tarihindeki saatlik ücret ortalaması 6,69 liradır. Bu tarihten sonraki ücret zamları eklendiğinde, bu tutarın, 20,90 lira olması gerekir. Oysa bugün itibariyle MESS kapsamındaki işyerlerinin ücret ortalaması 15,72 liradır. Bu süreçte enflasyon artış oranı yüzde 139 olmuştur. Enflasyon hesaplamaları ile sürekli oynandığı ve resmi enflasyonun işçilerin enflasyonu olmadığı açıktır.
Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) Aralık 2019 dönemi için hesapladığı açlık ve yoksulluk sınırı verilerine göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı bir şekilde beslenebilmesi için en az 2 bin 178 lira harcama yapması gerekmektedir. BİSAM verilerine göre yoksulluk sınırı 7 bin 532 liradır.
2019 dönemi gelir vergisi dilimi 18 bin liradır. Eğer gelir vergisi dilimleri 1999’dan itibaren TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranında arttırılsaydı bugün 45 bin 950 lira olması gerekmekteydi. Bu durum da Türkiye’de işçilerin olması gerekenden çok daha önce bir üst vergi dilimine girmesine ve daha fazla vergi ödemesine yol açmıştır. OECD ülkeleri içinde ücretlerde vergi oranı en yüksek ülke Türkiye’dir.
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal İşçileri Sefalet Ücretine ve Sendikal Baskılara Karşı Mücadele Ediyor
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
Son Eklenenler
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...