Buradasınız
Biz de Umutluyuz Genç Arkadaş!
Mersin’den bir grup genç

Merhabalar! Ne güzel şey insanı merak eden, unutmayan, düşünen dostlarının olması… “Genç Arkadaş! Merak Ediyoruz, Sen Nasılsın?” diye bizleri merak eden sorunuzdan mektubunuz sitemizde çıkar çıkmaz haberdar olduk. Bizler de kimimiz ya üniversite ya da lise için buraya gelen kimimiz ise zaten Mersin’de yaşayan gençler olarak bizleri merak eden arkadaşlarımıza durumlarımızı anlatmak istedik. Biz de yakın zamanda gençler olarak toplanmıştık. Dertlerimiz ortak ise dert yanmak da ortak olmalı dedik. Dökelim ortaya bütün mevzumuzu, içimizi dışımızı, ötemizi berimizi, ne yakıyorsa içimizi anlayalım, varsa dermanı ki var, bilelim istedik.
Çayı demlemek adettendir elbet. Daha demini almadan erkenden içmeye yeltenen oldu fakat demleyen arkadaşımız dokundurmadı, demsiz çayın sohbeti pek tatlı olmaz ki… Çay hazır oldu, ilk sorunumuz çözülmüştü. Artık oturup sohbete başladık. Askerlik mevzusu erkekler için iş aramada elbette büyük bir sıkıntı. Mezun olduktan sonra başvurduğu işlerde bu konuda sıkıntı yaşayan bir arkadaşımız askerden geleli çok olmadı. Şu an tesadüfen kendi sektöründe iş buldu ve söze buradan devam etti. “Elektrik-elektronik mühendisi oldum. Askerden önce bayağı iş aradım fakat hiçbir yerde iş bulamıyordum. Zar zor bir yerde iş buldum. Karşılaştığım manzara ve bana dayatılanlar karşısında ilk günler afalladım. Uzun saatler çalışıyoruz ve asgari ücret alıyorum. İşe girerken patron bir yıl deneme süresi olduğunu söyledi üstelik. Bunlar galiba deneme kelimesinin anlamını bilmiyor! Bir yıl deneme süresi hangi akla hizmettir?”
Liseli arkadaşlarımız elbette en çok şaşıranlarımız oldu. Belki de mesleklere dair kurdukları hayaller tamamen çöp oluyor. Biri aldı sözü, anlatmaya başladı: “Liseyi bitirdikten sonra iç mimar olmak istiyorum. Ama anlıyorum ki iş bulmam o kadar da kolay olmayacak. Dahası lisede bile gidip çalışıyorum. Haftalık harçlığımı kazanıyorum aileme destek olmak için.” Umudunun burada, birlikte yeşerdiğini belirtme ihtiyacıyla “UİD-DER’li olmasam çok umutsuz olurdum” diye ekledi.
Ne kadar da ortak sorunlar yumağının içinde debeleniyoruz değil mi genç arkadaş! Her nefes alışımızda aklımızı kurcalayan sorunlar ne kadar ortak. Dikkatimizi dağıtan, zihnimizi yoran dertler nasıl da sarmalamış dört bir yanımızı. Bu sefer eczacılık mezunu bir arkadaşımız giriyor söze: “Valla arkadaşlar ben de mezun olduğum ilk yıl bir sene açıkta kaldım, iş bulamadım.” Kuruyan boğazlar demlenen çaylarla yumuşayınca devamını getirdi: “Geçen gün KYK yurdunda kalan bir arkadaşla sohbet ediyordum. Şaşırdım. Akşam yemeklerinde istisnasız her gün mutlaka ek 5-10 lira para verdiğinden bahsetti. Keza başka arkadaş yurt bulamayınca ev arama derdine düşmüş ve dün sorduğu 2+1 eşyalı evin fiyatını söyleyince istemsiz gözümü belerttim, dudağımı ısırdım. 2800 lira kira ve 1500 depozito ve 2500 emlakçı komisyonu ve şu ve bu... Wey looo. Mala me şewitî.”
Hizmet sektöründe çalışan bir arkadaş yeni iş macerasını “haftalardır birçok yere CV verdim. Sanal marketten çağırdılar. Hemen işbaşı yapmamı istediler. Haliyle hazır işimi bırakıp sanal markete gittim. Birkaç saat bile dayanamadım!” diye anlatınca bir arkadaşımız ironi yaparak “bak işte iş beğenmiyor!” dedi ama elbette kendi gerçekliğimizin pekâlâ farkındayız. “İş” dedikleri şey uzun saatler, ağır koşullar altında yok pahasına çalışmak ve ne bir güvencenin olduğu ne de ücretlerin geçinmeye yettiği bir iş! “Güneşin altında hiç mola vermeden yemek yemeden çalıştırıyorlar. Beş saatin sonunda kaçarak ayrıldım.” Buna binaen bir arkadaşımız “nasıl yani yemek molanız yok mu?” diye sorunca “yemek yok ki mola olsun, mola olsa yemek yok, yemek olsa mola yok!” dedi. Ağlanacak halimize istemsiz gülüverdik. Genç bir kadın olarak hayalleri ile çalışma hayatının aynı olmadığını paylaşan arkadaşımız “hayallerimizin gerçekleşmesinin örgütlü mücadelemizle olacağını biliyorum” dedi.
Elbette bu acı gerçeklerimizi konuşmamız sonucunda ümitsizliğe, yılgınlığa düşmedik. Kendi gerçekliğimizin farkında olmamız, bunun çözüm yolunu tartışmamız bizi umutsuz kılmaz, aksine ayakları yere sağlam basan bir umuda, iyimserliğe götürür. Biliyoruz ki köhneyen bu düzene karşı mücadele işçi sınıfının bağrında yeşerir. Kimimiz bugün işçi veya işsiz, kimimiz daha okullu yani geleceğin işçisi olabilir, bu sorunlar bütün gençler olarak hepimizi ilgilendiren sorunlar. Bu düzen bizi hem bedenen hem psikolojik olarak yok etmeye ant içmiş farkındayız. Kapitalist sistemi yıkmayı ve sömürüsüz bir dünyayı kurmayı hedefimize koyuyoruz. Bizi soran dostlar, acı gerçeklerimiz ortak ama anlıyoruz ki umudumuz ve motivasyonumuz da ortak! Ne güzel değil mi! Kim bilir başka arkadaşlar nasıldır? Merak edenler arasında şimdi biz de varız.
Çöpten Toplanan Kalemler
- Özgürlük İstiyorsak…
- Geleceğimiz İçin UİD-DER’deyiz!
- Gençlerimizi Öldüren Kapitalist Düzendir
- Gençler Olarak UİD-DER’de Buluşalım
- Umudumuzu Hep Birlikte Yeşertelim
- Gençliğe Sınıfımızın Gerçeklerini Anlatalım
- Depresyon ve Anksiyetenin İlacı Dayanışma
- Gelecekten Korkma! Korkunun Üzerine Birlikte Gidelim!
- Gençlik ve Kapitalizm Lodosu: Şikâyet Etmek Yetmez!
- Adalet Orada mısın?
- Gücümüzün Farkındayız!
- Sen Nerede Duracaksın?
- Biz de Umutluyuz, Çünkü UİD-DER’liyiz!
- UİD-DER Hayatıma Bir Güneş Gibi Doğdu!
- Barınamayan Gençlerin Ruh Hali!
- Çoğaldıkça Umudumuz Büyüyor
- UİD-DER’in Bana Öğrettiklerini Yaşayarak Deneyimledim
- Yağmur Olup Yağacağız Bu Kurak Topraklara
- Umut Bizim Ellerimizdedir!
- Genç İşsizliği “Ulusal Genç İstihdam Stratejisi” ile Çözülebilir mi?
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...