Buradasınız
BMİS Sefaköy Şube Başkanı Yılmaz Bayram ile Röportaj
Metal işkolunda patronların örgütü MESS ile işçi sendikaları arasındaki grup toplu sözleşme görüşmeleri yaklaşıyor. MESS geçen dönem olduğu gibi bu dönem de esnek çalışmayla birlikte yeni dayatmalar peşinde. Bu konuda, Birleşik Metal-İş’in Sefaköy Şube Başkanı Yılmaz Bayram’la konuştuk. Bayram, sendikaların kriz döneminde esnek çalışmayı birçok nedenden ötürü kabul ettiğini, bu nedenle yeni dönemde MESS patronlarının esnek çalışmayı toplu sözleşme maddesi olarak önlerine koyabileceğini söylüyor ve konunun önemine dikkat çekiyor. Bayram, haklı olarak MESS dayatmalarının kabul edilmemesini ve bu dayatmalara grevle cevap verilmesi gerektiğini söylüyor.
UİD-DER: 2010 Grup Toplu Sözleşmeleri görüşmelerinde Birleşik Metal-İş MESS’in karşısına hangi taleplerle çıkacak?
Yılmaz Bayram: Dünya üzerinde yaşanan ekonomik kriz, Türkiye’de metal işkolunda 30-40 bin civarında örgütlü işçiyi işinden etti. Biz bütün sendikacılar, işverenin kriz gerekçesiyle gelen taleplerine bir şekilde esneklik göstererek, en az kayıpla bu durumu atlatmaya çalıştık. Bu, dönüp şimdi bizi vuracak. Esnek çalışmaya hayır diyeceğiz. Genel merkezin bu konuda görüşü nedir bilmiyorum, ama biz şube olarak bu talebimizin kabul görmemesi halinde kesinlikle greve gidilmesi gerektiğini söylüyoruz. İşverenin dayatacağı kuralsız çalışmaya karşı bizim tutumumuz kesinlikle grev olmalıdır. Biz, haftalık 45 saat olan iş saatlerinin aşağıya çekilmesi talebinin de taslağa konulmasını istiyoruz. Bu BMİS olarak ortak almış olduğumuz bir karardır.
UİD-DER: MESS, aynı geçen dönem olduğu gibi dayatmalarda bulunacak mı? MESS patronları metal işçilerinin hangi haklarını gasp etmek istiyorlar?
Y.B: Bundan hiç kuşkumuz yok. MESS’in bu dönem saldırıları şunlar olabilir: 1. İkramiyelerin çalışılmış günlere orantılı olarak ödenmesini dayatacak. 2. Kıdem tazminatları fona mı aktarılacak yoksa 30 günden 15 güne mi çekilecek? Kıdem tazminatı haklarının yavaş yavaş delinmesi için bunu toplu sözleşme maddesi olarak karşımıza çıkartabilir. 3. Kriz döneminde esnek çalışmayı birçok nedenden ötürü kabul ettiğimiz için bu dönem de toplu sözleşme maddesi olarak önümüze getirebilir. Bunlar MESS tarafından açıklanmış değil. Fakat biz hazırlıklı olmalıyız.
UİD-DER: Kriz metal işçisini nasıl etkiledi?
Y.B: Kriz metal işçilerini çok ciddi anlamda etkiledi. İşçiler borç sarmalı içinde. Örneğin bizim Süleyman Üstün hocamız vardı, onun şöyle bir tespiti vardı: “12 Eylül öncesi işçiler biriktirerek yaşarlardı. 12 Eylül sonrası borçlanarak yaşıyorlar.” Önceden 3-4 nüfuslu bir ailede bir kişinin çalışması ailenin geçimine yetiyorken, şimdi ise çalışabilir durumda olan her aile bireyinin çalışması bile ailenin temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. İşçiler sokakta dahi temkinli yürümeye başladı. İşveren bir taleple geldiğinde “hayır” demeden önce “işimi nasıl muhafaza ederim”i düşünür hale geldiler. Sendikanın var olduğu yerlerde “benim örgütüm var, temsilcim var” diye davrandılar. Kendi öz gücünü kullanmadı işçiler. Bence iliklerine kadar etkiledi. Artık et evimize ayda bir değil iki ayda bir girer oldu. İşçiler hep kendilerinden ödün vererek sosyal yaşantılarını ertelemek zorunda kaldılar. Şunu çok iyi biliyorum; sabahları çocuğu uyanmadan evini terk eden birçok üyemiz var. Çocuğu uyandığında isteyeceği harçlığı düşünüyorlar. “Yok evladım” diyerek gözyaşı dökmemek için erkenden evi terk ediyorlar. Bu durum işçilerin krizden ne kadar etkilendiğini somut olarak gösteriyor.
UİD-DER: İşçilerin toplu sözleşmeden beklentileri neler?
Y.B: Biz bir eğitim verene kadar işçilerde bir kabullenmişlik vardı. İşçiler sizin gözünüze bakıyor. Eğer siz samimiyseniz “varım mücadeleye” diyorlar. İşçilerin talepleri daima var. Bugün “işçiler sustu” diyorlar. Ben bunu kabul etmiyorum; işçiler yön bilmediği için suskundurlar. İşçiler yalnız olduğu için suskundurlar. Bugün patronların dayatmacı zihniyetinin ortadan kalkması noktasında siz evet diyorsanız, işçiler bunu destekler. Bu bence ciddi bir taleptir.
UİD-DER: BMİS’in örgütlü olduğu işyerlerinde MESS dayatmalarına karşı işçilerden tepki var mı?
Y.B: Bizim bulunduğumuz bölgeden bahsedeyim. 26 Mayıstaki genel grevde, BMİS genel merkezden paydos saatlerinde okunması için bir yazı gelmişti. Bu yazının arkasına da kendi şubemizin görüşlerini yazarak işyerlerine faksladık. Paydos saatlerinde değil de işverenin işini aksatarak mesai saatleri arasında okunmasını sağladık. Bu durum işçiler tarafından bilinir hale gelsin dedik. Tabii ki tepki var; işçiler kazanılmış haklarının elinden alınmasını istemiyorlar. Biz bu süreçte işçilerin susmayacağına inanıyoruz.
UİD-DER: MESS görüşmelerine işçi temsilcileri de katılıyor mu?
Y.B: Hayır katılmıyorlar.
UİD-DER: Neden katılmıyorlar?
Y.B: MESS bunu kabul etmiyor. Burada sınıfsal bir duruş sergilemek gerekiyor. Sözleşmeye işçi temsilcileri alınmıyorsa bu sözleşme kesinlikle tıkanmalıdır. İşveren, işçi temsilcileriyle birlikte görüşmek istemiyorsa seni reddetmiş demektir. Dolayısıyla sen de sendika olarak toplu sözleşmeden çekilmelisin. Ama bunu yapabilmek için tabanının da güçlü olması gerekir.
UİD-DER: BMİS, MESS’in dayatmalarına dur demek için ne gibi hazırlıklar yaptı?
Y.B: Bizim şubemizin ne gibi hazırlıklar yaptığından kısaca bahsedeyim. Bu dönem özellikle metal işçilerinin bu toplu iş sözleşmesine çok daha güçlü ve ciddi bir şekilde hazırlanması gerektiğini bölgemiz olarak bir yazıyla genel merkezimize bildirmiştik. Katıldığımız tüm toplantılarda da dile getirdik. Dün söylediklerimizin altyapısını oluşturmaya başladık. Bölgemizde bulunan ve örgütlü olduğumuz fabrikalarda komitelerimizi oluşturduk. Oluşturduğumuz işyeri komitelerimizin, işverenin gözünün önünde olması için komitede bulunan işçi sayısını oldukça fazla tuttuk. Bu işyeri komitelerinin, yarın grev ve direniş komitelerine dönüşmesi için gerekli eğitim çalışmalarını yapmak için seferberlik başlattık.
UİD-DER: BMİS, işçileri toplu sözleşme sürecine katmak ve işçilerin inisiyatif almasını sağlamak için neler yapıyor?
Y.B: Bu dönemde fabrikalarda ve bölgelerde toplantılar yapıyoruz. İşçileri bir bölgede toplamak ve basın açıklaması yapmak yerine, tüm sendika temsilcilerinin işyeri işyeri gezmeleri ve işçileri sürece katmaları için onları motive etmeleri daha etkili olacaktır. Sendika olarak böyle bir karar aldık ve bunu uyguluyoruz.
UİD-DER: Sendika şubelerinin talepleri ve görüşleri merkezi kararlarda etkili oluyor mu?
Y.B: Tabii ki; son dönemde birkaç somut örneğiyle bunu da görmekteyiz.
UİD-DER: BMİS Mart ayında Ören’de yaptığı toplantının sonuç bildirisinde MESS ve Türk Metal çetesinin işbirliğine dikkat çekiyor. Türk Metal üyesi işçileri uyarmak ve kazanmak için somut bir çalışma var mı?
Y.B: Bu konuda önce genel bir basın açıklamasıyla kamuoyunu bilgilendirmek ve sendikaların tabanına doğru bir çağrı yapmak gerektiğini ifade ettik. Örgütümüz de bunu kabul etti. BMİS, işkolundaki tüm metal işçileriyle ortak bir çalışma yapmak için bir bildiriyle çağrıda bulunacak. Ve bunun dışında somut olarak rutin çalışmalar devam ediyor.
UİD-DER: Toplu sözleşme görüşmeleri tıkanırsa nasıl bir mücadele hattı izlenecek?
Y.B: MESS bu dayatmaları kabul ettirmeye çalışacak. Bunun karşısına sadece grevle çıkabiliriz. Yoksa diğer pasif eylemlilikler (bildiri okuma, sakal bırakma, yemek boykotları, sabah yürüyüşleri vb.) sonuç vermeyecektir. BMİS’in bu konuda yapabileceği tek şey, grev kararı alarak bu kararları uygulamaya sokmasıdır. Başka bir seçeneği yoktur.
UİD-DER: Teşekkürler.
Autoliv’de İşçi Kıyımı
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...