Buradasınız
Bosal İşçisi Patronun Oyununu Bozuyor
Gebze’den bir metal işçisi
Gebze Pelitli köyünde kurulu bulunan ve egzoz üreten Bosal mimaysan, işçilerin kararlı mücadeleleri sonucunda sendikalaşma sürecini tamamlamış ve bu süreçten dolayı işçilerin birbirine kenetlendiği bir fabrika. 2 senedir DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu fabrikada, patronun Türk Metal-İş sendikasını yetkili kılma girişimleri yüzünden oldukça hareketli günler yaşanıyor. Çünkü Türk Metal taşeronlaştırmaya ve esnek çalışmaya izin veren tam bir patron uşağı sendika.
Önce fabrika içinde çeşitli söylentiler yayıldı, “verdiğin aidatlar PKK’ye gidiyor, bu sendika bölücülerin, öbür sendika gelirse maaşlar daha yüksek olacak” gibi yalanlarla işçilerin kafaları karıştırıldı. Neticede türlü oyunlarla patron sendikası Türk Metal’e üye olmalar gerçekleşti. Müdür dâhil kendini memur olarak niteleyen tüm işçiler, patron sendikası Türk Metal’e geçti. Sonrasında hatır gönülle ve akrabalık, komşuluk ilişkilerinin de yardımıyla işçiler arasında da Türk Metal’e üyelikler devam etti. Bu durum sonucunda Türk Metal üye çoğunluğunu ele geçirmeye başladı ve Birleşik Metal-İş yetkiyi kaybetme noktasına geldi. Ardından, “bu sendikada kalanlar işten çıkartılacak” söylentileri yayıldı.
Bu olaylar 2 Nisan gününe kadar devam etti. 2 Nisan günü saat 15 civarında, Türk Metalli oldukları söylenen üç otobüs insan fabrikaya geldi. Amaçları önceleri pek anlaşılamadı, vardiya değişim süresine kadar beklendi. Otobüslerin geldiği haberi tüm fabrikaya yayılmıştı. Sirenle birlikte çalışması bitmiş olan 8-16 vardiyası işçileri, üzerlerini değiştirmek yerine, Birleşik Metal bayraklarını da alarak, işbaşı yapacak olan 16-24 vardiyası ile birlikte bahçeye çıktılar. İşçiler kortejler oluşturarak, “inadına DİSK, inadına sendika” sloganları ile giriş kapısına yöneldiler. Gelen otobüslerde bulunanların el kol hareketleri yapmasıyla gerginlik arttı ve arbede çıktı. Gelenler otobüslere binip kaçmaya çalıştılar. Jandarmanın gelmesi ile işçiler fabrikaya sokuldu ve saat 17’ye kadar işbaşı yapılmadan beklendi.
Ertesi gün yani 3 Nisan Perşembe günü, fabrika önünde jandarma bekliyordu, fakat iş her zamanki gibi başladı. Sonrasında fabrika temsilcisi ve beraberindeki 5 işçi, önceki günkü olaylarla ilgili ifade vermek üzere jandarma karakoluna gittiler. Saat 15 gibi bu işçiler ve temsilci fabrikaya döndü ama içeriye alınmadılar. 6 işçinin de işten çıkartıldığı söylendi, gerekçe ise dünkü arbede olarak gösterildi. Bunun üzerine, 16-24 vardiyasına gelecek işçilerin tepkisinden korkan patron, iş yok gerekçesi ile servisleri göndermedi. 8-16 vardiyası paydos ile birlikte, jandarma zoruyla yemekhaneye toplandı. Yine de işçiler, idari personelin çıkış saati olan 17:30’da bir yolunu bulup bahçeye çıktılar. İşçiler “inadına DİSK, inadına sendika” sloganları atmaya başladılar. Bu arada dışarıdan 100-150 kişilik bir gurup da işçilere destek veriyordu.
Korkudan ne yapacaklarını bilemeyen düzenbazlar güruhu, can güvenliğimiz yok diyerek, servisleri bahçeye sokturdular. Öfkeli işçilere müdahale eden jandarma, işçileri zorla tekrar yemekhaneye soktu ve servisler jandarma konvoyu ile birlikte fabrikadan ayrılabildi. İşçiler ise ancak saat 19:30 civarı fabrikadan ayrılabildiler.
Akşam evlerine giden işçilere yine tehditler yağmaya başlamıştı. İşçiler kaba kuvvetle Türk Metal’e üye yapılmaya çalışılıyordu. 4 Nisan Cuma günü, jandarma eşliğinde işbaşı yapıldı. Fakat işten çıkarılan 6 işçi ve onlara destek veren kalabalık dışarıdaydı. İçeride iş yavaşlatma eylemi devam etti. Saatler ilerledikçe dışarısı destek için gelenlerle doldu. Coster ve Farplas fabrikalarından sendika yüzünden işten çıkartılan sınıf kardeşlerimiz de oradaydı. Birçok sendika temsilcisi ve milletvekili Ufuk Uras da oradaydı, saat 13:30 gibi basın açıklaması yapılacaktı. O gün 8:30 gibi, fabrikaya işçilikle alakası olmayan insanları işçi diye soktular. Bunlar Türk Metal-İş sendikasının adamlarıydılar. İşçilere laf atıp sataşmalarda bulunuyorlardı. Tahriklere dayanamayan işçiler, hep birlikte bu adamların üzerine yürüdü, linçten kıl payı kurtuldular ve fabrikadan kaçtılar.
Ardından işçilerin birliğinden, mücadelesinden etkilenip tekrar Birleşik Metal-İş’e geçişler başladı. İçeride sloganların ardı arkası kesilmiyordu. Türk Metal-İş kan kaybediyordu, formenler ve idari personel korkudan fabrikada jandarma ile dolaşıyorlardı. Saat 16:30 gibi işçiler dışındaki tüm personeli toplantıya çağırdılar. Toplantıda herkesin patron sendikasına geçmesi için baskı yapıldı, fakat işçilerin militan duruşlarını görenler, Türk Metal’e geçmeyeceklerini söyleyerek toplantıyı terk ettiler. Akşam tekrar evler gezilmeye ve işçiler tehdit edilmeye başlanmıştı, fakat birlik içersindeki işçiler boyun eğmediler. Birleşik Metal-İş sendikasındaki arkadaşlar devriye gezerek, onları takip ederek bu baskıların önüne geçtiler. Patron ve onun yalakaları hangi yolu denediyseler olmadı.
Patronun oyunlarının ve sarı sendikanın entrikalarının her şeye rağmen devam edeceği açıktır. Yetki süreci 5 Nisan Cumartesi günü sona eriyordu, fakat öyle gözüküyor ki kazanan birleşik Metal-İş, kazanan sınıf bilinçli işçiler oldu. Gün içinde Birleşik Metal’e geçişler devam etti. Sırada fabrika önünde direnişe geçen 6 arkadaşın işe geri alınması mücadelesi var.
Birleşen İşçiler Yenilmezler!
1 Mayıs’ta da Alanlarda Haykıralım!
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal İşçileri Sefalet Ücretine ve Sendikal Baskılara Karşı Mücadele Ediyor
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
Son Eklenenler
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...