Buradasınız
Bu Virüsün Aşısını Biliyoruz
Ankara’dan bir metal işçisi

Her yerde olduğu gibi bizim fabrikada da gündem koronavirüs. İlk haftalarda göstermelik bazı tedbirler alındı. Bir A4 kâğıdına yapılması ve yapılmaması gerekenler yazıldı. Tabi tek düşünceleri “işçinin sağlığı” olan patronlarımız bunlarla yetinmedi. “Sosyal mesafe” uygulayarak bizi birbirimizden uzaklaştırdılar. Yaptığımız iş icabı bir araya gelmek zorunda kaldığımız için sosyal mesafe iş dışındaki zamanlar için geçerli oluyordu. Herhalde bu virüs çalışma zamanındaki temaslarımızda bulaşmıyor diye düşündük biz de! Ama patronlarımız bunlarla da yetinmedi. Sağlıklarını çok düşündükleri için olsa gerek, 50 yaş üstü ve belli başlı rahatsızlığı olan arkadaşları zorla yıllık izne çıkarttılar. Bizi düşünselerdi ücretli izin verirlerdi.
Geçenlerde Cumhurbaşkanı özel sektörde esnek çalışmaya geçiyoruz diye bir açıklama yaptı. Bunu duyar duymaz bizim patronlarda ampul iyice yandı. Öncelikle fabrikada 7 kişinin bir hafta ücretsiz izne gideceği söylendi. Fabrikada örgütlülüğümüz yetersiz olduğu için bu saldırıya yeterince ses çıkartamadık. Bu sessizliğimizden cesaret alan patronlarımız boş durmadı. Aradan 3 saat geçtikten sonra muhasebeci bizi tek tek yanına çağırdı. Bir ay ücretsiz izne çıkartıldığımızı söyledi. Ya bunu kabul edersiniz ya da çıkışınız yapılacak dedi. Bunun kabul edilemez olduğunu, bizim için bir felaket olacağını söylesek de nafile. Patronun bu saldırısına karşı da yeterince ses çıkartamadık. Biz sessiz kaldıkça onların saldırısının dozu git gide arttı. Örgütsüzlüğümüzün bedelini çok ağır ödüyoruz. İlk saldırıyı önleyebilseydik bu kadar pişkince hareket edemeyeceklerdi.
Aramızda üç çocuğu olan, evi kira olanlar var. Hiç birimizin gözünün yaşına bile bakmadılar. Bizi bir ay boyunca beş parasız gönderdiler evlerimize. Derler ya kör ister bir göz Allah verdi iki göz. Koronavirüs, Allahın bir lütfu gibi oldu patronlara. Normal zamanda yapamayacaklarını bugün bir çırpıda yapar oldular. Çevremizdeki birçok fabrikada ya ücretsiz izinler ya da çıkışlar aldı başını gidiyor. Haftalardır yaratılan korku ortamında insanlar hipnoz edilmiş gibi. Her şeyi kabul edecek hale gelmişler.
Üstelik bizim fabrikada siparişler azalmış ve işler düşmüş de değil. Aksine Çin’den alımlar düştüğü için işler çok daha arttı. Yani koronavirüs bahanesiyle çok daha fazla işi çok daha az işçiye yaptırıp kârlarını arttırdıkça arttıracaklar.
Evet bugün bir salgın var ortada. Hem de koronavirüsünden daha tehlikeli bir salgın. Yayılma hızı da dünyada koronadan daha fazla. Girdiği her ülkede milyonlarca işçiyi işsiz bırakan, milyonlarca insanı yoksullukla ve açlıkla baş başa bırakan bir salgın var: İşsizlik, yoksulluk salgını. İşsiz kalanların sayısı korona bulaşanların sayısından kat be kat fazla. Sadece ABD ve Çin’de 15 milyondan fazla işçi işsiz kaldı. Bu felaketin nedeni gözle görülemeyecek kadar küçük olan virüsler değildir. Kapitalist kâr düzenidir. Kapitalist sistem içine girdiği tarihsel krize “koronavirüs krizi” dedirtmeye çalışıyor. Bütün bunların asıl nedeni koronavirüs değil kapitalizm virüsüdür. Ve kapitalizm virüsünün aşısı da çoktan bulundu. Tarihimizde bunu çok iyi görebiliriz. Kapitalist sistemi değiştirecek olan tek aşı örgütlü işçi sınıfının gücüdür.
Korku Salgını!
Sağlığa Beş Kuruş Bile Yok!
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...