Buradasınız
Çanlar Kıdem Tazminatı Hakkı İçin Çalıyor
Gebze’den bir metal işçisi

Patronların, bakanların ve onların medya organlarının ısıtıp ısıtıp servis ettikleri kıdem tazminatı fonu tasarısı ve bu yönlü haberleri tüm işçileri yakından ilgilendiriyor. Benimde aklıma her işçi gibi hemen şu iki soru geliyor. Neden şimdi? Neden kıdem tazminatı? Seçim dönemlerinde, referandumlarda hayatımızı kolaylaştıracaklarının ve refaha ulaştırılacaklarının teminatını veren efendiler, referandum bitince ilk işleri işçilerin haklarına daha fütursuz saldırmak oldu. Düşük ücretlerle, fazla mesailerle, vergilerle, canımızı okudukları yetmiyor, bir de kıdemimize fon gömleği giydirerek elimizden almak istiyorlar. Karun gibi zengin olmalarına rağmen toprak doldurası gözleri doymuyor, kör olası nefislerine hiçbir şey yetmiyor.
Bu günün dünyasında 8 süper zenginin kişisel serveti 3,5 milyar insanın kişisel servetiyle ancak eşitlenmiş. Bunların zenginlikleri çalışkanlıklarından gelmiyor, sömürü sistemini ellerinde tutmalarından geliyor. Dünyada aynı anda işçi sınıfına ve haklarına saldırılar gündemde. Biz işçilerde böyle bir cenderenin içindeyiz. Bugün hükümetin kıdem tazminatına göz dikmesi krizlerin faturasını işçilerin sırtına yüklemek istemesindendir. Güvencesiz, esnek ve kanunsuz çalışma zeminlerini hazırlamaları da hep bundandır. Para babalarına dizginsiz sömürü olanakları açmak istemelerindendir. Gelin hep beraber birkaç madde ile kıdem tazminatı hakkının gasp edilmesinin nelere yol açacağını sıralayalım;
- Kıdem tazminatı fona devredildiğinde patronların işçileri işten çıkarmalarının önünde hiçbir engel kalmayacak.
- İşçiler işten çıkartıldıklarında neredeyse hiçbir güvenceleri kalmayacak.
- Sendikalaşan veya çalışma koşullarının düzeltilmesi için örgütlenen işçileri patronlar korkusuzca işten çıkaracak.
- Çok sık iş değiştirmek zorunda bırakılan işçiler daha sık iş kazalarına meslek hastalıklarına yakalanacak.
- Kıdem tazminatı fonundan yararlanmaya çalışan işçiler ev araba kredilerine hayatlarını ipotek ettirecek.
- Patronlar fondaki paraları teşvik olarak kullanacak, kârlarına kâr katacaklar.
Bizler top yekûn bu saldırılara cevap vermedikçe, birleşip, örgütlenip güçlü bir dur demedikçe durmayacaklar. Bizler yarınsızlaştırılanlar, geleceksizleştirilenler olarak, aynı zamanda yarını kuracak ve geleceği inşa edecek olanlarız. Tüm zenginlikleri emeğimizi sömürmekten gelenler, bizlere ücretli köleliği mecbur bırakanlara karşı tek gücümüz birlikteliğimiz. Bunun bilincinde bir araya gelip bu tür hak gasplarına hep beraber savuşturalım.
Elleri Var Özgürlüğün
Stresi de Çarkı da Yaratan Kapitalizmdir
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Rosa’nın yaşamına ve yüreğine 7 yıl süren bir yolculuk yapan Jülide Kural, yazdığı ve oynadığı “Ben Rosa Luxemburg” adlı tiyatro oyunuyla onu kadınlarla, gençlerle, işçilerle, öğrencilerle buluşturuyor. Bu oyunla, onu tanıyan ve mücadelesini...
- “Yoksulluk, bir annenin başını yastığa koyduğunda gündüz çocuğuna istediğini alamadığını düşünüp üzülmesidir.” Bu sözler iki çocuğu olan ve üçüncü çocuklarını bekleyen bir anneye ait. Bugün pek çok anne de yaşadığımız yoksulluğu çocuklarına...
- Kocaeli Başiskele’de bulunan Kartonsan fabrikasında işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine 22 Aralıkta greve çıktı. Selüloz-İş üyesi işçiler, ücretlerine gerçek enflasyon oranında zam yapılmasını, çalışma koşullarının...
- 29 Ocakta İran’ın Batı Azerbaycan eyaletine bağlı Hoy kentinde 5,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kışın en soğuk günlerinde, gece 21.44’te meydana gelen depremde en az 3 kişi öldü, 122 kişi yaralandı, çok sayıda ev hasar gördü. Hoy halkı...
- Toplumda çoğunluğun doğru kabul ettiği fikirleri sorgulamak, yanlışları görmek, bunları dile getirmek kolay değildir. Kolay olan herkesin söylediğini söylemek, herkesin yaptığını yapmaktır; çünkü bu çaba sarf etmeyi gerektirmez ve “zararsızdır.”...
- 31 Ocak 2008’de İstanbul Davutpaşa’da kaçak bir maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 20’si işçi 21 kişi ölmüş 100’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliamın 15. yıl dönümünün Anayasa Mahkemesi kararıyla tekrar görülen davanın 2. duruşmasının...
- Bizler İşçi Dayanışması gazetesi okuru bir grup petrokimya işçisiyiz. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldik ve “Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı” kampanyamızın bildirisini okuduk. Hayat pahalılığı, sosyal hayattan kopma ve baskılar...
- Sendikaların araştırmalar sonucunda açıkladıkları rakamlara göre yoksulluk sınırı 27 bin liranın üzerine çıktı. Türkiye’de bu miktarın üzerinde bir ücrete çalışan işçi sayısı neredeyse parmakla sayılacak kadar azdır. Yani Türkiye’de işçiler...
- Binlerce demiryolu işçisi, 300 bin öğretmen, 70 bin üniversite çalışanı, 100 bin kamu işçisi, 2 bin otobüs şoförü… Bugün İngiltere’de farklı sektörlerden 500 bin işçi grevde. İşçiler mücadelelerini birleştirdiler, grevlerini ortaklaştırdılar ve hep...
- Fransa işçi sınıfı 10 gün arayla 2. kez genel greve gitti. Macron hükümetinin emeklilik yaşını yükseltmek istemesine karşı 31 Ocakta 2,8 milyon işçi bir kez daha meydanları doldurdu. Ülkedeki 8 sendikanın çağrısıyla; Paris, Nice, Toulouse, Lille,...
- İstanbul Esenyurt’ta bulunan LCW’nin deposunda çalışan ve Kod-46 ile işten atılan 14 işçinin 10 Ocakta başlayan mücadelesi kazanımla sonuçlandı. British American Tobacco işçileri greve çıkma kararı aldı. 2022’nin Ağustos ayından bu yana sendikal...
- 2022 sonlarına doğru fırınlarda ekmeğin fiyatı 5 liraydı. İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kent Ekmek fiyatı ise 3 liraydı. Kent Ekmek fiyatı artık 4 liraya çıkartılmış oldu. Yani ekmeğe yüzde 33 zam bindirilmiş oldu. Ekonomik kriz yukarıya doğru...
- Türkiye’de hızla yükselen enflasyon karşısında emekçilerin alım gücü iyice eridi. TÜİK’in resmi enflasyonu ile gerçek enflasyon arasında uçurum olduğu için ve ücret artışları resmi enflasyon veri alınarak yapıldığı için, yapılan zamlar reel...