Buradasınız
Çok Tanıdık Meseleler: Aynısı Bizim Fabrikada da Var!
Sarıgazi’den bir işçi

Düşünün ki köle gibi çalıştığınız halde aldığınız ücret asgari ücreti geçmiyor. Diyelim ki asgari ücretin üzerinde bir ücret alıyorsunuz ama bordroya yansıyan asgari ücret oluyor. Düşünün ki 1 ay boyunca gece gündüz fazla mesaiye kalıyorsunuz. Ama mesai parasını 1,5 ay gecikmeli olarak üstelik elden alıyorsunuz. Düşünün ki neredeyse 100 işçinin çalıştığı bir fabrikada sadece iki tuvalet var. Her gün temizlenmeyen bu tuvaletlerin ne halde olduğunu tahmin etmek hiç zor değil.
Düşünün ki akşam için bir planınız var. Ama mesai bitimine yarım saat kala müdür gelip “akşam mesaiye kalacaksın” diyor. “İşim var, kalamam” dediğinizde ise “Kalmayacaksan yarın işe gelme” diyerek işten atmakla tehdit ediyor. Düşünün ki bir cam fabrikasında çalışıyorsunuz. Her gün elinizi kolunuzu camlar kesiyor. Güya kesikleri önlemek adına işinize hiç de uygun olmayan inşaat eldivenleri veriliyor. Bileklikler ise camın kollarınızı kesmesini engelleyemeyecek kadar dayanıksız. İş güvenliği uzmanları ise sorunları çözmek yerine patronun odasında çay içmeyi tercih ediyor!
Düşünün ki akşama kadar canınız çıkmış, yorgun argın işten çıktınız. Serviste oturup evinize gitmeyi hayal ederken tıka basa dolu bir serviste dolmuşta gider gibi evinize gidiyorsunuz. Düşünün ki patronunuz sıcacık odasında otururken siz elleriniz soğuktan donarak çalışmak zorunda kalıyorsunuz. Düşünün ki fabrikanızda bir soyunma odası bile yok ve siz dışarıdan gelen herkesin rahatlıkla görebileceği bir yerde üstünüzü değiştirmek zorundasınız. Üstelik size iş elbisesi verilmediği için evden getirdiğiniz giysilerinizle idare ediyorsunuz. Düşünün ki sadece kredi başvurusunda bulunduğunuzda maaş bordrosu alabiliyorsunuz. O da yine gerçek ücretinizden değil asgari ücretten gösterilerek veriliyor.
Saydığımız sorunlar çok mu tanıdık geldi? Sizin çalıştığınız fabrikadan mı bahsediyoruz yoksa? Evet dostlar, size çok tanıdık gelen bu sorunları ben her gün yaşıyorum. Ben cam fabrikasında çalışan bir işçiyim. Ama biliyorum ki farklı sektörlerde çalışsak da biz işçiler birbirine çok benzer sorunlarla boğuşuyoruz. Boğuşuyoruz çünkü örgütlü değiliz. Mesela benim çalıştığım fabrikada işçilerin birbirine güveni yok. Bu güvensizlik yüzünden Alevi-Sünni, Türk-Kürt diye bölünüyoruz hemen. İşyerinde yaratılan rekabet yüzünden birbirimizi kıskanıyor hatta kötülüyoruz. Bütün bunlar bir araya gelmemizi engelliyor.
Peki, hem fabrikalarda hem de birbirimizle yaşadığımız bu sorunları nasıl çözeceğiz? Düşünün ki birbirine güven duyan, yapay ayrımları ortadan kaldırmış, patronların rekabet tuzağına düşmeyen, dayanışmayı ilke edinmiş işçilerin çalıştığı bir fabrikadasınız! Böyle bir fabrikada bu bahsettiğimiz sorunların emin olun ki hiçbiri yaşanmaz. Her şeyden önce birbirimize güvenmemiz lazım. Aramızdaki ayrımları kaldırmamız lazım. O yüzden daha fazla yan yana gelmeli, ortak sorunlarımıza ortak çözümler üretmeli ve örgütlenmeliyiz.
Ayşe Çabuk Kalk, İşe Geç Kaldın!
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Dede Korkut hikâyelerinin birinde Uruzlu bir çobanla, bir Peri birbirlerini severler. Ancak bu beraberlik lanetlenmiştir. Peri bir gün çobanı çağırır ve şöyle der: “Bende bir emanetin var ama bu emanet halkının başına bela olacak, bilesin.”
- İngiltere’nin başkenti Londra’da yaklaşık 300 bin kişi, Filistin halkı için bir kez daha meydanlara çıktı. Soykırımın 700. gününde yüzbinler, Gazze’deki zulmü protesto etti ve savaş suçlularından hesap sordu. İngiltere hükümeti, İsrail’in savaş...
- Endonezya’da emekçiler, giderek derinleşen yoksulluk, işsizlik ve gelir adaletsizliğine karşı ülke genelinde kitlesel protestolar düzenliyorlar. Geçtiğimiz aylarda Silahlı Kuvvetler Yasasının parlamentodan geçmesi üzerine toplumdaki tepki kitlesel...
- Genç kadın işçi kardeşimize üç sene önce ilk karşılaştığımızdaki kısa sohbetimizde kendi sözlerini hatırlattım. “Seyrelen orman sele karşı duramaz” demişti. “Evet, ya abi onu bile unutmamışsınız” dedi. “O ifadelerle ne anlatmak istemiştin?” diye...
- 2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte, öğrencilerin okul ve kırtasiye masraflarının artması Türkiye’nin birçok ilinde tepkiyle karşılandı. 5 Eylül’de İstanbul’dan Ankara’ya, Edirne’den İzmir’e birçok kentte Eğitim Sen öncülüğünde “...
- Kayyum yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi tarafından işten atılan 223 işçinin işlerine geri dönme, İzmir Karşıyaka Belediyesi işçilerinin ücretleri için mücadelesi devam ediyor.
- Sonbahar geldi. Ama hâlâ yıllık izne veya tatile çıkmayan arkadaşlarımız, komşularımız ve yakınlarımız var. “Tatile gideyim, şöyle bir kafamı dinleyip koca bir yılın yorgunluğunu atayım” diyebilen insan sayısı her geçen gün azalıyor. Asgari...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in araştırma birimi DİSK-AR tarafından hazırlanan “Enflasyon ve Artan Vergi Yükü” Raporu, 2025 yılının ilk 8 aylık döneminde işçilerin yaşadığı ücret kayıplarını gözler önüne serdi. Raporun sonuçları, 5...
- Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. “İktidardakilerin dertleri ya da amaçları nedir, neyi hedefliyorlar” gibi sorular sormamız bile tuhaf oluyor. Güya bizi düşündüğünü, bizim için çalıştığını ileri süren iktidar sorunları büyütüyor, içinden...
- ABD’de geleneksel olarak her yıl Eylül’ün ilk Pazartesi günü kutlanan Emek Günü’nde, bu yıl da ülke genelinde yüz binlerce emekçinin katıldığı kitlesel eylemler düzenlendi. New York, Boston, Şikago başta olmak üzere birçok şehirde sokaklara çıkan...
- Afganistan’da on binlerce emekçi, 31 Ağustos gecesi derin bir acıya uyandı. Ülkenin doğusunda yer alan Kunar eyaletinde meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, kısa sürede büyük bir yıkıma yol açtı. İlk belirlemelere göre en az 2200 kişi yaşamını...
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.