Buradasınız
Dershanede Öğretmen Olmak!
Ankara’dan bir dershane öğretmeni
Dershanede öğretmen olmak nedir? Bundan bahsetmek isterim sizlere.
Mezun olmanızı takip eden ilk yıl işe alınmazsın, çünkü deneyimin yoktur. Dershaneleri dolaşırsın tek tek, çoğundan geri çevrilirsin. Sonunda bir dershanede iş bulursun ve çalışmaya başlarsın. Ama şartlarını kabul edersen. Peki, nedir bu şartlar? Bir yıl boyunca stajyer öğretmen olarak çalışacaksın ve 150 TL maaş alacaksın, yani asgari ücretin beşte biri kadar bir maaşla zorunlu olarak bir yıl köle gibi çalışacaksın. Mesai saati diye bir şey yoktur, herkesten önce gelir, herkesten sonra çıkarsın. Ne Cumartesin vardır ne Pazarın. Haftanın altı günü makine gibi çalışırsın. İzin günün Pazartesidir ama onda da sınav gözetmenliği yaparsın, böylece haftanın yedi günü esnek mesai şartları ile bir yıl çalışırsın. Ha, diyelim ki yoruldun, işi yarıda bıraktın, işte o zaman stajyerliğin yanar ve seneye tekrar stajyer öğretmen olarak işe başlarsın. Ve iki kere stajyer öğretmenlik hakkını yakarsan bir daha stajyer olarak bile iş bulmak imkânsızlaşır. İşyerinde adam yerine konmazsın. Patron sana dershanede öğretmenliğin yanında bütün işleri yaptırır (bahçe sulama, broşür dağıtma, yük taşıma, sekreterlik vs.). Bir yılı tamamlarsın, stajyer değil uzman öğreticisindir artık. Peki, neye yarar bu? Hiç…
Patronlar senin gibi stajyerleri hiçe sayar, deneyim arayan adamlar “ne kadar ucuza kapatabiliriz bu işi” diyerek maaş pazarlığına başlarlar. Önce senin bir güzel moralini bozarlar, “yetersizsin, öğrencilerden-velilerden senin hakkında şikâyet var” ve “yine de biz seninle çalışmak istiyoruz” derler. 400 TL maaş, yol parası yok, yemek parası yok, 10 ay sigortanı yapar, 9 ay maaşını verirler, Eylülde sigortan başlar, Ekimde ilk maaşını alırsın, yani tam 50 gün sonra. Haziranın 15’inde istifa ettirilirsin, yaz aylarında maaş yoktur. Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında cebinde beş kuruş para olmaz. Haftada 40 saat ders, 20 saat etüt sana verilir sürekli, sesini çıkarmazsın çünkü seni destekleyen kimse yoktur. Sesini biraz yükseltsen, hakkını arasan öğretmen olduğuna bakılmaksızın işten atılırsın. Devamlı işten atılmakla tehdit edilirsin, “sokakta bir sürü öğretmen var, sen olmazsan başkası olur” diyerek tehditleri sürer.
Peki, dershaneleri denetleyen bir kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü var mıdır? Hayır! Dershane patronlarının her yerde adamı vardır, denetlenecekleri zaman bir haber gelir ve bütün usulsüzlükler kılıfına uydurulur. Gelen müfettişler öğretmenlerin yüzünü bile görmeden geri dönüp giderler. Ardından dershaneye her şey “düzgün ve pürüzsüz” olduğu için “Teşekkür Belgesi” gönderilir. Emeklilik bir hayaldir, çünkü yıllar geçip maaşınız artıkça fazla para vermek istemeyen patronlar “siz daha iyi kurumlara layıksınız” diyerek işinize son verirler. Maaşınız hiçbir zaman zamanında ve tam yatmaz, hep eksik ve gününden en az 15 gün sonra taksitle alırsınız. Değirmen nasıl buğdayı ezer, limon nasıl sıkılırsa dershane öğretmenleri de öyle ezilir ve sıkılır. İş bitince de bir kenara atılır. Geriye kalansa umutsuzluk ve nemli gözlerdir.
Her şeyin farklı olduğu, insanların insan gibi yaşadığı bir düzen içinde yaşamak istiyorum. Bunun nasıl yapılacağını öğrenmek istiyorum.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- Japonya’da çeşitli sendikalar, 2-3 Kasımda yaptıkları eylemlerle derinleşen kapitalist sömürüye ve emperyalist savaşa karşı mücadele çağrısında bulundular. İnşaat ve Taşımacılık İşçileri Dayanışma Sendikası Kansai Bölgesi Şubesi (Kan-Nama), Metal ve...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...