Buradasınız
Dün de, Bugün de Emekçi Kadınlar Mücadelede Önde!
Gebze’den bir grup emekçi kadın

15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 50. yılı ve mücadele örgütümüz UİD-DER’in 14. yılında sitemizdeki yayın akışı hepimizin yüreğindeki umudu büyüttü, mücadele azmimizi perçinledi. Bir kez daha gördük ki, UİD-DER sınıfımızın mücadele deneyimlerinin tarihin tozlu sayfalarında solmasına, unutulup gitmesine izin vermez. Büyük bir titizlikle tarihin derinliklerinden çekip çıkarılan deneyimler gösteriyor ki, emekçi kadınlar dün de bugün de mücadelede öndeler. Bizlere bu güveni ve coşkuyu aşılayan, yüreğimizi aydınlatan UİD-DER’e teşekkür ediyoruz. Dört gün boyunca yayınlanan fotoğrafları, videoları, şiirleri ve tanıklıkları paylaştığımız emekçi kadınların duygularını da sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Esra: Dört gün boyunca süren 15-16 Haziran yayın akışı için o kadar büyük emek harcanmış ki, emeği geçen bütün arkadaşlarımızın ellerine sağlık. Gerçekten birini diğerinden ayıramayacak kadar her bir paylaşımı kıymetli buluyorum. Sunuşundan son teşekkürüne, 1960’dan başlayıp 15-16 Haziran’ı yaratan geleneğe ve bugüne uzanan, uyanıştan başkaldırıya sürecini anlatan hazine değerinde bir birikimimiz oldu. Yüzümüzde onurlu bir tebessümle gözlerimizi doldurdu, ağlattı, öfkemizi biledi, onurlandırdı. Bugüne kadar bildiğimiz iki günü bambaşka canlandırdı zihnimizde. Seslendirmelerle, videolarla, şarkılarla o günü yaşar gibi, elli yıl öncesinin içindeymiş gibi hissettirdi. En çok gözlerimi dolduran, her dönüp bakışımda 12 Eylül darbesinin zulmünü hatırlatan Sebahat Türkler’in Kemal’ine bakışları oldu. Sanki gözlerinden koca bir tarih akıp gider gibi bakıyordu. Şarkılardaki görüntülerde, o insan selinin korkusuz yürüyüşleri, barikatları yarıp geçişleri, beyaz önlüğüyle kadın işçilerin barikatları yarıp yoluna devam edişleri, sınıfımızın örgütlü olduğunda neler yapabildiğini gösteriyordu. Tanıklıklarda üniversite öğrencisinin “tırnak çeliğe batar mı, batar” diye anlatması tüylerimi diken diken etti. Tarihsel iyimserlik boşuna değil, umut kaynağı geçmişimizden geliyor. Kemal Türkler’in arama yapılırken takındığı tavır canlanıyor gözümde. “Ne arayacaksınız?” diye sorması. Sonra rütbeli bir askerin bir fabrikadaki temsilciye söylediği “eğer çalışmazsanız mitralyözle tararız” deyişi. Bir tarafta kendinden, yaptığından emin bir tavır diğer tarafta korkudan topa, tüfeğe sarılanlar. Devasa bir birikim bu, tekrar herkesin ellerine sağlık. Hissettirdikleri yazdıklarımın kat kat fazlası.
Merve: “Yıl 1970, işçi ayaklanıyor” şarkısını dinliyorum. 4 yaşında oğlum diyor ki; “anne ne güzel şarkı bu”, kendince mırıldanıyor. Hele şarkıda “Gebze’den yola çıkıp” diye başlayan yer, bitirdi beni. “Geliyoruz zincirleri kıra kıra hey!” diyen kadınlar çok güzeldi. Derneğin açılış videosundaki kalabalık, coşku ne güzel. Açılıştaki tiyatro mükemmelmiş. İnsan duygudan duyguya giriyor. Ben böyle etkileniyorsam, sizi düşünemiyorum. Çok emek var, çok. Nice 14. yıllarınız olsun. Çok emek verdiniz, veriyorsunuz da.
İpek:Kızımla beraber 15-16 Haziran videolarını izliyoruz. Siteden ayıramıyorum gözümü, yağmur gibi yağıyor maşallah. O kadar büyük bir emek var ki arkasında. Ancak bu kadar güzel anlatılabilir bir sınıfın geçmişi. Derneğin açılış videosunu izledim ve tüylerim diken diken oldu. O günlerden bugünlere gelinirken nasıl sabırla ilerlenmiş. UİD-DER olmasa hayatımda, ne 15-16 Haziran’ı bilirdim ne de işçi sınıfına bu kadar güven duyardım. İnsan geçmişini bilmeyince ilk zorlukta pes ediyor. Ama sizin sayenizde bir kez daha kendine ve sınıfına güveniyor. Adeta o günleri yeniden yaşadık dört gün boyunca. Hele kadınlar, nasıl da cesurlar, öndeler. İnsan gurur duyuyor.
Necla:Şarkılar ve kadınların bu kadar önde olması beni çok etkiledi. O dönemin şartlarında, insanlar neleri göze alarak bizlere bugünkü hakları bırakmışlar. Bugün haklarımız elimizden alınıyor, bizler sadece bakıyoruz. O zaman işçi de işçi olduğunu biliyormuş bence. Sendika da işçiler için var olduğunu biliyormuş. Devlete bile karşı gelecek gücü işçiler bu birliklerinden almışlar. Eşimle birlikte izledik videoları, yazılara birlikte baktık. O günlere tanık olanların anlattıkları insanda bambaşka duygular uyandırıyor. Derneğinize teşekkür ediyorum. 14. yılı kutlu olsun. Bizlere de bunları öğrenme fırsatı verdiniz. Emeğinize sağlık.
Nazire:İşçi ordusu mu desem, işçi seli mi bilemedim. O kadar coşku ile izledim ve okudum ki. Her şeyin kötüye gittiği böyle günlerde insanın morale ihtiyacı oluyor. Sizin yaptığınız bu çalışma da böyle bir etki yarattı bende. İnsanlar Türkiye’de hiçbir şey olmamış, hep böyleymiş sanıyorlar. Oysa bize gerçek tarih öğretilmiyor ki. Emeğinize sağlık, o kadar çok bilgi ve birikimi bir araya getirmişsiniz ki, hiç bir yerde bulamayacağımız şeyler bunlar.
Rabia: Okudukça hayran kaldım. Bütün bunlar bizim memlekette mi olmuş, aman Allah’ım diye inanamadım. İstanbul işçilerin böyle büyük bir hareketine sahne olmuş. Bütün gün evde “Yıl 1970, işçi ayaklanıyor” marşını dinledik. Oğlum da bana eşlik etti. Öncesinde bilmiyordum. Ama derneğiniz sayesinde öğrendim. Artık bunu hafızamdan silmeye kimsenin gücü yetmez. İlk iş de oğluma öğrettim. Artık büyüdüğünde o da başka insanlara öğretecek inşallah.
Ayşe: Geçmişe yolculuk etmek gibi olmuş. O kadar çok ayrıntı ve güzellik var ki hangisinden bahsedeceğimi bilemiyorum. İnsanın geleceğe olan inancını sağlamlaştırıyor anlatılanlar. Yine yapılabilir, yeter ki deneyelim diyor insan. O yüzden emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum.
Zahide: Böyle muazzam zamanların yaşanmış olduğunu ilk kez öğreniyorum. 45 yaşındayım. Bir yandan bunun ezikliğini duyuyorum. Nurten bacıları bilmemek, onların yaptıklarını daha yeni öğrenmiş olmak utandırıyor beni. Bu kadınlar kavgada en önde gitmişler. Ne polisten ne askerden ne de ölümden korkmuşlar. İnsan gurur duyuyor bu işçi kadınlarla. Önceleri bilseydim ben de kızımın adını Nurten koyardım. Ama şimdi şunu biliyorum; örgütlü değilsen bir yaprağı bile yerinden kıpırdatamazsın. Ama örgütlüysen kasırgalar estirmeye yeter gücün. UİD-DER’in 14. yılını da kutluyorum. Bu yaşımda tanıştığım için şanslı sayıyorum kendimi.”
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- 15-16 Haziranı Yaratanlara ve Onun Ruhunu Yaşatanlara Selam!
- UİD-DER Saflarında Olmak
- Sendikası İçin Mücadele Edenler
- UİD-DER’le 15-16 Haziran’ı Biz de Yaşadık
- Dün de, Bugün de Emekçi Kadınlar Mücadelede Önde!
- Mücadele Ateşini Harlayan UİD-DER’e Selam Olsun!
- Dev Gövdesiyle Yürüyor Haziranda
- Metal İşçileri: “Tarihe Başka Bir Gözle Baktık”
- Bu Tarih, Bizim Tarihimiz
- Sınıf Tarihimizin Yolunda, UİD-DER ’in Rehberliğinde Yürüyoruz
- Geleceğe Köprü Olmaya Borçluyuz!
- Okurlarımızdan Yayın Akışımıza Yönelik Mesajlar
- Gururlandık, Onurlandık ve İçimiz Umutla Doldu
- Akın Akın Yürüyor İnsan Seli
- Mücadele Tohumlarını Yeşertenlere Selam Olsun!
- Tarihi Yazan ve Yaşatanlara Selam Olsun!
- Gücümüz Birliğimizden Gelir!
- Köklerimiz Derindedir
Son Eklenenler
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...