Buradasınız
“Dur Hele Gardaş, Biz Öldük mü?”
İzmir’den UİD-DER’li bir işçi
İşçiler, emekçiler olarak krizin etkilerini hayatımızın her alanında dibine kadar hissediyoruz. İşsizlik salgın gibi kol geziyor. Her yeni gün işsizler ordusuna yenileri ekleniyor. Aldığımız ücret aynı kalsa da, almak zorunda olduğumuz her şeyin fiyatı ikiye katlandı. Dolayısıyla aldığımız para pula döndü. Bu nedenle her kuruşun hesabını daha inceden yapar olduk. Ancak biz işçiler, yoksullar olarak her daim birbirimizle dayanışmaya ve paylaşmaya çok önem vermişizdir. Hani tam da bizi anlatan bu sözde olduğu gibi: “Paylaştığın senindir, biriktirdiğin değil.” İşte bu dayanışmanın bir örneğini geçenlerde pek de iyi bilmediğim Ankara’da yaşadım.
Ankara’da kışın geceler buz gibi soğuk olur. Minibüs bekliyorum. Yolun karşısındaki ağacın dallarında kalan sonbahar yapraklarını rüzgâr ve yağmur yerlere savuruyor. Ağacın dalında karşılıklı iki kumru kuşu var. Kumrular sanki gece nereye tüneyeceklerini konuşuyorlardı yağmurdan korunarak. Alacakaranlık gelmeden uçup gittiler. Duraktaki işten çıkıp evine gidecek insanların elleri ceplerinde, başları omuzların arasına çekilmişti. Yanımda duran kara kavruk işçiye gideceğim durağı sordum. Ayrıntılı anlattı. Aynı minibüse bindik. Minibüs tıka basa doluydu.
Nakit paramın olmadığını anlayınca inmek istedim minibüsten. İneceğim durağı sorduğum kişi omzumdan tuttu. “Dur hele gardaş biz öldük mü?” diyerek benim yol paramı da verdi. Başka insanlardan da “ben veririm, ben veririm” diyenler oldu. Teşekkür ettim. Çalıştığı yeri öğrenerek borcumu ödemek istediğimi söyledim. “Gardaş senin bana borcun yok. Bizim işimiz inşaat işi. Birinin parası olmadığına denk geldiğinde yol parasını ver. Aha ödeştik” dedi. Giyiminden, ellerinden işçi olduğu belli olan biriydi. Hiç tanımadığı biri için gösterdiği davranış çok kıymetliydi.
Sermaye düzeninin sahipleri her fırsatta “her koyun kendi bacağından asılır” benzeri sözlerle bencilliği, bireysel çıkarları işçilerin, emekçilerin beynine sokmaya çalışıyor. Ancak işçi ve emekçi milyonlar koyun değil insan olduğunu pekiyi gösterebiliyor. Ve bizler de sayısı milyonlar, milyarlar olan işçi sınıfının üyeleriyiz. Dayanışmayla güçleniriz. Örgütlenmeyle bilinçleniriz. Birlik olduğumuzda önümüzde hiçbir gücün duramayacağını deneyimlerimizden öğreniriz. Sermaye düzeninin sahipleri, işçi sınıfının örgütlü güce ulaşmasından ölümüne korkarlar. Örgütlü işçi sınıfı onların bu korkusunu başlarına getirecek.
YÜREKLERİN GEZİNTİSİ
Otomatik Cevaplar
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...