Buradasınız
Eğitim Sisteminin Rezaleti
İstanbul’dan liseli öğrenciler

Okulların açılmasına sayılı günler kala liseli öğrenciler olarak, eğitim sistemine ve sistemdeki yeni değişikliklere dikkat çekmek istedik. Örgütlü liseli gençler olarak, günümüz eğitim siteminin ne kadar kötü bir düzeyde olduğunu gerçek sebepleriyle biliyoruz, geleceğimizi nasıl etkilediğini de. Bu konudaki düşüncelerimizi sizlerle de paylaşmak istedik.
Eğitim sistemi neredeyse her sene aralıklı olarak değişime uğruyor. Peki, bu değişimlerin biz öğrencilere bir faydası oluyor mu? Bunu biraz düşünüp araştırdıktan sonra, böyle bir şeyin olmadığını rahatlıkla görebiliriz. Bunu genç işsizlerin yoğunluğuna, sınav sistemlerine ve üniversite sınav sonuçlarına bakarak anlayabiliriz. Yakın bir zaman önce bir mezun arkadaşımız, yazdığı mektupta bunu rakamlarla aktarmıştı. Söylendiği gibi 628 bin 796 öğrenci üniversite sınavında barajı geçemedi. Ve evet söylendiği gibi bu sorun öğrencilerin sorunu değildi. Sorun eğitim sisteminin kendisindeydi. AKP, iktidara gelmesiyle birlikte, eğitim sistemini de iyice bataklığa sürükledi. Doğruyu yanlışı tam da bu yaşlarda öğrenebileceğimizi iyi bilen iktidar, amacına uygun olarak yanlışları eğitim sistemine daha fazla sokarak, bunları doğruymuş gibi algılamamızı sağladı. Genç çağımızda hayatlarımıza bencillik ve rekabet giriyor, sosyalleşemez hale geliyoruz. Sorgulamayı unutuyor, ezberciliğe alıştırılıyoruz. Böylelikle iktidarın rezilliklerini göremez hale getiriliyoruz. Peki, bunlar olup biterken ne gibi sorunlar yaşıyoruz?
Gelecek endişesiyle çırpınıyoruz. Kötü yollara, çaresizliğe, yalnızlığa sürükleniyoruz. Ve hatta bazen intiharlara yöneliyoruz! Bunların hepsi hayatımızın baharında olup bitiyor. Oysa içimizde ne enerjiler ne tutkular saklı. İşte başımızdakiler bunları kendi sistemleriyle yok etmeye çalışıyorlar. Başlarımızı kaldırmamamızı, gerçekleri görmememizi istiyorlar. Okul sıralarında ise din, cins, ırk ayrılıkları görüyoruz. Tarih gibi derslerde milliyetçileştiriliyor, tekleştiriliyoruz. İnsanlık tarihine, sınıf tarihine dair gerçekliklerden uzak bir şekilde yetiştiriliyoruz. Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz ve pıtrak gibi çoğalan, eğitim ve başarı düzeyi yerlerde olan İmam-Hatip liselerine zorla itiliyoruz.
Yeni bir eğitim-öğretim dönemine doğru giderken ve daha bir önceki değişiklikleri sindirememişken, yine bir değişiklikle karşı karşıyayız. Yeni eğitim sisteminde ne gibi maddeler olduğuna bir bakalım. İlk olarak, öğrencilerin kendi derslerini kendilerinin seçebileceğinden bahsediliyor. Ama burada da bir kısıtlama söz konusu. Seçilecek derslerin listesi yine onlara ait, yani pek de biz seçmiş olmuyoruz. Uygulama derslerinde yoğunlaşma olacağı ve ders sayılarının azaltılacağı gibi başka değişikliklerden de bahsediliyor. Bunlar kulağa hoş gelse de bizler iktidarın gençlik üzerindeki niyetlerini biliyoruz. Yamalı bohçaya dönen eğitim sisteminin bir yama daha tutacak hali kalmadı. Peki, biz gençler böyle sürüklenip gidecek miyiz? Tabi ki de hayır! Genç yaşlarda örgütlenen biz gençler, farklı ufuklar görüyor, güzel yollara gidiyoruz. Sorgulamayı öğreniyor bu sistemden kurtulmanın mümkün olabileceğini görüyoruz. Mücadeleye katılarak boyun eğmeyeceğimizi gösteriyoruz. Umudumuza sahip çıkarak mücadeleye sımsıkı sarılarak ilerleyeceğiz! Bütün genç arkadaşlarımızı da mücadelemizde görmek istiyoruz.
Şikâyet Etme, Mücadele Et!
TR İnter İşçileri Ücretlerini Aldı
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Üniversite Hayalleri ve Hayatın Gerçekleri...
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- “Babamıza Bile Güvenemeyecek miyiz?”
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...