Buradasınız
Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
Gebze’den kadın petrokimya işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Kapitalist sistem hem bu topraklarda hem de dünyada biz işçi ve emekçilere tarifsiz acılar yaşatıyor. Dünyada yaşanan savaş ve çatışmaların sonuçlarını emekçi kadınlar iki kat daha fazla yaşıyor. İsrail’in faşist iktidarı, tüm dünyanın gözü önünde Filistin’de katliamlar yapabiliyor. Soykırım uygulamalarını aratmayacak yöntemleri hayata geçirebiliyor. Bu savaşın kurbanlarının emekçiler, kadınlar ve çocuklar olduğunu gördükçe içimiz kan ağlıyor. Savaşın bir an önce durdurulması için emekçi kadınlar olarak elimizden ne gelir diye düşünüyoruz. Ne muhalefet partilerinden ne sendikalardan anlamlı bir çağrı yükselmemesi bizi düşündürüyor.
Haksızlıklar karşısında sessiz kalmamak, bir tepki koymak çok önemlidir. Özellikle de savaşa karşı ses çıkarmak, itiraz etmek en anlamlı tepkilerden biridir. Kimi emekçi kadın kardeşlerimiz İsrail’in katliamları karşısında bir şeyler yapılması gerektiğini söyleyerek örneğin İsrail ürünlerinin boykot edilmesini destekliyor. Starbucks dükkânında kahveleri yere dökmek, McDonald’s restoranlarının camlarını indirmek ya da İsrail menşeli gıda ve temizlik ürünlerini almamak sonuç getirmeyen ve yüzeysel tepkilerdir. Yapmamız gereken öncelikle savaşlardan kimlerin çıkarı olduğunu, kimlerin bu savaşları çıkardığını anlamaktır. İşte o zaman gerçekleri görmeye ve doğru tutumlar almaya başlarız. Boykotu destekleyen emekçi kardeşlerimiz duygularında samimi olabilir ama boykot fikrini ileri sürenler ve bizi bunun tek yol olduğuna ikna edenler hiç de samimi değiller. Mesela siyasi iktidar topluma boykotu öneriyor ama kendisi İsrail ile ticari, askeri ilişkilerini sürdürüyor. Halkın bu ikiyüzlü tutumu fark edip hesap sormasının önüne geçmek için de boykot çağrısını çok çeşitli araçlarla köpürtüyor.
Dünyanın her yerinde egemenlerin tutumu aynıdır. Çünkü savaşları çıkaranlar ve savaştan nemalananlar onlardır. Bu savaşlarla kendilerine nüfuz alanı yaratmaya çalışır, savaş uçakları ve gemileri, füzeler, bombalar, silahlar satarak, yıkılan kentleri yeniden inşa ederek kârlarını büyütürler. Emekçilerin bu gerçeği görmesini, savaş karşıtı tutumun büyüyüp gelişmesini istemezler. Bunun için de savaşın acımasızlığını görüp de durdurulmasını isteyen emekçilerin vicdanını rahatlatacak ama kendilerine dokunmayan tepkiler örgütlemeye çalışırlar. İşte bugün çağrıları yapılan boykot bunlardan biridir.
Bugün dünyanın çeşitli ülkelerinde işçi kardeşlerimizin yaptıklarına bakalım. Limanlarda İsrail gemilerini yüklemeyi reddediyor, yüzbinler halinde meydanlara çıkarak kendi hükümetlerini İsrail’i desteklemeye son vermeye çağırıyorlar. Emekçi kadınlar “Savaşa Hayır!”, “Tüm Halklar Kardeştir!” sloganlarını atarak asıl düşmanın emekçi kitleleri birbirine düşüren kapitalistler olduğunu haykırıyorlar. Bütçenin savaşa değil eğitim ve sağlığa ayrılmasını talep ediyorlar. Biz emekçi kadınlar biliyoruz ki ister İsrailli ister Filistinli olsun emekçiler arasında bir düşmanlık yoktur. İktidarların, egemenlerin kışkırtmaları olmazsa işçi ve emekçiler eşit ve özgür bir dünya için daha kolay bir araya gelirler.
Türkiye’de işçiler olarak henüz bunları yapacak bir örgütlülüğe sahip değiliz. O halde yapmamız gereken bu örgütlülüğü yaratmak için mücadele etmek, işçi kardeşlerimizin en azından gerçekleri görmesini sağlamaya çalışmaktır. Hayatımızı cehenneme çeviren bu düzene karşı ortak mücadelede birleşmektir.
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
Son Eklenenler
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.
- İzmir Gaziemir’deki Ege Serbest Bölgede bulunan Digel Tekstil’de işçiler, düşük ücret zammına tepki gösterdiler ve hakları için sendikalı oldular. Ancak Digel Tekstil patronları işçilerin zam talebini duymazlıktan geldi, sendika haklarını yok saydı...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarında çalışan işçiler, 10 Şubatta özelleştirmeye karşı Ankara’ya yürüyüş başlatmışlardı. 13 Şubatta Hazine ve Maliye Bakanlığı...
- 13 Şubat 2024’te Erzincan İliç’te SSR Mining ve ortağı Çalık Grubunun tarafından işletilen Çöpler Altın Madeninde siyanürlü toprak kaymış, 9 işçi toprak altında kalmış, cenazelerine aylarca ulaşılamamıştı.
- Antep'te direnişlerin yaygınlaşması, işçilerin ortak eylemler yapması, birlik içinde hareket etmeye yönelmesi ve pek çok örnekte mücadelelerini başarıya ulaştırmaya başlaması üzerine patronlar baskılarını arttırdı. Gaziantep Valiliği ise 13 Şubatta...