Buradasınız
Emekçi Kadınların Mangoyla İmtihanı!
Kocaeli’den bir grup metal işçisi kadın

İşyerinde ana sohbet konumuz hayat pahalılığı… Geçen gün kötü çıkan yemekleri konuşurken, yine bir anda sohbetin ibresi aynı noktaya geldi: Bir arkadaşımız, “geçen gün cumhurbaşkanımız market alışverişi yaptı, görmediniz mi, çok da uygun fiyatlara sepetini doldurdu” dedi. Bir anda yükselen uğultular arasından Hatice ablanın söylediklerini duyabildim: “Doldurdu da, aldıkları hep abur cuburdu. Hem 1200 lira bizim gibilerin ev kirası. Bizim aylık mutfak alışverişimiz o kadar olabilir mi hiç! Saraydan bakınca her şey ucuz, her şey uygun tabi.”
Laf lafı açarken, daha önce porsiyonlarımızı küçültmemizi söyleyen Emine Erdoğan’ın şimdi de “mangoları kurutarak muhafaza edin” demesine geldi konu. Arzu abla, “bu kadın kim oluyor da bizim paramızla bize akıl veriyor. Gelsin de bir saat çalışsın bakalım bizim gibi. Utanır insan o lafları etmeye. Yaşadığın ülke belli, koşullar belli. İnsanlar evlerine ekmek götüremiyor ya!” diye dile getirdi öfkesini. Arkadan bir arkadaş, “bize değil Afrikalı kadınlara diyormuş, öyle diyor yandaş medya” diye araya girdi. Bir anda sesler yükseldi; “ne fark eder”, “o der”, “mutlaka demiştir.” Hülya, “sen bahsettin demin, yemek kitabı yazmış, basımı ve tanıtımı için bir milyon lira harcanmış. Yazık günah ya, insanlar bu ülkede açlıktan intihar ettiler. Öğrenciler yurt bulamadı da sokaklarda kaldı. Asgari ücret alanlara ev vermiyor ev sahipleri artık. Öyle zoruma gidiyor ki, ben de muhafazakâr bir insanım. Ama hak nedir, utanmak nedir iyi bilirim. Bunlar ‘biz’ diye bir algı yaratıyorlar ya hani, işte bence onlar bizden değiller” dedi.
Tülin devamını getirdi: “Çocuğum okula başladı, ben her gün beslenme çantasına ne koyacağımı düşünüyorum. Mevsim meyve sebzeleri girmiyor daha evimize. Kalkmış akıl veriyor mangolarınızı kurutun diye. Ben de ona Allah size akıl ve vicdan versin diyorum. O kadar kör olmuşlar ki, o saltanatları ellerinden gidecek hâlâ görmüyorlar!” Ayşe abla da içindekileri söylemek için sabırsızlanıyordu. Sonunda girdi söze: “Halt etmiş o. Tanesi 20-30 lira. Yaz geçti gitti, insanlar iki kilo erik alıp onu bile kurutacak durumda değiller. Biz söz var, ‘tok açın halinden ne anlar’ diye. Aha bu da ona örnek işte” dedi. Funda da devamını getirdi: “Geçen yıl bir kez meraktan aldım. Zaten ejder meyvesi, mango, bunlar sağ olsunlar hep Emine Erdoğan’ın ailesiyle girdi hayatımıza. Yoksa nereden bileceğiz? Taneyle aldığımız mangonun tadını ben şeftaliye benzettim. Ama çocuklar hiç sevmediler. Allah’tan da sevmediler yoksa nasıl alacağız?”
Bu sohbet de gösteriyor ki biz emekçi kadınların dünyası Saraylıların dünyasından çok farklı. Onlardan bize bir hayır gelmez, biz daha fazla yan yana gelmeli ve dayanışma içinde olmalıyız.
Hâlâ Ucuz Olan Şeyler Var!
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...