Buradasınız
Hâlâ Ucuz Olan Şeyler Var!
Tekirdağ’dan bir ilaç işçisi
Ben ilaç fabrikasında çalışan genç bir işçiyim. Çalışma arkadaşlarım da benim gibi henüz işçiliğe yeni adım atmış, yirmili yaşlarında gençler. “Beyaz yakalı” olan bu arkadaşlarımın birçoğu ailesiyle yaşıyor. Son aylara kadar pek de geçim derdi olmayan insanlardı. Yıl boyunca gezmeyi planladıkları şehirleri, yaptıkları yurt dışı seyahatlerini ya da yeni aldıkları kıyafetlerini anlatırlardı çoğunlukla.
Ancak hayat pahalılığı o denli arttı ki, işyerimizde konuştuğumuz neredeyse tek konu geçim derdi artık. Kim markete gitse ertesi gün gelip her şeyin ne kadar pahalı olduğundan yakınıyor. Bir hafta yıllık izne çıkan aylarca borç ödemek zorunda kalıyor. Evlerin masrafları alabildiğine arttığından artık ailelerine de destek olmak zorunda kalıyorlar.
Geçenlerde çay molasında yine marketlerdeki pahalılıktı gündemimiz. Bir arkadaşımız canının ekşi elma çektiğini ama kilosunun 11 lira olduğunu görünce almaktan vazgeçtiğini anlattı. Hâlbuki elma yoksulların tüketebildiği nadir meyvelerdendi. Sonra bir başkası şampuanların, deodorantların fiyatlarına inanamadığını dile getirdi. Herkes bir şeyler saymaya başlayınca başka bir arkadaşımız da “ucuz olan bir şey var mı ki artık!” diye sitem etti. Canı elma çekip de alamayan arkadaşımız atıldı söze; “var; biz!”
Öyle haklıydı ki, sonrasında sohbetimiz bunun üzerinden ilerledi. Evet, bugün Türkiye’de en ucuz şey biz işçilerin emeği ve canı. Zamanımızın büyük çoğunluğunu işyerinde geçiriyoruz. Hem bedenimiz hem zihnimiz yoruluyor, yıpranıyor. Ancak koca bir yıl çalıştıktan sonra bir hafta tatile gitmek bile hayal oldu. Bırakalım tatili, her geçen gün boğazımızdan kısmak zorunda kalıyoruz. Bunca çalışmanın karşılığı canımızın çektiği bir meyveyi bile alamamak mı?
Elif Çağlı’nın şiirinde dediği gibi; “Değil be kardeşim, değil. Böylesi yaşamak değil!” Bizler yaşamak istiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz. Dünyanın tüm güzelliklerini görmek, duymak, tatmak istiyoruz. Ben UİD-DER’li genç bir işçi olarak bunun tek yolunun mücadele etmekten geçtiğini biliyorum. Ve inanıyorum ki işçi sınıfının tüm gençleri bir gün bu düzene karşı mücadele yolunu seçecek. O zaman emekçilerin yaşamı da emeği de dünyadaki en kıymetli şeyleri olacak.
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...