Buradasınız
Emeklilik İçin Yaşı Bekleyenler de GSS Primi Ödeyecek
Sarıgazi’den bir işçi

2012 yılında yürürlüğe giren GSS (Genel Sağlık Sigortası) nedeniyle işsizler, sosyal güvencesi olmayanlar, part-time çalışanlar, sigortası eksik yatırılanlar, öğrenciler sağlık hizmetinden yararlanabilmek için sigorta primlerini kendileri ödemek zorunda kalıyorlar. Devlet bu yasayla işçi ve emekçileri potansiyel birer borçlu haline getirdi. Güç bela emeklilik için primini doldurmuş olan ve sadece yaşı bekleyenler de GSS yasasına göre sağlık hizmetinden yararlanabilmek için prim ödemek zorundalar. Yani onca yıl çalış, prim doldur, yine sağlık hizmetinden yararlanabilmek için prim öde!
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’na göre emeklilik için yaşı bekleyenlerin prim ödeyip ödemeyecekleri yaptıracakları gelir testine göre belirleniyor. Eğer yaptırılan gelir testinde aile içinde kişi başına düşen gelirin ortalaması asgari ücretin üçte birinin (340,50 TL) altında ise, GSS primi devlet tarafından ödeniyor. Eğer gelir ortalaması asgari ücretin üçte birinden fazla ise kişi 40,86 ile 245,16 TL arasında bir prim ödeyerek hem kendi hem de eşi ve çocukları için sağlık hizmeti alabiliyor.
Bu yasa ilk çıktığında emeklilik yaşını bekleyenlerin sağlık hizmetinden nasıl yararlanacakları net değildi. Fakat belirlendikten sonra gazetelerde “Yaşı bekleyenlere müjde! Emeklilik için yaşı bekleyenler de sağlık hizmetinden yararlanabilecek!” şeklinde başlıklar atılarak yer aldı. İnsan bu başlıkları okuyunca sevindirici bir haber veriliyor sanıyor, fakat patronlar gibi onların gazeteleri de bizi kandırmaktan öteye geçmiyorlar. Bir insan yıllarca prim ödüyor fakat yine de bu düzende prim ödemeden sağlık hizmetinden yararlanamıyor. Emeklilik yaşının yüksek olduğunu da düşündüğümüzde birçok işçi ve emekçi yaşı gelinceye kadar cebinden tonlarca lira para ödemeye devam edecek.
Her şeyi ücretli hale getiren hükümet en insani ihtiyaç olan sağlığı gittikçe daha da ulaşılmaz bir hale getirerek işçi ve emekçilere “paran kadar sağlık” diyor. Yıllarca prim ödüyoruz, maaşımız dâhil birçok şeyde vergi ödüyoruz ama hâlâ hiçbir şey ücretsiz verilmiyor. Patronlar istedikleri zaman istedikleri hastanede en iyi, en kaliteli sağlık hizmetini alıyorlar. Devlet ise kendi bürokratlarını, milletvekillerini iki yılda emekli edip hastanelerde yıllarca vip (özel) sağlık hizmeti aldırtıyorlar. Fakat iş işçi ve emekçilere gelince 60 yaşına kadar prim ödettiriliyor. İşçi ve emekçiler olarak çalışan ya da çalışmayan, yaşı bekleyen ya da beklemeyen herkesin hiç bir prim ödemeden, ücretsiz, kaliteli bir sağlık hizmeti alması için mücadele etmeliyiz.
DİSK’ten Eylemler
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Sermaye sınıfı, burjuvazi, sağıyla soluyla, iktidarıyla muhalefetiyle bir bütündür ve yoksul halka, işçi sınıfına düşmandır. Ancak bu utanmaz sınıf ve politikacıları, bizleri kandırmak için yapmadıklarını bırakmazlar....
- Türk Tabipleri Birliği (TTB), 25 Şubatta “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mümkün!” diyerek İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. İstanbul Kadıköy’de bir basın açıklaması yaparak yürüyüşlerini başlatan hekimler,...
- İstanbul Beşiktaş Belediyesi ve Seyhan Belediyesi işçileri ücret gaspına karşı 24 Şubatta geciken ödemelerinin yapılması talebiyle iş bıraktı.
- Bugün ilaç yazdırmak için aile hekimime gittim. Ama onu hiç bu kadar üzgün görmemiştim. Normalde güler yüzlü, hastalarına iyi davranan, insani ilişkileri güçlü biriydi. Üzüntüsünün sebebini sorduğumda iç çekerek anlatmaya başladı: “Gerçekten çok...
- Patronlar sınıfının biz işçilere topyekûn savaş açtıkları çok açık şekilde ortadadır. Her fırsatta mikrofonu kapan patronlar ve siyasetçiler büyümekten, gelişmekten, enflasyonun kısa sürede sona ereceğinden bahsediyor. Ancak gerçekler bunun tam...
- İşçi eylemlerinde, grev ve direnişlerde çokça atılan bir slogan vardır: Hak Verilmez Alınır! Bu yalnızca bir slogan değil, işçi sınıfının mücadele tarihinin bir özeti gibidir. Geçmişten bugüne sendikal ve siyasal hakların mücadeleyle kazanıldığını,...
- UİD-DER, 6 ay boyunca haklarını almak için mücadele eden ve sonunda patrona geri adım attıran Polonez işçileri ile birlikte 23 Şubatta etkinlik düzenledi. Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleştirilen “Polonez İşçileri Diyor ki:...
- Hepsiburada’nın taşımacılık şirketi olan HepsiJET’in İstanbul Esenyurt’ta bulunan deposunda çalışan 4 kadın işçi 17 Şubatta depo önünde direnişe başladı. DİSK/Lastik-İş Sendikası, örgütlenme faaliyeti yürüttüğü İstanbul Esenyurt’ta bulunan Huhtamaki...
- İstanbul’da çeşitli sendikalar, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta “çalışma hürriyetinin ihlali” ve “suç işlemeye tahrik” suçlamasıyla tutuklanmasını ve Antep’te çeşitli fabrikalardan...
- Dünyanın en yüksek sendikalılık oranına sahip ülkelerinden biri olan Finlandiya’da birçok sektörde sendikalar ve işverenler arasındaki toplu sözleşme süreci devam ediyor. Ücret artışları, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, sözleşme süreleri gibi...
- Güven kelimesi aslında ne kadar derin bir anlama sahiptir. Güven, bireyler arasındaki ilişkilerin sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlayan temel bir unsurdur. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde, güven duygusu yaşamın vazgeçilmezidir....
- Mücadele örgütümüzün yayın organı İşçi Dayanışması’nın 201. sayısının arka kapağında yer alan “Suriyeliler Geri Dönecek mi?” yazısını ben de okudum. Yazıda, “Almanya’ya giden insanların ne kadarı kalıcı olarak Türkiye’ye geri döndü?” diye bir soru...
- Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında aralarında otel çalışanlarının ve çok sayıda çocuğun da olduğu, 78 kişi hayatını kaybetti. Sömestr tatili olduğu için ailelerin çocuklarıyla birlikte gittiği otelde toplu bir katliam yaşandı. Akabinde ortaya...