Buradasınız
Eşitsizlikler İçinde Eğitim
Söğütlüçeşme Mahallesinden bir öğrenci
Bu yılın da 1. eğitim-öğretim dönemini bitirdik. Karnelerin alındığı şu geçen günlerden sonra, ister istemez aklıma şu soru takılıyor: bir patron çocuğunun aldığı eğitimle, benim aldığım eğitim aynı mı?
Tabii ki değil. Ama eğitimlerimiz aynı olmamasına rağmen bizler de aynı karneleri alıyor, aynı sınavlara tâbi tutuluyoruz. Onlar, özel dersler alıp her türlü imkâna sahip kolejlerde okurken, biz işçi-emekçi çocukları, doğru düzgün eğitim alamadığımız 45-50 kişilik sınıflarda, devlet okullarında okuyoruz. Bizler zaten oldukça kalabalık olan sınıflarımızda, öğretmenlerimize anlamadığımız bir konuyu sormaya çekiniyoruz. Çünkü bir sürü öğrenci var. Öğretmen hangi biriyle tek tek ilgilenip anlatacak konuları? Ama zengin çocukları, kafalarına takılan, anlayamadıkları her konuyu, kendilerine özel ders veren öğretmenlere sorabilirler.
Onlar, yani işçi anne-babalarımızın ağabey ve ablalarımızın işyerlerinde döktükleri alın teriyle geçinen patronlar sınıfının çocukları, kütüphanesi, laboratuarı bulunan okullarda okuyorlar. Bizim gibi tek bir kitap üzerinden değil, pek çok farklı kaynak üzerinden çalışıyorlar derslerine. Hiç görmedik mi, bilmiyor muyuz okuyacak kitabı, defteri olmayan çocukları?
Öte yandan sadece almış oldukları eğitimle bitmiyor onların ayrıcalıkları, avantajları. Onlar rahat bir kafayla giriyorlar sınavlarına. Çünkü yaşadıkları yer rahat, ders aldıkları ortam rahat, derslerine çalışabilecek imkânları var. Biz işçi çocuklarının bazıları okuldan sonra çalışıyor. Hem de çok az bir ücretle. Çünkü bizim geçim sıkıntımız, ödeyemediğimiz faturalarımız, alamadığımız ihtiyaçlarımız var. Fakat onların böyle bir derdi yok. Yaşadıkları o ihtişamlı hayat içinde bizim sorunlarımızın, onlara göre sorun sayılacak bir tarafı bile yok.
Bir eli yağda bir eli balda olan, en lüks evlerde yaşayan diğer sınıfın çocuklarıyla bir değiliz biz. Bu, yaşadığımız yerlerden, yediğimiz yemeklerden, okuduğumuz okullardan hatta aldığımız sınav puanlarından, aldığımız karnelerden bile belli. Ama gelin görün ki, patronların kâr hırsı üzerine kurulu bu sistem, bizden onlar ne yapıyorsa aynısını yapmamızı istiyor. Bize bunu dayatıyor. Yeterli imkân ve koşullara sahip olmasak bile.
Peki ya bizler buna daha ne kadar kafa sallayıp, geçeceğiz. Biz işçi sınıfının parçaları, kadınları, erkekleri, çocukları, işçileri, işsizleri, öğrencileri… Biz daha ne kadar her şeyi kendine göre yazan, çizen bu adamlara karşı hiçbir şey yapmayacağız. Bizim hayatımız hasta. Biz istediğimiz gibi yaşayana, doğru eğitim görene, sömürülmemiz sona erene kadar hasta. Yoksa bizlerin hayatımızı iyileştirmek gibi bir niyeti yok mu? Başımızı kuma gömüp, bu hayatı iyileştirmek için bir şey yapmayacak mıyız? Biz istemediğimiz, istemekle yetinmeyip haklarımızı almak için çabalamadığımız sürece patronlar bize kendiliğinden hiçbir şey vermeyecekler. Bize hayal gibi görünen, ama aslında mümkün olan o güzel hayatı düşünüp duracağız. Ama olması gereken bu değil. Olması gereken oturup beklemek, hayıflanmak değil. Olması gereken güzel günleri yaşayabilmek için çabalamak, öğrenmek ve öğretmek. İşte o zaman biz öğrenciler kötü eğitim alıp, bizi bizden farklı olanlarla birlikte sınayan sınavlara girmeyeceğiz.
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- 2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte, öğrencilerin okul ve kırtasiye masraflarının artması Türkiye’nin birçok ilinde tepkiyle karşılandı. 5 Eylül’de İstanbul’dan Ankara’ya, Edirne’den İzmir’e birçok kentte Eğitim Sen öncülüğünde “...
- Kayyum yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi tarafından işten atılan 223 işçinin işlerine geri dönme, İzmir Karşıyaka Belediyesi işçilerinin ücretleri için mücadelesi devam ediyor.
- Sonbahar geldi. Ama hâlâ yıllık izne veya tatile çıkmayan arkadaşlarımız, komşularımız ve yakınlarımız var. “Tatile gideyim, şöyle bir kafamı dinleyip koca bir yılın yorgunluğunu atayım” diyebilen insan sayısı her geçen gün azalıyor. Asgari...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in araştırma birimi DİSK-AR tarafından hazırlanan “Enflasyon ve Artan Vergi Yükü” Raporu, 2025 yılının ilk 8 aylık döneminde işçilerin yaşadığı ücret kayıplarını gözler önüne serdi. Raporun sonuçları, 5...
- Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. “İktidardakilerin dertleri ya da amaçları nedir, neyi hedefliyorlar” gibi sorular sormamız bile tuhaf oluyor. Güya bizi düşündüğünü, bizim için çalıştığını ileri süren iktidar sorunları büyütüyor, içinden...
- ABD’de geleneksel olarak her yıl Eylül’ün ilk Pazartesi günü kutlanan Emek Günü’nde, bu yıl da ülke genelinde yüz binlerce emekçinin katıldığı kitlesel eylemler düzenlendi. New York, Boston, Şikago başta olmak üzere birçok şehirde sokaklara çıkan...
- Afganistan’da on binlerce emekçi, 31 Ağustos gecesi derin bir acıya uyandı. Ülkenin doğusunda yer alan Kunar eyaletinde meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, kısa sürede büyük bir yıkıma yol açtı. İlk belirlemelere göre en az 2200 kişi yaşamını...
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...