Buradasınız
Faşizmin Hesabı Sorulmalı
Gebze’den bir işçi
12 Eylül 1980 faşist askeri darbesinin üzerinden 28 yıl geçti. İşçi hareketinde ve devrimci mücadelede yaratmış olduğu ağır hasar hâlâ giderilemedi. Darbenin asıl amacı yükselen devrimci işçi hareketini ezmekti. İşçi sınıfının örgütleri dağıtıldı, binlerce kişi işkencelerde katledildi veya sakat bırakıldı ve onlarcası darağaçlarına gönderildi. Darbe sonrasında, her türlü hak ve özgürlüğü yasaklayan kanlı askeri faşist bir diktatörlük kuruldu. Çıkartılan 1982 anayasası ile hak ve özgürlükler alabildiğine kısıtlandı ve sendikal örgütlenmelerin önüne duvarlar dikildi. Ve 12 Eylül faşizminin hesabı sorulmadan bugünlere gelindi.
Tüm bunlar, 12 Eylül’ü bizzat yaşayan ve 12 Eylül sonrası kuşakta derin yaralar bıraktı. 12 Eylül’ü yaşayanlar yaşadıklarını sonraki kuşağa anlatmamak için adeta ölüm sessizliğine bürünmüşlerdi. Ama biz UİD-DER’li işçiler faşist askeri darbenin hesabını işçi sınıfının soracağını haykırmak için Kadıköy’de gerçekleşen mitinge katıldık. Öncesinden darbenin bizlerden neler götürdüğünü ve ondan nasıl hesap sorulması gerektiğini anlatan bildirilerimizi mahallerimizde, çalıştığımız işyerlerinde işçi arkadaşlarımıza ulaştırıp onları da mitinge davet ettik. Miting alanında sloganlarımızı hep birlikte haykırdık. Mitingde birçok slogan ortak atıldı. Faşizme karşı hepimiz hınçlıydık ve yapılan darbe biz o zamanlar doğmamış bile olsak hepimizden çok şeyler götürmüştü. Darbeyi unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı dosta düşmana gösterdik.
Ertesi Pazar da derneğimizin Gebze temsilciliğinde 12 Eylül’ü ve sonrasını anlatan bir eğitim semineri düzenlendi. 12 Eylül’ün yarattığı karanlık ve darbenin yarattığı baskı sonrasında gerçekleşen grev ve direnişler anlatıldı. 1986’da yaşanan Netaş grevi darbenin yaratığı karanlık ortamda gerçekleşmişti ve örgütlü olan işçi sınıfının önünde hiçbir gücün duramayacağını bizlere gösteriyordu. Daha sonra Zonguldak maden işçilerinin Ankara yürüyüşü ve sendika bürokratlarının işçilere ihanet eden tutumu anlatıldı.
Etkinlik, 12 Eylül’ün hesabının mutlaka sorulması gerektiği, bu görevin de işçi sınıfına ait olduğu söylenerek sona erdi. Askeri faşist darbenin hesabı mutlaka sorulmalıdır. Bu işçi sınıfının boynunun borcudur. Bu hesabın sorulabilmesi için işçi sınıfının bilinç ve örgütlülük düzeyinin yükseltilmesi olmazsa olmaz koşuldur. Unutmamak gerekir ki işçi sınıfına öncülük edebilecek devrimci siyasal bir önderliğin olmayışı darbenin başarılı olmasındaki en büyük etkendir.
Darbeci generaller mutlaka cezalandırılmalıdır. Ancak bir an bile unutulmaması gereken, esas suç odağında faşizmi yaratan sermaye düzenin yer aldığıdır. Faşizm; burjuva devletin emperyalizm çağında devrim tehdidiyle yüz yüze geldiğinde büründüğü karşı-devrimci durumdur. Generalleri sanık sandalyesine oturtmak yetmez. Kapitalizm var olduğu sürece faşizm tehlikesi de her zaman var olacaktır. Kapitalizmi yok etmek için örgütlü mücadeleye katıl!
Darbecilerin İpleri Sermayenin Elinde!
Krizin Faturası Patronlara
- UİD-DER 1 Mayıs’a Hazırlanıyor: Umut Örgütlü Mücadelede!
- Birlik ve Dayanışmamızı Büyütmeye Devam Edeceğiz
- Çatalca’da “Polonez İşçileri Diyor ki: Birlik ve Dayanışmamızı Büyütelim!” Etkinliği
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...