Buradasınız
Film Yeni Başlıyor
Sancaktepe’den bir işçi
Geçtiğimiz günlerde hem medyada hem de bizim fabrikada çokça gündem olan bir konuydu arabalardaki cam filmi meselesi. Olayın özü şu: İçişleri Bakanlığının isteğiyle hükümet bir yasa çıkartıyor ve arabalardaki tüm cam filmlerini yasaklıyor. Bunun üzerine araç sahiplerinden oto tamircilerine, yedek parçacılar derneğinden bu konuda bilimsel açıklama yapan uzmanlara (!) kadar herkes tepki gösterdi. Hatta bu konuda internet üzerinden bir imza kampanyası bile başlatılmış. Televizyon ve gazetelerde hükümet destekçisi kanallardan muhalifine yasağın kaldırılması konusunda vatandaşın isteği haberlere yansımış. Hatta her konuda işe yarayan terör bahanesi bile cam film destekçilerine sökmemiş. Bakanın “araçların içini göremiyoruz, terörist olabilir” açıklamasına “o zaman durdur camını açtır, zaten adam arabaya bombayı koyduysa iş bitmiş, koymadan yakalaman lazım” diye cevaplar yükselmiş. Taktırması şu kadar lira, söktürmesi bu kadar lira, yakalanırsan cezası bu kadar lira, demek ki devlete para lazım araç sahiplerinden çıkarma derdindeler vs… bir tartışmadır gidiyor.
Çalıştığım fabrikada da dişinden tırnağından arttırdığıyla araç alan arkadaşlar, bu konuyu her muhabbete sokar oldular. Suriye’de savaş diyorsun cam filmi diyorlar, Irak’ta deprem diyorsun cam filmi diyorlar, sendika cam filmi, asgari ücret cam filmi… Ne desek konu cam filmine geliyor. Ben de anladım ki istediklerimi anlatmanın yolu cam filminden geçiyor.
“Bakın hükümet bizi yok sayıyor, cam filmine itirazları bile duymuyor ama örgütlü olsak her isteğimizi kabul ettirebiliriz. Bakın Irak’ta deprem olmuş insanlar ölmüş, evler yıkılmış bu hükümetin derdi cam filmi. Basit bir cam filminde bile bizi dinlemeyen hükümet asgari ücrette dinler mi? Başka bir yol bulmak, birlik olmak zorundayız.” Gördüm ki meseleleri böyle anlatınca daha çok ilgi çekiyor. Ama fazla uzun sürmedi. Anlatılana göre tepkiler artınca yasa geri çekilmiş. Tabi filmleri söktürenlere yapacak bir şey yok.
Elbette ki bu tepki sadece cam filmine değildi. Yakıta, vergilere, sigortaya yapılan zamların patlama noktasıydı cam filmi. Önümüzdeki dönemlerde sadece araç sahiplerini değil tüm toplumu boğacak daha çok vergi ve zamla karşı karşıya kalacağımız kesin. Hükümet yarattığı açığı kapatmak için biz işçi ve emekçilerin sırtına daha da binecek. Anlaşılan o ki cam filmi meselesi şimdilik bitti ama zamlar ve vergiler artmaya devam edecek. Bunu engelleyebilmenin yolu birleşip karşı durmaktan geçiyor.
Eğitiliyor muyuz, Uyutuluyor muyuz?
Cenazemizi Bile Krediyle Gömüyoruz!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...