Buradasınız
Geleceğimiz İçin Emek Verelim
Pendik’ten bir tersane işçisi
“Her emek, çocuklarımızın geleceğindeki temel bir taştır.” Bu cümleyi ilk gördüğümde çok anlamlı bulmuştum. Gerçekten de şu anda harcadığımız her emek çocuklarımızın geleceğini oluşturmaktadır. Ömrümüz boyunca patronlara kölelik yapmamızdan, hayatımız boyunca işçilere yapılan hak gasplarına karşı mücadele etmeye kadar ve daha birçok harcadığımız emek çocuklarımızın ve sınıfımızın geleceği içindir. Ve çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakmak içindir. Cümleyi ilk gördüğümde bu manayı çıkarmıştım. Ama cümlenin bulunduğu yerle çıkardığım anlam arasında uzaktan yakından bir benzerlik bulamadım.
Bu yazıyı gördüğüm yer bir tersane. Bir köşeye kocaman puntolarla yazılmış ve gelip geçen herkesin dikkatini çekiyor. Çoğu işçi o yazıya bakmadan geçemiyor. Merak edip bir işçiye soruyorum “bu cümlenin sizce anlamı nedir?” diye, yanıtı şu oluyor “valla ne diyeyim söyleyene helal olsun, biz de bunun için burada çalışıyoruz.” Aslında bir bakıma doğru söylüyor. İşçiler çocuklarının geleceği ve iyi koşullarda yaşayabilmesi için sabahtan akşama kadar kan ter içinde tersanelerde çalışmak zorunda kalıyorlar. Fakat gerçekte bu işçiler çocuklarına güzel bir gelecek bırakabiliyorlar mı? Bu yazıyı o duvara yazdıran patron için saatlerce çalışıp daha sonra da ağır çalışma koşullarından dolayı hayatlarını yitiriyorlar. Evet, patronlar bu koşullarda işçilerin kemiklerinden inşa ettikleri gemilerle çocuklarına güzel bir gelecek bırakıyorlar. Ama bu kemikten inşaatı yapan işçiler çocuklarına bir şey bırakabiliyorlar mı?
Tabii ki hiçbir şey bırakamıyorlar. Tersanelerdeki ağır çalışma koşullarından ve iş güvenliğinin olmamasından dolayı geçirdikleri kazalar nedeniyle ya sakat kalıyorlar ya da ölüyorlar. Ve çocuklarına karanlık bir gelecekten başka bir şey bırakamıyorlar. Böylelikle bir ailenin daha hayatı sönmüş oluyor. Tersane patronlarının mantığı gemiyi gününde teslim edebilmektir. Ve bu uğurda gözleri hiçbir şeyi görmüyor. İşçilerin canlarını, yaşamlarını, ailelerini hiçbir zaman düşünmüyorlar. Niye düşünsünler ki? Nasılsa bir kaza olduğu zaman üstünü kapatmanın yolu kolay. Kan parası adı altında işçi ailelerine ufak bir miktar para verip onları susturuyorlar. Bu parayı çaresizce alan aileler birkaç ay idare ettikten sonra açlığa mahkûm oluyorlar.
Yaşanan tüm bu acılara rağmen, hiçbir çarenin olmadığını düşünen işçiler seslerini çıkarmadan çalışmaya devam ediyorlar. Ancak tek tek kendi kendilerine hayıflanıyor veya küfür ediyorlar. Ama birlik olunca, o patronlara neler yapabileceklerini bir bilseler! O koca göbekli mantarlar saklanacak delik arayacaklar.
Bu insanlık dışı çalışma koşullarından ancak birlik olarak kurtulabiliriz. Ve çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakmak istiyorsak örgütlenmekten, mücadele etmekten başka çaremiz yoktur. Ancak ve ancak işçiler örgütlenip patronların kafalarına vurdukları zaman tersanenin bir köşesine koskocaman puntolarla yazılmış olan o cümle gerçek anlamını kazanacaktır. Aksi takdirde bunun gibi daha birçok cümle yazarak patronlar işçilerle alay etmeye devam edecektir.
Ruanda’daki Katliam
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
Son Eklenenler
- Sermaye sınıfının işçi sınıfına saldırılarının dozu giderek artsa da işçilerin haklı mücadelesi durdurulamıyor.
- İsrail, Gazze’de başlattığı savaş ve katliamı bir yılı aşkın bir süredir tüm dünyanın gözleri önünde sürdürüyor. Filistin sendikaları, tüm dünyadaki işçilere seslenerek bu savaşın ve soykırımın durdurulması talebiyle eylem yapma çağrısında bulundu....
- İspanya’nın başkenti Madrid’de on binlerce kişi 13 Ekimde konut ve barınma sorununa karşı sokaklara çıktı. “Konut bir haktır, işletme değil!” sloganıyla düzenlenen kitlesel protestoda ev kiralarındaki artışa karşı hükümetten acil önlemler alınması...
- Nakliyat-İş Epsilon NDT’de sendika düşmanlığına karşı eylem yaptı. Betek Boya işçileri işverenin sendikanın yetkisine itiraz edip mahkemeye başvurarak toplu sözleşme masasına oturmamasını ve süreci uzatma çabasını protesto etmek amacıyla vardiya...
- “Viral olmak” sosyal medya platformlarında yapılan bir paylaşımın veya internette bir videonun çok hızlı bir şekilde yayılması anlamına geliyor. Böylece söz konusu paylaşım ya da video on milyonlarca kişinin önüne düşerek gündemine giriyor. Görüntü...
- Kurulduğu günden beri işçilerin sınıf çıkarları temelinde mücadeleyi örgütleyen UİD-DER, EYT mücadelesi sürecinde de boş durmamıştı. Eylemlerde ve faaliyetlerde yer almış, mücadelenin bir parçası olmuştu. Ben de UİD-DER’li bir işçi olarak elimden...
- Çalışmakta olduğum işyerinde genç bir arkadaş işbaşı yapmıştı. Evli, 2 çocuk babası, neredeyse bütün mesaileri kovalayan, ek iş yapan biriydi. Ona göre çok çalışmalıydı, çünkü dört boğaz bakıyor, yetmiyor bir de banka kredisi ödüyordu. Mutfak...
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlenen işçiler, sendikalı oldukları için işten atılan işçilerin işe iadesi, sendikal hakların tanınması ve işçi...
- “En zorlu sürecin önemli bir kısmı geride kaldı. Cumhurbaşkanımız da söyledi. 2025, 2024’ten daha iyi olacak. 2026 da 2025’ten çok daha iyi olacak.” Bu sözler 1,5 yıldır ekonomiyi düze çıkarma bahanesiyle emekçilerin ümüğünü sıkan Maliye Bakanı...
- Filistin Eylem Komitesi’nin çağrısı üzerine sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler “Siyonist saldırganlığa ve Gazze’yi ateşe veren petrol akışına son!” şiarıyla 15 Ekimde, Taksim’de bir araya geldiler. Taksim Tünel Meydanından...
- Sendikalarının aldığı grev kararına ve atılan arkadaşlarının geri alınması talebine coşkuyla sahip çıkan As Plastik işçileri grevlerine devam ediyorlar. Biz de bir grup UİD-DER’li işçi olarak As Plastik işçilerinin grevini ziyarete gittik.
- Zaten zor şartlarda, iş güvencesinden yoksun ve düşük ücretlere çalışan biz işçiler her fırsatta patronların ve iktidarın hedefi haline geliyoruz. İstanbul Ticaret Odası Başkanının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a sunduğu talepler...
- İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşın ve katliamın birinci yılı geride kalırken dünya meydanları emekçilerin “emperyalist savaşa hayır” sloganıyla yankılanmaya devam ediyor. İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü savaşın alevleri yeni bölgelere...