Buradasınız
Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
Ankara’dan genç kadınlar

Bizler çeşitli sektörlerde çalışan genç kadın işçileriz. Jülide Kural’ın “Ben Rosa Luxemburg” oyununun Ankara’da sahneleceğini duyunca çok sevindik. Daha önce UİD-DER’in İstanbul’da işçilerle buluşturduğu oyunu bazılarımız izlemişti ama izleyemeyen arkadaşlarımız vardı. Biz de hep birlikte oyuna gitmeye karar verdik. Oyundan ve Jülide Kural’ın muhteşem oyunculuğundan çok etkilendik. Kimi arkadaşlarımız bu oyun vesilesiyle Rosa ile ilk kez tanıştı, kimimiz sınıf mücadelesi içerisinde, UİD-DER sayesinde zaten tanışmıştık. Bu oyunla birlikte, Rosa hepimizde yepyeni ufuklar açtı. İnatla savunduğu mücadelesiyle, fikirleriyle, savaşa karşı tutumuyla, aşkları ve dostluklarıyla, hayvanları ve bitkileriyle, doğa sevgisiyle, tüm yaşantısıyla adeta sahnede karşımızda duruyordu Rosa.
Oyunun başından sonuna kadar bir yolculuk hikâyesi Rosa’nın hikâyesi. Birçok kez bavulunu alıyor ve başka şehirlere, ülkelere gidiyor. Genç yaşlarda tanışıyor devrimci mücadeleyle. Siyasetin erkek işi olarak görüldüğü, kadınların oy hakkının bile olmadığı o dönemde Rosa Luxemburg’un cesurca işçi sınıfının mücadelesinin içinde yer alması, işçi sınıfının siyasetini yapması, hatta işçi kitlelerinin gönlünü kazanarak onlara önderlik etmesi bizleri çok etkiledi. Bir kadın olarak kendine söz hakkı tanımayanların karşısında Rosa, söz hakkını kendi elleriyle kazandı. Onun bu kararlı duruşu, kapitalizme ve savaşa karşı mücadelede tutkulu yüreği sayesinde “Kızıl Rosa” oluyor adı ve işçiler her gittiği yerde büyük alkışlarla karşıladı Kızıl Rosa’yı.
Rosa Luxemburg, Karl Liebnecht ve Clara Zetkin 1914’te patlak veren Birinci Dünya Savaşına karşı amansız bir mücadele verdi. Rosa milliyetçilik zehriyle zehirlenen, savaşa ve yıkıma sürüklenen halklara kardeşlik çağrısında bulundular. Silahları kendi egemenlerine, onları sömürenlere doğrultmaları gerektiğini korkusuzca ve inatla haykırdılar. Oyunda, Rosa’nın “savaşa hayır” dediği yerde seyircilerden bir alkış tufanının kopması da bugün yürütülen emperyalist savaşın haksızlığını ve insanların içindeki barış arzusunu bir kez daha gösterdi.
Bugün de karanlık, zorlu bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir dönemde Rosa’nın mücadele azmi, yaşama sevinci ve haklılığına olan inancı bizlere umut oldu. Hapishanelerde geçen ömrü hiç kolay değildi. Ancak Rosa her şeye rağmen hücresinin küçük penceresinden gökyüzünün maviliğini görüp anlatabiliyor, kuşların cıvıltısını duyup sevinçle doluyordu. “Bu nasıl bir umut ve inançtır?” diye düşünürken yaşamı dönüştürmek için bilinçli bir çaba göstermeden bunun mümkün olmayacağını bir kez daha gördük. Rosa’yı ayakta tutan sosyalist bir dünya kurma umudu ve bunun için verdiği mücadeleydi.
Egemenler, Rosa ve işçi sınıfının onun gibi önderlerinin adlarını tarihten silmeye çalışsalar da onların yaşamı ve mücadelesi deniz feneri gibi yolumuzu aydınlatıyor. Yıllar önce Rosa’nın devrimin öldüğünü söyleyenlere cevabı “Vardım, Varım, Varolacağım!” olmuştu. Devrimler ve Rosalar hep olacak: “Vardık, Varız, Varolacağız!”
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...