Buradasınız
Gölgeli Bir Bahçeye Girer Gibi Girebilmek Usulcacık İhtiyarlığa!

Bugün 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü. Yaşlıların yaşadığı eşitsizliklerin giderilmesi, yaşam standartlarının yükseltilmesi ve hak ettikleri değer ve saygıyı görmeleri hedefiyle 1990 yılında Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilmiş, yaşlılar günü. Ne var ki bugün yaşlılarımızın yaşadığı eşitsizlik 30 yıl öncesinden bile daha fazla, yaşam standartları giderek geriliyor ve hak ettikleri değeri de saygıyı da görmüyorlar. Çünkü ikiyüzlü kapitalistlerin, onların kurumlarının yaşlıların yaşadığı sorunları gerçekten çözmek gibi bir derdi yok. Aksine kapitalist sistemde fazlalık ve yük olarak görülür yaşlılar. Sömürü düzeninin çarklarında posaları çıkana kadar çalıştırıldıktan sonra geri kalan ömürlerinin bir önemi yok sömürücü egemenler için. Ne yazık ki bu düşünce topluma da benimsetiliyor.
Oysa insanın yaşamını sürdürmesi için kullandığımız tüm nesnelerde emek var. Evler, yollar, makineler, barajlar, giysiler, santraller gibi sayısız şey emek ürünü. Geçmişten bugüne pek çok kuşağın emeği var bunların üzerinde, ister bugün yaşasın isterse yaşamasın! Eski kuşaktan işçiler, ağabeylerimiz, ablalarımız yıllarını fabrikalarda, tersanelerde, atölyelerde tüketmiş, gözlerinin ferini ürettikleri ürünlere akıtmışlar. Ancak bunca değeri üreten emekçiler yaşlandıklarında, kapitalist sömürü düzeninde zerrece değer görmüyorlar.
Bu düzende işçi ve emekçiler, Nâzım Hikmet’in dediği gibi “Esefsiz/Güvenle/Emniyetle/Gölgeli bir bahçeye girer gibi” giremiyorlar ihtiyarlığa… Yıllarca çalışan, üreten, alın teri döken işçilerin artık dinlenmeleri, uzun yıllar çalışmanın yorgunluğunu atmaları gerekiyor. Oysa kapitalizm emeklilik ve sosyal güvenlik gibi kazanılmış haklara da vahşice saldırıyor. Yaşlılarımız karınlarını doyurmak için, çocuklarına yardımcı olabilmek için hâlâ gücü yettiği oranda çalışıyor. Sokakta seyyar satıcılık yapan, inşaatta, tarlada çalışan, atık kâğıt toplayan hatta evlere temizliğe giden nice yaşlımız var. Emekliliğin tadını çıkarması gereken dönemde çalışmak zorunda kalan yaşlılar iş cinayetlerine de kurban gidiyorlar. İSİG Meclisi’nin raporuna göre 2022 yılının ilk 8 ayında 65 yaş ve üstü 74 işçi iş cinayetinde hayatını kaybetmiş.
Çalışmadıkları için dışarı çıkmaları, gezmeleri, temiz hava almaları, insanlarla sohbet etmeye olan ihtiyaçları genel olarak umursanmıyor. Özellikle Covid-19 salgınında dışarı çıkan yaşlılara yapılan kötü muamele hepimizin hatırındadır. Evlerine tıkıldılar, iyice yalnızlaştırıldılar. Sağlık hizmetlerinden güya onları korumak adına uzaklaştırıldılar, hastanelere gitmeleri bile zorlaştırıldı. Huzurevleri ve bakım evlerine gerekli bütçeler ayrılmıyor, koşulları iyileştirilmiyor, yeterince denetlenmiyorlar. Bu yüzden de yaşlı insanlar burada kendilerini yalnız ve güvencesiz, değersiz, unutulup bir kenara atılmış hissediyorlar.
Oysa yaşlılarımız için yapılabilecek çok şey var. Nitelikli sağlık ve bakım hizmeti alabilecekleri, sosyalleşebilecekleri, gençlerle bir araya gelip sohbet edebilecekleri, böylece deneyimlerini yeni kuşaklara aktarırken mutlu olabilecekleri yaşam alanları pekâlâ yaratılabilir. Böyle ortamlarda istihdam edilen doktorlar, hemşireler, öğretmenler yaşlılarla ilgilenip bakımlarını sağlayabilir, onların fiziksel ve ruhsal sağlık durumlarını takip edebilirler. Gençler gönüllü olarak günlük işlerine yardımcı olabilirler. Onlarla sohbet edebilir, deneyimlerini dinleyebilirler. Eski kuşaktan işçilerle genç işçiler arasında, geçmişle bugün arasında köprüler kurulabilir.
Bütün bunların yapılabilmesi için toplumun bir parçası olarak yaşlılarımızın sahiplenilmesi ve kamu kaynaklarından paylarına düşeni alabilmeleri gerekiyor. Ama kapitalizm buna izin vermiyor. Bu sömürü düzeni işçi sınıfının gençlerine gelecek sunamadığı gibi yaşlılarına da huzurlu yaşam veremez. İşçi sınıfı, tüm insanlık için, çocuklar, gençler, yaşlılar için yeni bir dünya kuracak. O zaman, yaşamı üreten işçiler günü geldiğinde “gölgeli bir bahçeye girer gibi” usulcacık girebilecek ihtiyarlığa.
- Limter-İş: Patronların Baskı ve Tehditlerine Boyun Eğmeyeceğiz!
- Brezilya, Fas, Libya: Kapitalizm Felaket Demektir!
- 12 Eylül 1980: İşçi Sınıfı İçin Kapanmamış Bir Dava
- İstanbul ve Kırklareli’de Sel 7 Can Aldı, Sorumlular Kim?
- Dokuzuncu Yılında Torunlar Center Katliamı: İşçiler Ölüyor, Sermaye Büyüyor!
- 1 Eylül Dünya Barış Günü Eylemi: Barış ve Eşitlik İstiyoruz!
- Bu Düzende Halk Sağlığı Mümkün mü?
- Bir Kaza Haberinin Gösterdikleri
- Dünya’ya Barış İşçilerle Gelecek
- Silopi Termik Santralinde Sendika Seçme Hakkı Yok Sayılıyor
- Düşük Sendikalaşma Oranları Bize Ne Anlatıyor?
- Agrobay Seracılık’ta Sendika Düşmanlığı
- 17 Ağustostan 6 Şubata: Bu Sesi Duyan Yok!
- Kıran Tersanesi’nde Meydana Gelen İş Cinayeti Protesto Edildi
- Ev Kiraları Yükseliyor, Barınma Sorunumuz Büyüyor
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Pakistan’da Felaketler Bitmiyor
- “Bir Daha Asla!” Kapitalizme Karşı Mücadeleye!
Son Eklenenler
- Libya’da 10 Eylülden bu yana etkili olan şiddetli yağış ve seller sonucunda meydana gelen felaketin boyutu giderek ağırlaşıyor. Libya’nın doğusunu vuran, 100 bin kişilik liman şehri Derne’nin büyük bir bölümünü sulara gömen sel felaketinde 10 binden...
- İsviçreli işçiler 16 Eylülde talepleri için meydanlara çıktı. İsviçre Sendikalar Federasyonu (USS) ve demokratik kitle örgütlerinin çağrısıyla Bern kentinde toplanan işçiler artan hayat pahalılığına karşı ücretlerin arttırılmamasına tepki gösterdi.
- Ben Bilecik/Bozüyük’te metal fabrikasında sendikalı olarak çalışan bir işçiyim. 2023-2025 yılları için yapılacak olan grup toplu iş sözleşmesi sürecinden geçiyoruz. Bugün oluşturulan taslak zaman zaman iyi gibi görünebiliyor. Ancak kesinlikle...
- DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikası, tersane taşeronlarının sendikalarına yönelik saldırılarını protesto etmek için Tuzla Gemi Tersanesi önünde bir eylem düzenledi.
- Bu yaz gerek ülkemizde gerek dünyada sıcaklıklar artınca çalışma koşulları iyice zorlaşmıştı. Açık alanda güneşe direkt maruz kalan çalışanlarda sıcak çarpması, mide bulantısı ve başka rahatsızlıklar baş göstermişti. Benim çalıştığım şantiyede de bu...
- Ankara’da emekçi kadınlar olarak bir araya geldik, “Diren” filmini izledik. İşçi Dayanışması’nın 184. Sayısında, Emekçi Kadın köşesinde çıkan “Bu Hayatı Yaşamanın Başka Bir Yolu Olmalı…” yazısında anlatılanlar üzerine filmi merak etmiştik....
- İşçi sınıfının şairi Nâzım Hikmet’in bu dizeleri yazmasının üzerinden uzun yıllar geçti. Burjuvazi, ağır çalışma koşullarına ve düşük ücretlere razı edebilmek için işçi sınıfını yalanla beslemeye devam ediyor. Burjuvazi işçi sınıfına sopa göstererek...
- Birleşik Metal İşçileri Sendikası Gebze 1 No’lu Şube, 17 Eylülde, sendika yöneticileri, delegeler ve çeşitli sendikalardan, emek örgütlerinden, sosyalist partilerden konukların katılımıyla 15. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. “Gelenekten...
- ABD’nin Detroit kentinde “3 Büyükler” olarak adlandırılan General Motors, Ford ve Stellantis otomobil fabrikalarında çalışan işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve gitti. 15 Eylülde, Birleşik Otomotiv İşçileri...
- Türkiye’nin en zenginleri listesinde ilk sıralarda yer alan Yıldız Holding’in sahibi Murat Ülker, Öz Gıda-İş Sendikasına verdiği röportajda 1970’li yıllarda fabrikalarında gerçekleşen işçi mücadelelerini, işçi grevlerini, kitlesel protesto...
- 6 Şubat depremleri 11 kenti etkiledi. Deprem büyük bir yıkımın yanı sıra işçi ve emekçiler için, özellikle kadın işçi ve emekçiler için ağır ve kalıcı sorunlar yarattı. Bursa’dan bir İşçi Dayanışması okurunun, Malatyalı depremzede bir kadın tekstil...
- Pek çok sektörde işçiler enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında eriyen ücretler nedeniyle ek zam talebiyle eylemler düzenliyor. Petrol-İş Sendikası Gebze ve Kartal Şubelerinin örgütlü olduğu Mutlu Akü, Tekno Kauçuk ve Trelleborg işçileri de...
- Türkiye’nin dört bir yanında işçiler, çalışma ve yaşam koşullarının kötüleşmesine yönelik tepkilerini grev ve direnişlerle ortaya koyuyor. Kendilerine dayatılan koşulları değiştirmek için sendikalaşan işçiler, patronların işten atma saldırılarına...