Buradasınız
Gücümüzün Farkındayız!
Ankara’dan genç metal işçileri
Merhabalar! Duyduk ki gençler UİD-DER’de buluşuyor. Biz de metal işçisi gençler olarak demlenmekte olan hayatımızı konuşup, genç arkadaşlarla birlikte sohbetinize dâhil olmak istedik. Bizler farklı işyerlerinde çalışan metal işçileriyiz. Bu zamanlarda eksikliğini en çok hissettiğimiz şey bir dostumuzla muhabbet etmek oluyor. Zamanımızın çoğu ya iş arayarak ya da uzayan iş saatlerinden dolayı işyerlerinde geçiyor. Yorucu, stresli ve yıpratıcı zamanlar yaşıyoruz. Böyle zamanlarda insanın en çok ihtiyaç duyduğu şeydir yalnız olmadığını hissetmek. İnsan sevinçlerini, sıkıntılarını, hayallerini ve umutlarını konuşacağı dostlarıyla bir arada olmak ister. Bizler de bir demlik çay etrafında bir araya geldik. Dünü konuşarak bugünümüzü anlamaya ve dostlarımızla birlikte yarınlarımıza şekil vermeye çalışıyoruz.
Bizler farklı şehirlerden Ankara’ya üniversite bitirmek için gelmiştik. Hepimizin hayaliydi okuyup ailemize ve kendimize güzel bir hayat yaşatmak. Şartlarımızı ve içinde bulunduğumuz durumu düzeltecek ve güzelleştirecek tek şeyin iyi yerlerde okumak olduğunu bizlere hep anlatırlar. Ailelerimiz kendilerinden daha iyi şartlarda yaşayabilmemiz için birçok fedakârlıkta bulunuyorlar. En temel ihtiyaçlarından kısarak bizleri okutmaya çalışıyorlar. Bizler de dershanesi, kitabı, sınavı her şeyin para olduğu bir süreçte bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bir arkadaşımız yaşadıklarını şu şekilde anlatıyor: “Hayat şartlarının iyi olmadığı bir şehirde okula başladım. Tabi olanaklar kısıtlı olduğu için okul şartları da zorlu geçti. Daha sonra belli bir gayret ve çaba göstererek liseye yerleştik. Lisenin sonlarına doğru artık hayatımızın dönüm noktası olarak kendimizi şartlandırdığımız bir sınav yaklaşıyordu. Bu sınavın verdiği kaygı ve stres hayatın çok nadir anlarında karşımıza çıkar. Tabi bizler de bu stresli süreci yıpranarak da olsa çevremizdeki insanların destekleri ile atlattık. Bir üniversiteye, iş bulmanın bir nebze de olsa kolay olacağını düşündüğümüz mühendislik bölümüne yerleştik. Tabi üniversite zamanları da çok sıkıntılı süreçler yaşadık. Bir yandan part-time çalışıp bir yandan derslere katılmaya çalışıyorduk. KYK yurdu çıkmadığı için kiralık evde kaldık. Evin kirası, faturalar, giderlerle baş etmeye çalışıyorduk okul ile birlikte. Ama zamanla daha çok çalışarak, daha fazla zaman ayırarak bunları telafi etmeyi bildik. Mezun olduğumuzda ise asıl başlayacak olan hayatın farkında bile değildik. Ta ki çalışma yaşamının gerçek yüzüyle karşılaşıncaya kadar.”
Hepimizin isteğidir bitirdiği bölümle ilgili sevdiği işi yapmak. Üniversite bittikten sonra ailelerimiz de haklı olarak bizlerden bir şeyler bekliyor. Bir işe girip hem onlara yardımcı olmak hem de ihtiyaçlarımızı gidermek istiyoruz. Ama bıraktık ailemize yardımcı olmayı kendimize bile yetecek kadar kazanamıyoruz. Mezun olduğumuz alanlarda iş bulmak çok zor. Olan işlerde ise bizden adeta canımız çıkana kadar çalışmamızı istiyorlar. Bir arkadaşımız üniversite bitikten sonra iş arama sürecini ve bulduğu işte çalışma durumunu şu şekilde anlatıyor: “Gerçekten iş bulmak konusunda bu kadar zorlanacağımı bilmiyordum. İnternet üzerinden bir sürü başvuru yapıyorum hiçbir dönüş olmuyor. Dönüş yapan yerler ile görüşmeye gittiğimizde ise mülakatlarda eksikliklerimiz sürekli yüzümüze vuruluyor. İş başvurularında karşılaştığımız muamele hep şu şekilde: ‘Bir yerde tecrübeniz yok, çok iyi İngilizceniz yok, iyi bir yerden referansınız yok, şu yok bu yok…’ Bizden istedikleri şartların hepsini sağlasak bile her yerde karşımıza çıkan cümle “BİZ SİZE DÖNECEĞİZ” oluyor. Bunu duyuyorsanız eğer, bilin ki oradan bir cevap gelmeyecektir. Bunca çaba sonrası iş buldun diyelim. Yeni mezunsun, heyecanlısın. İlk işe girişte çalışma ortamı ve muamele gayet güzel geliyor insana. Sonra başlıyorsun işe, hop her şey tersine dönüyor. İşveren hep memnuniyetsiz; ‘işler yetişmiyor, daha çok çalışmalıyız, böyle olmuyor şöyle olmuyor…’ diyerek bizden bütün günümüzü, bütün haftamızı istiyor. İş dışında başka bir hayatımız var mı yok mu umurunda bile değil. Zaten sana verdiği para ile kıt kanaat geçiniyorsun, bir de senden 3 kişilik iş yapmanı istiyor. Tek isteği işi yetişsin, cebindeki para sürekli artsın.”
Türlü zorluklarla karşılaşıyoruz. Bu düzen karşımıza durmadan bariyerler koyuyor. Patronlar bizlerden bütün heyecanımızı, coşkumuzu, enerjimizi almak istiyor. Bugün milyonlarca genç arkadaşımız kangrenleşmiş işsizlikle boğuşuyor. Milyonlarcamız ise köle gibi durmadan patronların kârını arttırmak için çalışıyor. Bu sistem bizi birçok şeyden mahrum bıraktı. Sürekli yalnızlığın ve bencilliğin çukuruna itiyor. Ama biz bunlara teslim olmamayı öğrendik UİD-DER’den ve öğreniyoruz. Mücadeleci ve umutlu kardeşlerimizle birlikte üstümüzdeki karamsarlık bulutlarını süpürüyoruz. Direncimizin ve gücümüzün farkındayız. Bu devranın böyle dönmesine izin vermeyeceğiz.
- Özgürlük İstiyorsak…
- Geleceğimiz İçin UİD-DER’deyiz!
- Gençlerimizi Öldüren Kapitalist Düzendir
- Gençler Olarak UİD-DER’de Buluşalım
- Umudumuzu Hep Birlikte Yeşertelim
- Gençliğe Sınıfımızın Gerçeklerini Anlatalım
- Depresyon ve Anksiyetenin İlacı Dayanışma
- Gelecekten Korkma! Korkunun Üzerine Birlikte Gidelim!
- Gençlik ve Kapitalizm Lodosu: Şikâyet Etmek Yetmez!
- Adalet Orada mısın?
- Gücümüzün Farkındayız!
- Sen Nerede Duracaksın?
- Biz de Umutluyuz, Çünkü UİD-DER’liyiz!
- UİD-DER Hayatıma Bir Güneş Gibi Doğdu!
- Barınamayan Gençlerin Ruh Hali!
- Çoğaldıkça Umudumuz Büyüyor
- UİD-DER’in Bana Öğrettiklerini Yaşayarak Deneyimledim
- Yağmur Olup Yağacağız Bu Kurak Topraklara
- Umut Bizim Ellerimizdedir!
- Genç İşsizliği “Ulusal Genç İstihdam Stratejisi” ile Çözülebilir mi?
Son Eklenenler
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlenen işçiler, sendikalı oldukları için işten atılan işçilerin işe iadesi, sendikal hakların tanınması ve işçi...
- “En zorlu sürecin önemli bir kısmı geride kaldı. Cumhurbaşkanımız da söyledi. 2025, 2024’ten daha iyi olacak. 2026 da 2025’ten çok daha iyi olacak.” Bu sözler 1,5 yıldır ekonomiyi düze çıkarma bahanesiyle emekçilerin ümüğünü sıkan Maliye Bakanı...
- Filistin Eylem Komitesi’nin çağrısı üzerine sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler “Siyonist saldırganlığa ve Gazze’yi ateşe veren petrol akışına son!” şiarıyla 15 Ekimde, Taksim’de bir araya geldiler. Taksim Tünel Meydanından...
- Sendikalarının aldığı grev kararına ve atılan arkadaşlarının geri alınması talebine coşkuyla sahip çıkan As Plastik işçileri grevlerine devam ediyorlar. Biz de bir grup UİD-DER’li işçi olarak As Plastik işçilerinin grevini ziyarete gittik.
- Zaten zor şartlarda, iş güvencesinden yoksun ve düşük ücretlere çalışan biz işçiler her fırsatta patronların ve iktidarın hedefi haline geliyoruz. İstanbul Ticaret Odası Başkanının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a sunduğu talepler...
- İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşın ve katliamın birinci yılı geride kalırken dünya meydanları emekçilerin “emperyalist savaşa hayır” sloganıyla yankılanmaya devam ediyor. İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü savaşın alevleri yeni bölgelere...
- Sendikalaştıkları için işten atılan ve buna karşı 89 gündür direnen Polonez işçileri, İstanbul’un çeşitli merkezlerinde gerçekleştirdikleri basın açıklamalarıyla Polonez ürünlerine boykot çağrısı yaptı. İstanbul’da Marmara Park AVM, Kadıköy İskele...
- Bir kadın olarak grevde olmaktan, hakkımı beraber çalıştığım işçi arkadaşlarımla birlikte aramaktan gurur duyuyorum. Grev çadırında beklerken, çadırımızın önünden sanayide bulunan farklı fabrikalarda çalışan işçi arkadaşlar geçiyor. Kimisi bizlere...
- Geçtiğimiz haftalarda Kocaeli’nde düzenlenen “İnsan Hakları Eğitim Kampı”nda gençlerle bir araya gelen Bilal Erdoğan’ın konuşması dikkat çekiciydi doğrusu. Geçen yıl 2023 genel seçimlerinden hemen önce sanki bir lütufmuş gibi yasalaştırılan EYT...
- Egemenler ve onların siyasetçileri suçu ve suçluyu tanımlarken de, adaletten bahsederken de “hukuk devleti” diye bir kavram kullanıyorlar. “Bu ülkede hukuk var” lafını dillerinden düşürmüyorlar. Onların iddiasına göre hukuk büyük sermaye sahibi...
- İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım bir yılı geride bıraktı. İsrail devleti milyonlarca insanın tepesine bombalar yağdırıyor. Geçtiğimiz bir yılda yarısı kadın ve çocuk olmak üzere 40 binden fazla insan katledildi. Bugün ise İsrail’in saldırıları...
- 28 Ağustostan 11 Eylüle kadar her gün grev çadırına gittim. Annemin fabrika önünde direniş yapması beni çok gururlandırıyor. Annem 47 yaşında, ben ise 11 yaşındayım. Grev alanından çok şey öğreniyoruz, bu durum hem beni mutlu ediyor hem de annemi....
- DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdürü Kıvanç Eliaçık, NotaBene yayınlarından çıkan “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” kitabı vesilesiyle 22 Eylülde UİD-DER’in konuğu oldu, kitap üzerine güzel bir söyleşi gerçekleştirildi. Ortadoğu ve...