Buradasınız
İçimde Ukde Kalmıştı!
Aydınlı’dan bir metal işçisi

Çocukluğumdan beri sinemanın nasıl bir şey olduğunu merak edip durmuştum. İlkokulda öğrendim sinema diye bir şeyin olduğunu. Öğretmenimiz; “koca bir ekranda yüzlerce kişi birlikte film izliyor” demişti. Hatta “birlikte gidelim” demişti. Ama bizim oralarda sinema olmadığı için gidememiştik. O günden sonra “köyde sinema var da, ben mi gitmiyorum?” diye kendimi avutuyordum. Ama gidememek içimde bir ukde olarak kalmıştı.
Eminim benim durumumda olan başka insanlar da var. Ama bütün bunların önümüzde engel olmadığını, istediğimizde kendi sinemamızı nasıl yaptığımızı UİD-DER sayesinde gördüm. Ben ilk kez UİD-DER yaz sinemasında sinema ile tanıştım. Hangi filmdi, tam hatırlamıyorum ama içimde ukde olarak kalan şeyi UİD-DER’de gördüm. Bizler kendi sinemamızı kendimiz yapıyor, derneğimizin bahçesinde işçi arkadaşlarımızla film izliyoruz. Hem de öyle sıradan filmler değil. UİD-DER “yaz sineması”nda biz işçilerin yaşam koşullarını anlatan filmler gösteriliyor.
En son derneğimizin arka bahçesinde açık hava sinemamızda “Yüreğine Sor” filmini izledik. Film, farklı dinlere mensup kardeş ve yan yana yaşayan halkların nasıl da düşman edildiğini anlatıyordu. Osmanlı’da Karadeniz bölgesindeki Ortodoks Hıristiyanların nasıl da dinlerini saklayarak birer Müslüman gibi yaşadıkları anlatılıyor. Filmden sonra umarım herkes dönüp bir bakmıştır. O gün yaşananlar bu gün de kısmen yaşanıyor. Biz işçiler fabrikalarda Kürt, Türk, Alevi, Sünni diye ayrıştırılıp birbirimize düşürülüyoruz. Bütün bunları kırmanın yolu bizi birbirimize düşürmeye çalışanların yalanlarına kanmamaktan geçiyor. Ortak sorunlarımıza ortak çözüm için halkların kardeşliğini sağlamalıyız. Hiçbir halk ve mezhep ezilmemelidir. Patronların bizleri bölmesine ve birbirimize düşman etmesine izin vermemeliyiz.
Yanık mı Kokuyor Ne?
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...